0.2

350 47 30
                                    

"Ne yani çocuk alfa mı çıktı?"

Minho bakışlarını telefonundan çekmeden başını salladı. Jeongin bununla bir kahkaha daha atmış, koltukta arkasına yaslanmıştı.

"Oğlum çok komik ya, birde havaya giriyordun, omegayı kesinlikle etkilerim ben, diye"

Jeongin hala gülerken Minho ona sert bakışlarını gönderdi. "Kapa çeneni artık" desede Jeongin'in onu dinlediği söylenemezdi.

Elinde içeceklerle gelen Felix ise "Çocuğun fotoğrafı var mı? Merak ettim" dedi.

Minho bugün aldığı Chan'ın Instagram hesabına girip fotoğrafını gösterdi iki gence.

"Oha herif iyimis lan" diyen Jeongin ile gözlerini devirdi. Felix ise kaşlarını çatmış, salona giren ikizi ile "Jisung sen bu çocuğu tanımıyor musunuz?" diye sormuştu.

Kendini koltuğa atan Jisung duyduğu cümle ile dona kalmış, yavaş bir hareketle ikizine dönmüştü. "Ne tanıması ya, hayatımda hiç görmedim onu" dedi dişlerini sıkarak.

Minho da tek kaşını kaldırarak arkadaşına baktı. "Öyle mi? Tanımıyorsun yani hiç?"

Jisung hafifçe yutkundu, "Tanımıyorum tabi, senden ilk defa duydum ben onu" dedi. Üzerine gelen Minho ile kaçacak yer bulamayan Jisung korku dola gözlerle ona bakıyordu.

Bir anda üstüne çıkıp kendisini gıdıklamaya başlayan Minho ile kahkaha attı, koltuğa uzanmış bir yandan Minho'yu ittiriyor bir yandan salonu gülüşleriyle kaplıyordu.

Jeongin ve Felix de gülerek onları izlerken "Minho-hahahaha! Dur-dur hahahah!"

"Doğruyu söyle Han Jisung" dedi Minho. Jisung gülüşleri arasında "Ta-hahah! Tamam!" demişti.

Minho'nun gıdıklamaya bırakıp geri çekilmesi ile soluklanıp doğruldu. Tişörtü ile kendine yelpaze yaptı "Terledim amk" dedi nefes nefese.

Diğerleri ona gülerken "Açıkla bakalım" dedi Jeongin keyifle. Jisung onlara göz devirdi.

"Ya evet tanıyorum Chan'ı ya, aslında benim gibi konservatuar okumak isteyen biri ama aile baskısı işte psikoloji okuyor. Bazen bizim bölüme geliyor arkadaşları var, o şekilde tanıştık biz de ama çocukta ki müzik kulağı o kadar iyi ki"

"Konservatuar mı istiyordu?" diye sordu Minho, buna şaşırmıştı biraz da olsa. "Evet gerçekten istediği meslek bu. Bizim bölümde Seungmin var ya onun yakın arkadaşı zaten" dedi.

"Üzüldüm oğlum çocuğa" Jeongin. Felix dudaklarını büzüp başını salladı. "Hiç derdim yokmuş gibi bu gece buna ağlayacağım" demesi ile ortamda gülüş oluştu.

Minho hemen ciddi yüz ifadesine geri takınıp beta arkadaşına döndü. "Peki Chan'ı tanıdığını niye söylemedin bana?" diye sordu.

Jisung arkasına yaslanıp sırıttı. "Oğlum o ilk gördüğün an ki şoku çok merak ettim ne yapayım ya" dedi. Minho ona göz devirdi hemen.

"Minho için bir sürpriz" diyen Jeongin ile güldüler. Felix alaycı bir ifadeyle "Ee nasıl buldun minik omegayı?" diye sordu.

Diğerleri hala gülerken, Minho yanında ki yastığı gence fırlattı. Felix ise "Ay!" diyerek Jeongin'in omzuna kafasını koymuş, beta ise yastığı yakalamıştı.

"Ha ve ha arkadaşlar" dedi göz devirip. "Oğlum sevmişsindir ama illa ki ya" dedi bu sefer Jisung.

Minho omuz silkti, bunu inkar edemezdi. Bir kaç saat çalışmış olsalar bile Chan cidden sempatik biriydi.

Eğlenceli ve samimi bir konuşması vardı ve nerde ne konuşmasını bilen, sınırını koruyan biriydi. Bu minho'nun ilgisini çekmişti.

"Yani evet, onunla iyi anlaşacağımı düşünüyorum zaten" dedi.

Any // MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin