17.

67 16 46
                                    

Bu gün iki bölüm birden gelicek.

Oy verirmisiniz vee yorumlarınızı okumayı çok seviyorum

Jeongin'den

"Sen kimsinde buna karar ve-"

"Eşiyim."
Kıyafetin yakasını sıyırarak boynumdaki mühürü göz önüne sermişdi.

"Eşimin yanında kalmasını istiyorum buna bir itirazın var mı alfa?"
Son sözünü bastırarak aradakı güç farkını net bir dille vurgulamışdı. İtiraz edecek olursa yapacaklarını da bir delta olarak söylemesine gerek kalmadan anlatmışdı.

"Bu burada bitmedi.
Askerler!"
Konuşurken bir Hyunjine bir bana bakıyordu.
Bunun ikimiz içinde bir tehdid olduğunu vurguluyordu.
Böylece doğru bir seçim yaptığımı anlamışdım.
Fakt bu seçim neden canımı yakmak zorundaydı ki?
Asla babamın yerini vermeyecek bu adam için kalbimin bu kadar acıması doğru mu?

Ben onun arkasından öylece baka kalırken onun bir kere bile dönüp arkasına bakmaması doğru mu?

"Gitdi artık Jeongin korkamana gerek yok ben yanındayım."

Hyunjin bana sarılıp saçlarımı bir kaç öpücük kondurdu.

Ben korkmuyorum ki sadece kendime acıyorum.

"H-Hyunjin o çok benziyordu.
Ben sandım ki gerçekden o-o geri dönmüş a-ama..."

Ellimle yüzümü kapayıp hıçkırıklarımın arasında konuşmayı çalışıyordum.

"Jeongin sakin ol,kime benziyordu kim geri dönmüş hiç bir şey anlamıyorum."

Benim ağlamam daha da şiddetlenirken titreyen dizlerim beni daha fazla taşıyamadı ve yere çökdüm.

Tam o anda Minho hyungun sıcak elleri saçlarımı okşadı.

"Jeongum,sakince anlat bakalım kime benzetdin onu."

"B-babama."

Söylediğim şeyle Minho ve Jisung dan başka her kes duraksamışdı.
Haklılardı aslında.
Babamın babama benzediğini söyleyip ağlıyordum.

"H-hyung onu görünce senin gibi oda geri döndü ö-ölmedi sandım.
Beni bırkamyıp,yıllar sonra oğlunun yanına geri dönüyor sandım. Yüzü,sesi,ismi bile aynı.
Ama o sadece benziyormuş."

"S-sanki yerine bambaşka biri geçmiş. B-bakışları çok değişmiş,sanki-sanki benden n-nefret ediyordu.
Ama babam beni çok severdi."

"Hyung o babam değil dimi. O benim babam olamaz.O olsa nefret etmezdi değil mi benden"

"Hayır, değil Jeong. Senin baban yıllar önce trafik kazasında hayatını kayıp etdi.
Aynı benim babam gibi.
Sana bir şey söyleyim mi.
Kral Lee görünüşce babama o kadar benziyor ki. Onu ilk gördüğüm de bir karabasan olduğunu düşünmüşdüm.
Ama babamın aksine oldukca iyi bir insan olan kral Lee'nin karabasan olmadığını anladım.
O sadece benzer biriymiş. Ya da tanrının bize bir oyunu."

Gözünden bir yaş süzülmüşdü.
O yaş yanağına geldiğinde onu silmek yerine üzerine bir öpücük kondurdum. Aynı ilk defa ben karşısında böyle ağladığımda onun yaptığı gibi.

"Hyungg"

"Efendim"
Kollarımı boynuna sararken göz yaşlarımın kıyafetinin yakalarını ıslatmasına izin verdim.

"İyi ki ailemden geriye kalan tek kişi sensin."

"Sende Jeongum sende."
Aynı şekilde onun göz yaşları benim kıyafetimi ıslatmaya başlamışdı.
Bir süre hiç kimse hiç bir şey konuşmamışdı ve bizde orada öylece sessizce ağlamışdık.

Royalty/HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin