5

12.1K 608 55
                                    



     " korkuyorum sarışın senin dudaklarını bir kez öpersem bir daha vazgeçemem diye..."

5

" ne kadar gaddarsın sen be." Dedim çatalımı salataya batırıp yerken  ,  karşımda oturmuş bana bakarken maskesini çıkarmasını bekliyordum ama o yemeyip bana bakıyordu sadece.

" komutana hakaretten seni içeri atırabilirim farkında mısın ?" Dedi çok normal bir şeymiş gibi göz devirip derin bir nefes aldım.

Nedense yaptırabileceğine emindim. 

" yeselerdi ne var "

" sonra yerler hadi ye yemeğini "

" sen?" Dedim merakla ona bakarken nedense fazlasıyla yüzünü görmek istiyordum, birkaç saniye duraksada da Eli maskesine gitti uçundan tutup çekerek çıkardığında. Heyecanla ona bakıyordum , ilk görüş açıma giren sinek kaydı traşı olmuştu kemikli yüz hatlarında burnu yüzüne fazlasıyla yakışmış bir orantıdaydı.

O an fark ettim ki üsteğmen fazlasıyla yakışıklıydı , nefesimi kesecek kadar hemde...

" ilk sır perdesini araladık üsteğmen sırada ismin var "

" Aziz han göktürk " dedi gözlerimi dikkatle izlerken tek kaşımı kaldırdığımda başımı salladım.

" tamam bütün sır perdeleri aralandı. " dedim bilmiş bir edayla,  kaşları havaya kalktığında. Dudağının kenarı çok hafif bir şekilde kenarı kıvrıldı, o kadar hafifti ki buna emin olamadım bir kaç saniye.

Kaşığını alıp çorbaya daldırdığında bende onun gibi ilk çorbadan başladım , yemeklerimizi yemeğe başladığımızda. Göz ucuyla hem ona bakıyor hemde etrafı süzüyordum.

" maviş" dedi bana bakmadan kaşlarım çatılırken tek kaşımı kaldırdım daha otobüsteyken öğrenmişti adımı hala neden maviş diyordu bana bu?

" adım Efsun." Dedim ters ters ona bakarken börekten bir parça alıp yerken.

" kim koydu adını ?" Dedi bana dönerken hiç düşünmeden cevap verdim " annem "   Kafasını salladı.

" güzel seçim ama ben maviş diyeceğim." Dedi önüne dönerken şaşkınlıkla ona bakarken ağzım açıldı " uyuz herif " dedim   Şaşkınlıkla.

" ağzın doluyken konuşulmaz " dedi çocuk azarlar gibi ters ters yüzüne bakarken  suyumdan büyük bir yudum aldım.

Bana denk gele gele en uyuz üsteğmen denk gelmişti tabiki başka türlüsü  gerçek olmazdı zaten aman Allah korusun.

" askerlerin sana nasıl dayanıyor Allah aşkına " dedim dik dik ona bakarken tek kaşını kaldırdığında

" aksi bir ihtimali söz konusu dahi olamazda ondan." Dedi  göz devirmeden edemedim. Onunla laf dalaşına girmeyecektim , nedense konu o olduğunda kazanabileceğimi düşünmüyordum.

" sevdin mi burayı?" Dedi bana bir soru yönelterek , açıkçası konuşma açmasına şaşırsam da devam ettirdim.

" yani daha gezme fırsatım olmadı ama gördüğüm kadarıyla güzel otantik bir yer " dedim etrafı süzerek , üsteğmenin gözleri bana döndüğünde bir müddet bakıp önüne döndüğünde yüzündeki ifadeye kaşlarımı çatarak baktım

" ne?!" Dedim anlamayarak omuz silkip tabağında tutmaya devam etti bakışlarını "ne var söylesene ya !?" Dedim merakla ona bakarken.

" buraya ait olmadığın çok beli maviş" dedi . Bunu nasıl çıkarım yaptığını merak etsem de göz devirip homurdanmakla yetindim.

 Üsteğmen Göktürk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin