"Lisedeki İlk Gün Sonu"

2 2 0
                                    

Burada kilitli kalmıştım, sesimi duyan kimse yoktu ve kapıyı tekmelemeklten hiç enerjim kalmamıştı. Telefonum yanımdaydı ama şarjı bitmişti. Acınacak durumdaydım ama tek bir kişi bile bana acırsa onu öldürebilirdim. Kapı açılmıştı ama o kadar yorulmuştum ki kapıdan dışarı çıkacak halim yoktu. Kapıdan içeri Arthur girdi. Bana şöyle gir göz ucuyla baktı. O bile ne kadar acınası olduğumu gördü sanırım...

"Vay, vay, vay... bakıyorum da yorulmuşsunuz prenses?"
"A-arthur... s-su..."
"Su mu istiyorsun? Getireyim mi?"
"Hıhı..."
"Aww ne kadar da tatlı. Malesef işler burada böyle yürümüyor leydim. Su istiyorsan bedel ödemek zorundasın."
"N-ne i...istiyo-sun..."
"Sadece konuşmak leydim, sadece konuşmak..."
"T-tamam.... SU!"
"Sakin ol prenses, aceleye gerek yok."

Arthur sallana sallana suyu getirdi. Ha birde... yanında 2 sandalye de getirdi. Sandalyeleri karşılıklı olarak koydu ve biribe oturmama yardım etti. Diğerine de kendisi oturdu.

"İstediğiniz oldu mu leydim?"
"Sanırım evet, artık düzgün konuşabildiğime göre oldu. Sahi, ne hakkında konuşmak istiyorsun?"
"Benim kim olduğum hakkında konuşabiliriz mesela."
"Dalga geçiyorsun değil mi? İkimizde Arthur olduğunu biliyoruz."
"Cinix, sence bu soruyu sorduğuma göre sadece Arthur olma ihtimalim kaç?"
"geç gelme sebebini dinliyorum.Yüzde on. Yani daha doğrusu onda bir."
"Bu şehirde başına tam 750 milyon dolar konulan bir mafya ailesinin olduğunu biliyor muydun?"
"Mafya mı? Saçma bir kavram, kim inanıyor bunlara?"
"Hayır, mafyalar gerçekten var, ve şuanda ve bu mafya çetesi liderinin oğluyla konuşuyorsun:)"
"Yani?"
"Ne demek yani, Hiç şaşırmadın mı!?"
"Şarılıcak birşey yok ki?"
"NE? SEN GERÇEKTEN NORMAL DEĞİLSİN!"
"BANA SESİNİ YÜKSELTME EGOSU TAVAN YAPMIŞ ÇOCUK! Ayrıca... anahtar için teşekkürler;)"

Evet, evet Arthur şaşırırken cebindeki anahtarı çalmış olabilirim. Ne var? Sizde olsanız aynısını yapardınız. Arthur kendine sebepsiz yere acırken ben oradan çoktan çıkmıştım bile. Anahtarı askıya asmayı unutmadım tabii. Ben eve dönünce saat akşam on iki-bir gibiydi. E haliyle abimde epey bi kızmıştı.

"Cinix Smith! Eve bu kadar geç gelme sebebini dinliyorum bayan!"
"Okulun kütüphanesinde uyuyakalmışım, özür dilerim bir daha olmıyacak abi."
"İyi madem küçük hanım, öyle olsun..."

Abim dır dır yaparken ben çoktan odama çıkmıştım bile. Sahi... Dean ne yapıyordu? Ayrıca telefon numaramı nasıl soy adımdan buldu? Sınıfı neydi? Ne tür kitaplar okumayı sever? Bunların cevabını öğrenmek için mesaj attım.

🙇‍♀️💬:Dean, uyanık mısın?
🙇‍♂️💬:Cinix? Sen oradan çıkmayı becerdin mi? Hemde sadece 6 saatte!
🙇‍♀️💬:Aslında 6 saatin 4 saatini uyuyarak geçirdim ama olsun. Biraz kolaydı açıkcası."
🙇‍♂️💬:Vay be, seni hafife almamalıymışım. Sen çıktığına göre borcum ödenmedi desene..."
🙇‍♀️💬:Sahi... senin Arthur'a olan borcun ne kadardı?
🙇‍♂️💬: Aslında bir hata yapmıştım... ona bir can borcum vardı...
🙇‍♀️💬:Dean seni görüntülü arayabilir miyim? Müsait misin?
🙇‍♂️💬:Sormana gerek yok, istediğin zaman arayabilirsin.
*Şu kişiden bir görüntülü aramanız var:Cinix🍃💫*
🙇‍♂️:C-cinix, sen...
🙇‍♀️:Ne oldu? Çok mu çirkinim yoksa?
🙇‍♂️:H-hayır! Aksine çok... g-güzelsin...
🙇‍♀️:Teşekkür ederim Dean:) Sende fena görünmüyorsun. Neden hep şapka ve maske takıyorsun? Şu an bile!
🙇‍♂️:Aslında beni çok tanımayan insanlardan kaçıyorum... ama sınıfta ya da dışarda çıkarıyorum.
🙇‍♀️:Pekala... sana bir,iki soru sorabilir miyim?
🙇‍♂️:Aslında sorunu yanıtlayamayabilirim.
🙇‍♀️:Nolur Dean! Sadece 2 sorucuk!
🙇‍♂️:Olmaaz.
🙇‍♀️:Bak şöyle yapalım. Şu an sadece 1 sorumu yanıtla, bende senin 1 sorunu yanıtlayayım. Diğer soruyu da yarın sorayım ve sende diğer soruyu yarın sor. Olur mu?
🙇‍♂️:Bak bu fena bir anlaşma değil... Tamam, varım!
🙇‍♀️:Sınıfın ne?
🙇‍♂️Sadece bu mu? 10-F. Şimdi ben soruyorum. Kaç- yok bu olmaz...sevgilin var mı?
🙇‍♀️:Hayır, şu an için aşk işleri biraz boş geliyor bana.

Biraz daha konuştuk ve ikimizde ödev yapıp yattık. Sabah hiç uyanmak istemiyordum...

Maske: Bir Efsanenin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin