"Sahte sevgililer"

2 2 0
                                    

Dean'a sahte sevgilisi olacağımı ve akşam beni almasını söyledim, ama bunun için hiç elbisem yok! Dolabımda sadece Sweatshirtlerim vardı. Aşağı inip abime parası olup olmadığını sordum, o da malesef ki sadece yemek parasının olduğunu söyledi. Tam isyan modunu açmışken kapı çaldı. Gelen kargocuydu. "Dean Harper'dan Cinix Smith'e kargo var, o siz misiniz?" Diye sordu. Bende onayladım. Abim ne kargosu olduğunu sordu bende bilmiyorum dermişcesine bir bakış attım. Odama gidip kargoyu açtığımda yüzümde güller açıyordu resmen. Dean çok güzel bir elbise göndermişti. Üzerindeki notta şöyle yazıyordu "Hediyem olsun". Üstümü giydim, saçımı ve makyajımı yaptım, topukluyu giydim çantayı gazırladım derken saat 6 buçuk olmuştu. Dean'a konum attım ve gelmesini bekledim.
Camı izlerken lüks bir spor arabanın evimin önünde durduğunu ve korna çaldığını gördüm. Arabadan çıkan Dean'dı. Aşağı inerken abimle karşılaştım ve sorguya çekildim. "Bu elbise çok pahalıdır, nerden aldın? Kargodan mı çıktı? Nereye gidiyorsun? Erkek arkadaşın mı var? Elbisenin eteği çok kısa. Omuzların ve sırtın çok açık. Göğüslerin çok belli oluyor. Ceketi çıkartmayacaksın değil mi?" Abim bu soruları bana sorarken kapı zili çaldı. Abim kapıyı açtı ve Dean'ı gördü."Erkek arkadaşın bu mu?" Deyiverdi. Abim onu da içeri aldı ve ikimizi koltuğa oturttu. Ne olduğunu sordu bizde anlattık.

"Anladım ama Cinix herkese yardım etme, tamam mı?"
"Herkese değil, o benim arkadaşım abi."
"Tamam hadi gidin, geç kalıcaksınız."

Abim bizi yolcu etti ve arabaya bindik. Ben arka koltuğa, o da şoför koltuğuna oturdu.

"Bu arada çok güzel olmuşsun Cinix, ne giysen yakışıyor."
"Teşekkürler Dean, sende çok karizma olmuşsun bu takımla."
"Rica ederim."
"Bu arada, bu elbiseler ve araba, sence de birazcık küçücük pahalı değil mi?"
"Evet, normal insanlara göre pahalıdır, ama babam gerçekten iyi kazanıyor ve kız arkadaşıma harcama yapmama karışmıyor. Yani sahte kız arkadaşıma."
"Anladım."

1 saat kadar sonra gelmiştik, biraz gergindim ama bu doğaldı, yani sanırım... Dean arabanın kapısını centilmen bir şekilde açtı. Arabadan indiğimde Dean'ın ailesinin ne kadar zengin olduğunu yeni anlamıştım. Resmen sarayda oturuyorlardı! Anne ve babası bizi kapıda karşıladılar.

"Hoşgeldin Dean."
"Hoşbuldum anne."
"Böyle güzel bir hanımla mı çıkıyordun Dean? Neden daha önce bize söylemedin?"
"Onu reddetmenizden korktum baba..."
"Herneyse, bugün güzel bir misafirimiz var, içeri geçelim."
"Teşekkürler efendim."

İçeri girdiğimde ilk defa bir uşak ceketimi almak için önümde eğilmişti. Peri masalında gibiydim! Koltuklara oturduk. Dean bana yakın, Anne ve babası da karşılıklı oturdular. Dean parmaklarını parmaklarımın arasından geçirerek elimi tuttu. Bu akşamın gerçek olduğunu beynime inandırmaya çalışıyordum ama yapamıyordum.

"Adın neydi kızım, unuttum sormayı kusura bakma."
"Ne kusuru efendim, Cinix Smith ben."
"Peki ne zamandır sevgilisiniz kızım?"
" 3 ay 12 gündür beraveriz efendim."( uydurma)
"Nasıl tanıştınız peki Dean?"
"Kitap okumak için kafeye gitmiştim. Huzurlu bir şekilde kitap okuyordum, Cinix üstüme kahve dökene kadar... aynı okulda olduğumuzu öğrendim ve diğerlerinden farklı bir kızdı o. İlgi çekici bir kız..."
"Hmm, peki onda ne buldun da sevgili olmaya karar verdin?"
"O gördüğün üzere çok güzel bir kız baba. Olaylara bakış açısını, gülüşünü, utandığında ya da ağladığındaki tatlılığını, nazikliğini ve becerilerini gördüm. O gerçekten benim ruh eşim olabilir, onu hayatım boyunca seveceğim..."
"Oeki sen kızım? Bu oğlanda ne buldun da onu sevdin?"
"Efendim oğlunuz sevilmiyecek biri değil. Okuldaki bütün kızlar onu vicudu ve boyu için seviyor. Ben ise başta aşk ile ilgilenmiyordum. Ama oğlunuzun benimle ilgilendiğini gördüm. İlk defa özür dilediğinde, ilk defa onu güldürdüğümde, heyecanlanınca, eli ayağı birbirine girince yaptığı mantıksız ama beni ona aşık eden hareketleriyle onu sevdim.

Rolümüzü iyi oynuyorduk, ikimizde vir sürü aşk romanı okumuştuk bu yüzden iyi vir performans gösterdik. Biraz daha konuştuk ve sonrasında yemek yemek için masanın başına oturduk.Dean bana kendi çatalıyla yemek vermeye çalıştı, biraz garipsesemde rol için yemek zorundaydım. Herşey iyi gidiyordu, ta ki o soru sorulana kadar...

