Eşyalarımı topluyordum ve içten içe evimle vedalaşıyordum, babam sürekli birseyler diyordu ama onu duymuyordun çünkü kafamı çevirdiğim heryerde anım vardı. Ağlamamak için zor duruyordum babam bir süre sonra evle vedalaştıgımı anlamış olacak ki sustu.
Babama neden taşınıyoruz diye sorduğumda hep lafı değiştiriyordu tıpkı annemi sorduğumda ki gibi, 8 yaşındayım ve annemi hatırlamıyorum, babam hekim ve adım umay, babam sürekli gideceğimiz yeri çok beğeneceksin, hem sen orada doğdun tarzı laflar ediyordu ama neden diye sorduğumda mantıklı bir açıklaması olmuyordu. Bende hayattaki tek sahip olduğum kişiyi, babamı üzmemek için o ne derse, ne isterse onu yapıyordum. Açıkçası bunu yaptığım içinde mutluyum.
Eşyalarım tamamdı ve babam en son o içinde ne olduğunu bilmediğim ve hep merak ettiğim o sandığı da almasıyla taşınmaya hazırdık. İçinde ne olduğuna dair çok fazla fikrim vardı ama aynı zamanda yoktu. Kitap olamazdı, çünkü babam kitaplarını hiç sandığa koyduğunu görmemiştim ve kitaplar için de küçük bi sandıktı.
Bir keresinde gizlice bakmaya çalışmıştım ama yakalanmıştım. Ve babam beni uyuttuktan sonra, sabahında o sandık en son gördüğüm yerde değildi. Gece rüyamda ya da gerçekte olup olmadığını ayırt edemediğim bi zamanda babam
-Zamanı gelince öğreneceksin sandıktakini sadece sabır et
Dedi.Babamı çok seviyordum açıkçası babam hem bana anne hemde babaydı bende elimden geldiğince onu üzmemeye çalışıyordum ama bu taşınma konusunun ani olması ve fikrimin sorulmamasına biraz üzülmüştüm ama önemli değildi çünkü babam yanımdaydı. Yolculuk bitmek bilmedi hatta bir süre sonra uyumuşum vardığımızda babam uyandırmıştı.
Etrafı izleme şansını kaçırmıstım ama pazar gibi biryerden geciyorduk bir sürü insan sesi vardı. Şöyle bir etrafa baktım ve büyük ve kalabalık bir kasabaya benziyordu kalabalıktan uzaklaştık ve çokta tenha olmayan ama sessizde olmayan biryere geldik ve babamın sesini işittim
-Geldik kızım hadi bakalım.
-Burası mı
-Evet canım
Çitleri vardı ama boyalı değildi, çokta ufak sayılmayan küçük bir bahçesi vardı... Evin duvarları taştandı ama koyu renkli bir odunla evin kenarları sarılıydı, girişinde balkon diye ayrılan kısmının üstünü taşıyan direklerde odundan olması garip bir hava vermişti
Ev genel olarak küçüktü ama biz zaten 2 kişiydik salon ve mutfak birleşik sayılırdı bir duvar vardı sadece salonla mutfağı ayıran ama ben beğenmiştim. 2 odası vardı bir de çatı katı babam büyük bir ihtimal çatı katını kendi eşya, kitaplarıyla doldururdu. Küçük olan oda bana yeter de artardı diğer oda da çalışma odası olurdu büyük bir ihtimal.Yaklaşık 4 saat temizliğe 2 saatte yerleşmeye harcamıştık ama degmisti gerçekten. Babam yorgun düştüğü için uyuyakalmıştı bende can sıkıntısından biraz gezmek istedim ve dışarıya çıktım
Dışarıya çıktığımda evin etrafında gezinmeye başladım, evin sağ tarafında az uzaklarda çocuklar oyun oynuyordu aralarından kırmızı saçlı saçlarını toplamış tahminen benim yaşlarımda olan kız beni fark etti ve diğerlerine söylemiş olacak ki hepsi aynı anda bana doğru baktı. Gözleri üstümde hissetmek beni utandırdırmıştı, hemen bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladım.
Bana doğru gelmişlerdi. Kızıl saçlı olan;
-Merhaba yeni mi taşıdınız ben Narıya
Diyip elini uzattı hoşuma gitmişti beni dışlamaması, bende elini sıkıp
-umay
Dedim
Diğerleri bana aşağılar gibi bakıyordu üçü erkek iki kızdılar. Narıyanın yanındaki kız hemen lafa atladı
-Nerden geliyorsunuz? temelli mi taşındınız? Ailen nerde?
Biran afalladım ve hepsine cevap verdim
-Peki ya annen, dedi o kız
Sessiz kaldım
Diğerleri hemen fisıldaşmaya başladı ama ben duyuyordum;
Ölmüşmü? Terk etmiş olabilir mi? Sadece babası mi varmış yani?
-hadi oyuna devam edelim dedi narıya beni anlar gibi beni oyuna davet edecek gibi oldu ama diğerleri fırsat vermedi benimse avuç içim terlemisti hem gergindim hem kızgın neye kızgınım onu bile bilmiyordum bu sırada çocuklar arkasını dönüp koşmaya başladılar
Babamın sesini duydum
-Umay ne yapıyorsun orada?
Biran ne oldu bilmiyorum sadece içimden kaçmak geldi ve şehrin dışına dogru yöneldim biraz düşünmeye ihtiyacım vardı babam ardımdan sesleniyordu ama boşverdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH TAŞIYICISI
Fantasy◇ Bütün çektiğim acı ne içindi nedendi bilmiyordum, öğrenmek için adım atmaktan korktuğum vakitler oldu, yeri geldi bir çocuk gibi kaçtım... Herşeyin bir sebebi vardır demişti babam. Ben şimdi o sebebi bulmaya yaklaşmış gibi hissediyorum. insan bağı...