1.2

183 34 4
                                    

Minho geldiği ev ile terleyen elini pantalonuna silmişti. Fazla heyecanlıydı bugün için. Telefonunu çıkarıp Chan'ın numarasını tuşlamış, bir kaç çalışla açılan telefon ile "Ben geldim, evin önündeyim" demişti.

"Çıkıyorum şimdi!"

Heyecanlı gelen ses gülmesine neden olurken aramayı kapatıp telefonunu cebine attı. Bu sırada alfa da evden çıkmış, kapıyı kilitleyerek yanına gelmişti.

"Selam" dedi yerinde hafifçe yükselip inerken. Minho gülümseyerek "Selam" dedi.

"Arabayla gelmedin mi?" diye sordum Chan, Minho başını iki yana sallamış "Hayır, gideceğimiz yer buraya yakın" diyerek alfanın elini tutmuştu.

Chan bir süre birleşik ellerine bakıp sırıtmış, diğer elini ceketinin cebine atarken "Anladımm" demişti uzatarak.

"Nasılsın? Günün nasıl geçti?"

Buluşmaları akşam vakti olduğu için sormuştu bu soruyu Chan. "Sabah ikizler bizim eve indi onlarla beraberdim yani. Felix seninle buluşacağımı duyunca bana kombin yapmaya çalıştı"

İkiside güldü bununla, "O ve Seungmin çok iyi anlaşmış. Bazen ikisini tek başlarına da görüyorum" dedi Chan.

"Hm Felix bizden başka insanlarla hemen yakın olamıyor bu yüzden bir omega arkadaşı hiç olmamıştı. Sanırım Seungmin de öyle?"

Bulunduğu tahmin ile Chan başını salladı, "Evet, o yüzden çok heyecanlıydı Seungmin" dedi.

Bir süre daha sohbet ederek yürürken "Biz nereye gidiyoruz tam olarak?" diye sordu Chan. Minho göz kırpıp "Sabırlı ol güzelim" demiş, Chan bu hitap ile bir kaç saniye duraksamıştı.

Beş dakikanın sonunda geldikleri büyük gençlik parkı ile Chan gözlerini kırpıştırıp alfaya baktı. Minho ile onun çenesinden tutarak ilerdeki tabelaya çevirdi.

"Bahar festivalleri birinci kısım"

Mırıldanarak okuduktan sonra "Bahar festivaline bu kadar yaklaştık mı?" diye sordu şaşırarak. Minho gülüp başını salladı, "Evet, burada olduğunu öğrenince neden olmasın dedim"

"Hem küçük bir konser bile varmış, ilk date konser fena değil"

Sırnaşarak koluna girmesi ile Chan kahkaha attı, yanağına küçük bir öpücük kondurup "Bencede, çok iyi fikirmiş" dedi. Minho aldığı öpücük ile daha çok gülümserken, kolundan çıkmadan parka girmişti.

Bir çok aile ve genç arkadaş grupları gelmiş, piknik yaparak küçük etkinliklere katılıyordu.

Hepsine göz atarak ilerlerken, "Chan yüz boyası yapalım mı sana?" diye sordu Minho. Chan anlamayarak ileride işaret ettiği çocuk yüz boyama kısmına baktı.

Gülüp, "Ciddi misin?" diye sorarken Minho ona cevap vermeden ilerledi o tarafa.

"Kalemlerden kullanabilir miyiz acaba?" diye sorması ile genç kadın onlara döndü. İki yetişkin alfanın yüz boyaması garip gelsede, tatlı bulma tarafı daha ağır bastığı için "Tabiki kullanabilirsiniz" demişti.

"Teşekkür ederiz" diyerek Minho kalemlerin renklerini inceledi bir süre. Chan ise hala cidden bunu yapacak olan Minho'ya gülüyordu.

"Resmin iyi midir Chan?" diye sorması ile başını salladı oğlan "Mükemmel değilim ama Hyunjin sayesinde geliştirdim biraz" dedi.

"Harika!"

Hızla telefonunu açıp iki karakterin fotoğrafını açtı. "Bak bunları yanağımıza çizelim! Sana kurt olanı cizicem sende tavşanı bana çiz"

Chan gülerek başını onaylarken ikiside tabureye oturdu. Minho kalemleri alıp alfanın yanağını tutarak görseldeki çizimi çizmeye başladı.

"Neden bir anda yüzümüze çizim yapmak istedin?" diye sordu merak ederek. Minho omuz silkmiş, "Hiç yaptırmadım hayatım da"

Chan'ın kaşları havaya kalktı, "Cidden mi?" diye sordu. Minho başını sallayıp "Evet, ailem biraz geri kafa sanırım, alfa olduğumu öğrendiklerin de tek dertleri olgun ve bir alfa yakışır bi şekilde davranmamdı"

Chan sessiz kalırken Minho geri cekilip "Bitti! Çok iyi çizdim he" demişti. Kamerasını açıp Chan'a gösterirken alfa güldü, "Cidden çok iyi olmuş. Bende sıra"

O da gerekli renkleri alıp Minho'nun yanağına çizimini yaparken karşısında ki alfanın küçük çocuk gibi ayaklarını sallamasını çok şirin bulmuştu.

"Ailen yüzünden geri çekildiğin ne varsa, içinde kalan ne varsa seninle yapmak isterim. Ben benim yanımda kendin olmanı istiyorum"

Chan sözleriyle geri çekilirken Minho parlayan gözlerle ona bakıp gülümsedi. "Hm, seninleyken kendimi geri çekme ihtiyacı duymuyorum"

İkiside birbirine gülümserken Minho ayağa kalktı, "Konser başlar şimdi, gidelim mi?"

Elini uzatması ile Chan tutup ayağa kalktı. Ellerini birbirine kenetlerken "Gidelim" dedi. Kıza son kez teşekkür ederek yanakların da minikler çizimlerle konser alanına geçtiler.

Grup sahneye çıkıp şarkılarını söylemeye başlarken Minho Chan'ın kulağına eğildi. "Bu grup galiba hep böyle festival ve kafelerde calıyormuş"

"Evet, şarkıları da çok güzel" dedi Chan, ritimle hafifçe sallanıyordu. Birleşik elleriyle şarkılara eşlik ederken bir yerden sonra Minho Chan'ın arkasına geçip beline sarılmıştı.

Chan gülüp kendini ona yaslarken oldukları yerde sallanarak eğlencelerine devam etti.

"Şuan ki durumumuz beni çok mutlu ediyor" dedi Chan başını arkaya çevirerek. "Senden cidden çok hoşlanıyorum"

Minho gülümsemiş, uzanıp Chan'ın gamzelerini öpmüştü. "Bende mutluyum gamzelim, bana çok farklı şeyler hissettiriyorsun ve o kadar güzel ki bu"

Chan bu sözlerle dudaklarını büzmüş, "Bana sırılsıklam aşık ol hemen" demişti. Minho kahkaha attı bununla, gözünü ayıramadığı büzülü dudaklara eğilirken. "Merak etme, tamamen etkin altında kalacağıma eminim" demiş ve dudaklarını birleştirmişti.

Chan bu hamleyi beklemezken çevresinde ki kimseyi umursamadı. Feromenlerini kontrol altına alarak sadece sevdiği alfaya karşılık verdi.

Minho son kez alt dudağını emerek geri çekilmiş, alınlarını birleştirip konser ışıklarıyla aydınlanan alfanın gözlerine bakmıştı.

"Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seveceğim"

---

Nasıl oldular sizcee

Yan çiftlere de çok hafif deyineyim diyorum
Minik minik

Baysss

Any // MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin