Oy vermeyi unutmayınn
Nottt:
Omegavers hakkında araşdırma yapmama rağmen istediğim bilgilere ulaşamadığım için kendimden eklemelerim ola bilir ve olucakda. Fic boyu bunu göz önünde bulundurun lütfen.🖤 Keyifli okumalarr 🖤
Jeongin'den
Eve geçince Jisung hyung beni hemen
Duşa sokmuş ben duşdayken bizim için yemek hazılamış ve bana giymem için yeni ve temiz kıyafetler vermişdi.Evi tahmin etdiğimden bile hoş ve tatlı bir yapıya sahibdi. Çok güzel bir aurası vardı ayrıca.
Bizim için hazıladığı taze sebze ve meyvelerle dolu masaya oturdum.
Jisung hyung bir anda analamadığım bir hızla yemeğini ağzına tıktı ve
"Ayy Jeonginne evde meyve sebze bitmişde. Ben gidip hemen pazardan taze taze alıp geleyim" dedi."Haa?"gözlerimle bir masadaki meyveler bir de Jisung hyunga bakarken ağzımdan sadece bir şaşkınlık nidası çıkmışdı.
"E Hadi sana afiyet olsun"
Diyip evden çıktı.
Onun arkasından bir süre baktım.
Yalan söylediği zaten çok açıktı.
Hayır Jeongin onu takip edip nereye gitdiğini öğrenemezsin.
Bunu yapmamalısın.
Vee yaptım bile.Bir gün bu merakım başıma bela olacak. Umarım o gün bu gün olmaz.
Evden çıkıp kapıyı sıkıca kapatdım ve Jisung Hyungum gizli gizli aramaya başladım.
Fakat evin yakınlarında hiç bir yerde bulamadım. Her yere en az iki kere bakmışdım ama bu semtde değildi belliki.
Her ne kadar pazara gidip kendimi tehlikeye atamak istemesemde yine merakıma yenik düşüp pazara gitdim.Belki Jisung hyung gerçekten meyve almaya gelmişdir diye bütün meyve satan alanlara dikkatle bakdım. Ama hiç bir yerde yoktu.
Ve ben iyice bu iğrenç kokulu yerde boğulmaya başlamışdım.
Koskoca meyve pazarındayım ama tek bir meyvenin kokusunu bile hiss edemeyeceğim kadar parfüm kullanıyordu insanlar. (Ayn parfüm)
Bazılarının kokusu hoş ve tatlı olsada o kadar ağır koku vardı ki bırakın tatlı parfüm kokularını temiz havanın kokusunu bile unutmuşdum.
Iyiden iyiye öksürmeye başlayınca pazarın merkezinden uzaklaşıp kenardaki ağaçlık alana gitdim.Şu saçma kokulardan uzaklaşmak adına bir az daha ağaçların arasına daldım.
Fakat ters giden bir şeyler vardı.
Az öncekinden bile boğucu olan kokular şu an burnuma doluyordu. Arkamdan gelen seslere yerimde durdum.Arkamı döndüğümde 4 tane adamın karşımda çin seddi gibi dizilmesi Derin bir şekilde yutkunmama sebep oldu. Bu 4 kişinin de beni delicek gibi bakan kıp kırmızı gözleri daha da geriye doğru gitmemi sağlıyordu.
Beni durduransa bir taşa takılıp yeri boylamam olmuşdu."Eee söyle bakalım güzellik ilk tur için bu alfalardan hangisini seçiyorsun?"
Alfamı? Bunlar kendini ne sanıyordu?"Alfamı sizmi? Siz anca ahmak olursunuz alfa değil"
"Senin dilin fazla uzun galiba omega bozuntusu onu kesmemi istemiyorsan ağzını kapa ve bizi eğlendirmeye bak"
Saçımıdan çekerek beni kaldırmış ve sinirle konuşmuşdu."Eee hadi o zaman başlayılım bir orman fantazisi senin için sorun olmaz değil mi?"
Bu adamlar iyi değil hemde hiç. Korku bütün bedenimi sarmışdı deli gibi korkuyordum. Onlar üzerime geldikce sesimin çıka bildiği kadar bağırıyordum.
"Size yalvarırım,bırakın beni gideyim. Hiç kimseye söylemem yemin ederim. Lütfen dokunmayın b-"
"Senin birine söylemen kimin umurunda ki. Sana inanırlamı sanıyorsun?"
"Peki bana inanırlarmı"
Siyah bir pelirinle kendisini saklamış biri gelip önümde durdu.
Açık konuşucam bu adamın yaydığı koku diğer 4 adamın yaydığından daha güçlüydü."Off çekil şurdan biz işimizi bitirelim sonra sen alırsın bunu"
Adamın sözleriye ya oda farklı bir neden için geldiyse diye düşündüm.Gözlerimden yeniden yaşlar süzülmeye başladı.
Gözlerimi önümde duran adama dikdim. Ona baktığımı hiss etmiş olacak ki bana doğru dönüp gözlerimin içine baktı.Gözleri simsiyahdı. Içinde kayıp olmak istenecek kadar güzeldi. Adete dipsiz bir yokluğa açılan kapı gibiydi.
Gözlerini gözlerimden ayrıdı ve bir anda karşısında duran adamın üzerine atlayıp kolunu tutdu.
Tutduğu kolu içeriye doğru büküdü.
Adam acıdan çığlıklar atarken kenarda duran iki adam üzerine doğru geldi ikisinide bir anda yere serdi. Geriye kalan bir kişide artık geriye kalmamış yerde yatan üç kişiyile birlikte kaçıp gitmişdi.Karşımdaki bu adam her kimse çok güçlü olmalıydı.
Çünki 3 saniyede 4 kişiyi birden yere sermişdi.Yeniden gelip önümde durdu ve elini bana doğru uzatdı. Bir bana uzatdığı eline bir de ona baktım sonra da elinden tutdum.
"Iyimisin?"
"Teşekkür ederim teşekkür ederim teşekkür ederim. Siz olmasıydınız ne yapardım bilmiyorum. Yardımınız için çok çok teşekkür ederim"
Sorusunu hiçe sayıp önünde 90 derece eğilerek kendisine olan teşekkürlerimi sıraladım.
"Bir şey değil"
Yeninden gözlerine bakdım kahveringiydi."Aaağ" korkuyla arkaya doğru giderken bir anda yere kapaklandım.
Yine elini bana doğru uzatdı ve kalkmama yardım etdi.
Bana sorar şekilde bakıyordu."S-senin gözlerin az önce siyahdı şimdi de kahverengi"
"Sinirlendiğim zaman gözüm öyle oluyor. O kadar da şaşırılacak bir şey yok."
"Ah anladım. Bu arada harikaydınız 4 kişiyi nasılda bir anda yere yıktınız. Sizdeki gücün yarısının yarsısı bile bende-"
O kadar hevesli hevesli bir şekilde konuşuyorum. Ama adam çoktan gitmiş.
Etrafıma iyice baktım ama hiç kimse yoktu."En azından bir görüşürüz diye bilirdi."
"Görüşürüz"
Arkamdan gelen sesle geriye doğru sendeledim.
Ama daha düşmeden kollarımdan tutuldum."Bu gün seni daha kaç defa tutmam gerek"
"Ah şey ben özür dilerim. Hem sen gitmemişmiydin"
"Hayır arkandaydım"
Nasıl ya"Jeonginnn"
"Ben artık gideyim. Bu tarz yerler tehlikeli dikkatli ol"
"Peki. Bir daha her şey için teşekkürler. Görüşürüz."
Arkasına bakmadan çekip gitdi. Bende öylece arkasından baka kaldım.
"Jeongin neredesin sen her yerde seni aradım"
"Asıl ben seni her yerde aradım.seni bulucam diye başıma gelmeyen kalmadı"
"Boş konuşma Hadi düş önüme evde her şeyi konuşacağız"
Bu fici niye okumuyorsunuzz
😭😭
Büyük hevesle başlamışdım ama okunmadığı için heves kalmıyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Royalty/Hyunin
FantasyJeongin bir gün intihar eder ve kendisini bambaşka bir evrende bulur. Eski bir krallık ve omegavers evreninde geçen bu hikayede Hwang krallığının varisi Hyunjin ile karşılaşır. Daha doğrusu deltasıyla. *Omegavers *Warning Kitap İntihar,kan,bazı tet...