"Siz birbirinizi gerçekten çok seviyorsunuz, değil mi?"
"Evet"
"O zaman öpüşüp bunu bana kanıtlayabilir misiniz?
"Baba Cinix böyle ortamlarda bu eylemi uygulamaktan utanıyor biraz."
"Ama ben artık onun da babası sayılırım. Bir kereden birşey olmaz. Hadi ama! Onaylamamı istemiyor musunuz?"

Kalbim küt küt atıyordu. Bu bir rol için bile çok fazlaydı. Abim böyle şeylere alışıktı ama ben bir kere bile öpüşmemiştim. İkimiz de önce birbirimize baktık, sonra ise Dean'ın babasına. Dean saçımla oynamaya başladı ve kulağıma fısıldadı.
"Sadece bir kerecik..."
Evet, geçekten bunu yaptı. Hem, bir kere dedi, dört beş kere falan ard arda öptü. Bu haksızlık! Dudağımı bıraktığın da tekrar kulağıma fısıldadı "hoşuna gittiyse tekrar yapabiliriz."

"Baba, biz doyduk, Cinix ile biraz vakit geçirebilir miyiz?"
"Tabiki geçirebilirsiniz. Hatta bugün bizde kalsın, hem okullar 1 hafta boyunca yaz tatili vermiş."
"Peki babacım."

Dean beni odasına çıkarttı. Odası bizim ev kadardı. Ben hâlâ haptığımız şeyin şokundaydım.

"Seninle sevgili olacak kişi çok şanslı, dudakların çok yumuşak."
"Bunun hakkında konuşmayalım lütfen. Ayrıca bu benim ilk öpücüğümdü!"
"Herneyse, birşey görmek ister misin?"
"Ne olduğuna bağlı."
"Gel hadi."

Çatı katındaki terasa çıkacaktık.

"Gözünü kapatman gerekiyor."
"İyi de merdiven var, nasıl çıkacağım?"

Bunu diyince beni kucağına aldı. Onun kucağında olmak çok gaip bir histi. Bir yandan hoşuma gidiyor, diğer yandan rahatsız oluyordum. Ama aşk, tam olarak neydi?

"Nasıl bu kadar hafif olabiliyorsun?"
"Deli misin!? Bırak beni."
"Sırf gözünü kapa diye bu kadar şey yapıyorum. Gözünü kapayıp sussan iyi edersin."

Yukarı çıktığımızı hissedebiliyordum. Artık düz bir zemin üzerinde yürüyorduk. Hava soğuktu veben açık bir elbise giyiyordum. Sonunda beni yere bırektı ve gözlerimi açmamı söyledi. Yıldızlar çok güzel gözüküyordu. Yere oturduk.

"Burada yaşadığın için şanslı olmalısın, çok güzel bir manzara var."
"Evet, benim manzaram da çok güzel ama hergün burda değil."
"Neden? Dolunayı falan mı seviyorsun?"
"Hayır, kendisi eve ilk defa bugün geldi."
"Anlamıyorum ve esmeye başladı, içeri mi girsek?"
*Ceketini üzerime örttü*
"Bu da olur, teşekkürler."
"Rica ederim, istediğin kadar burda kalabiliriz."

Yarım saat kadar yıldızları seyrettik.Hâlâ garip geliyordu. Dean anne babasını öldürmüş bir kızı öptü. Uykum geliyordu ve buradan ayrılmak istemiyordum. Başımı Dean'ın omzuna yasladım. Garip bir şekilde bundan rahatsız olmadım. Sanki abimin omzuna yaslıyormuşum, hatta daha yakınmışız gibi geliyordu. Uyuyakaldığımı farketmemiştim, sonrasıni hatırlamıyorum...

(Dean'ın dilinden)
Onun omzumda uyuyor olması rahat hissettiriyor. Ben ona aşığım ama o bunu bir türlü göremiyor. Artık bebimde uykum gelmişti. Hiç Cinix'i uyandırasım gelmiyordu. Onu yine kucağıma aldım. Bunu yapmak hoşuma gidiyor. Tam gidecekken babamın bizi izlediğini gördüm.

"Baba? Ne kadardır bizi izliyorsun?"
"Cinix'i Gözünü kapatması için kucağına aldığını görecek kadardır..."
"Oh, herşeyi gördün demek."
"Siz çok yakışıyorsunuz, şu an bile çok tatlı bir çiftsiziz."
"Onu öp dediğimde bile onu öptün, seninle gurur duyuyorum oğlum..."
"Peki nişanlanıcak mıyım?"
"Görüyorum ki oğlum gönlünü birine kaptırmış, nişanlınla mutlu olamazsın buyüzden hayır."
"Sence beni sevecek mi baba?"
"Cinix aşkı kabul etmek istemeyen bir kız. Kafasını aşk ile bulanıklaştırmak istemeyen, fakat istemese de aşık olan bir kız. O da seni seviyor, sadece şu anda sırası olmadığını düşünüyor. Benim oğlum büyümüşte aşık olmuş, daha mutlu olamazdım.
"Peki Cinix nerde yatıcak?"
"Senin odamda seninle birlikte tabiki."
"Tamam baba."

Onu yatağa uzandırdım. Bende yatağa uzanıcaktım ki... uyanınca benden rahatsız olup sapık olduğumu düşünmesini istemedim. Üstümü değiştirdim ve saatlerce Cinix'i izledim... bana cevap vermesini istiyordum ama reddedilmekten korkuyordum... saat gece 2 gibi uyumaya kanepeye gittim. Bu benim için unutulmaz bir anıydı...

Maske: Bir Efsanenin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin