◇
Bütün çektiğim acı ne içindi nedendi bilmiyordum,
öğrenmek için adım atmaktan korktuğum vakitler oldu, yeri geldi bir çocuk gibi kaçtım...
Herşeyin bir sebebi vardır demişti babam.
Ben şimdi o sebebi bulmaya yaklaşmış gibi hissediyorum.
insan bağı...
Her şeyi öğrenmenin vakti geldi umay gel benimle Dedi
Babamın peşine takılmıştım beraber çatı katına çıkıyorduk merdivenlerden çıkarken zihnim asla boş durmuyordu ve kendi kendine senaryolar üretiyordu. İçimdeki ses o taşı daha önce gördüğümü söylüyordu, görmediysemde rüyamda görmüş olmalıydım çünkü o taşı gördüğüm anda aşırı derecede tanıdık bir his sarmıştı beni. Babam bana bakmadan hızlı hareketlerle kitaplığı itti ilk taşındığımızda kitaplığın arkasında boşluk kaldığını biliyordum ama babamın orayı saklama yeri olarak kullandığını bilmiyordum.
Oradan bir kutu çıkardı bana oturmamı söyledi bende oturdum. Kutunun içinde siyah sert kapaklı bir kitap ve üstünde 2 şey vardı: Bunlardan birisinin bir erkek yüzüğü olduğunu düşünüyordum çünkü büyüktü ve garip bir yüzüğe benziyordu diğeriyse bir kuşun olamayacak kadar uzun; ortalama 8 9 cm, genel olarak beyaz bazı yerleri altın sarısı bir tüy vardı. ~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~ Babam tüy ve yüzüğü elime bıraktı ve bir süre beni izledi birsey olmadığını görünce kitabı çıkarıp derin bir nefes aldı bense sabırsızlıkla ve sorgular bir şekilde onu izliyordum. -Ruh taşıyıcı destanı hakkında ne biliyorsun? dedi
Destandan sıkılmıştım artık heryerde karşıma çıkıp duruyordu ve ben onu araştırmayı bırakalı çok oluyordu bu yüzden babamın neler olduğu hakkında hemen konuşmasını bekliyordum.
-Yaşlı herifin teki ruhlar ve bedenler arasındaki bağlantı için ömrü boyunca araştırma yapmış ve o bağlantıyı kıracak bir çözüm yolu bulup bunu kitabına yazmış kitap belirli sayıda çoğaltılmış ve bir çok canlı bu adam yüzünden nesnelere sıkışmış.
O kadar hızlı söylemiştim ki hemen babamın aşağıdaki sandık hakkında konuşmasını bekliyordum.
Babam tebessüm edip sabırsızlığıma güldü
-Hala anlamadın değil mi?
Babamın yüzüne bakmayı sürdürdüm
-Bu destan gerçek kızım sandıktaki gördüğün kitap o kitaplardan birisi ve o taşta o nesnelerden birisi. Taşın içindeki ne tam olarak emin değilim ama bir ejderha olduğunu düşünüyorum.
