21.Final

72 17 19
                                    

Sizi final bölümüyle baş başa bırakıyorum keyifli okumalar🍓🎀

Jeongin'den

"Hayır,hayır,hayır Hyunjin gidemezsin bırakmazsın beni-"

"Bırakmayacak zaten çünki sende onun yanına gideceksin ya daa benimle bir olacaksın."

Dizlerimin üzerinde duran Hyunjin'in bedenini yavaşca yere bırakdım. Elimle çenemden aşağı akan göz yaşlarımı sildim.
Ona doğru adım adım yaklaşdım.
Bakışlarımı balkondan görünen savaşan askerlerden çekip önümdeki adamın gözlerine çevirdim.

"Kral Yang fena durmuyor..."

"İşte benim -"

Elimi belime yerleşdirdiğim kılınca atdım ve Hajoon'un üzerine doğru yürümüye başladım.Balkona gelip durduğumuz da arkamızda kalan kapıyı kapatdım.

"Ama Kral Hwang daha cazib geliyor."

"Göz göre göre ölüme gidiyorsun Jeongin yapma bunu."

O karşımda bütün ciddiyetini korurken ben yarım ağız sırıtarak konuşuyordum.
"Salgıladığın fermonlara göre bir alfa da korka biliyormuş,o zaman neden bütün omegalara işgence yapıyorsun? Korkdukları için olamaz herhalde."

"Sus!"

Elindeki kılıcı kaldırıp beni vurmaya çalışdı anında kendi kılıncımı eğlimi bir şekilde tutarak onun önünü kesdim.

Bu defa ben ona karşı bir atağa geçdim. Oda benim atağımın önünü almışdı. Bir az daha böyle devam etdikden sonra bana karşı yine benim gücümü kullanıyordu.
Beklemediğim bir zamanda yaptığı hamleyle omzumdan derin bir yara almış oldum.
Ciddi şekilde canımı yanıyordu.
Şu an bunu umursamamam gerekiyordu ama kendime engel olamadım elimi omzuma götürdüm. O benim bu zayıf anımı kullanmış ve bana karşı bir hamle daha yapmışdı bu defa kolumun üzerinde açılan yarayla dizlerimin üzerine çökmüşdüm.

Hyunjin görüş alanımdaydı.
Onu bırakdığımda sırt üstü yatıyordu. Şimdiyse,yüz üste çevrilmiş tirtek nefesler veriyordu. Gözlerini neredeyse kapanmışdı ama beni izliyordu.
Bir elini bana doğru uzatdı,yerinde hafif hareketler yaparak benim yanıma gelmek istedi. Ama daha fazlasını yapmak için gücü kalmamışdı.
Kendi vitasının ona zarar vermek isteyen gücüyle karşılaşmışdı ve bu onu bitiriyordu.

Titrek nefeslerini arasından tek bir kelime çıkdı.

"Jeongin..."

Elini bana uzatmışdı. Yetişemeyeceğini bilerek. Elimi camın arkasından ona uzatdım yetişemeyeceğimi bilerek.

"Oyun bitdi Jeongin."
Camdan yansıyan görüntüsüyle benim güçlüçlerimle kaplanmış olan kılıncını tam boyun hizama getirecek şekilde konumladığını gördüm.

Tamamen kan içinde olan kolumu yerde duran kılıncıma uzatdım. Bir saniye bile düşünmedim. Yerimden doğruldum. Aynı onun yaptığı gibi kılıncı tam boyun hizasına konumladım. Arkama döndüğüm anda var olan bütün gücümle onun için son bir hamle yaptım.

Bütün her kes bir anda susmuşdu. Az önceden beri deli gibi bağırıp dikkat etmemi söyleyen Minho konuşmuyordu.

Bu sessizliği bozan ilk ses yuvarlanarak balkonun parmaklarının arasından yeri boylayan o adamın kafası olmuşdu.

Cansız bedene bakarken üzerinde ki kan damlalarının bir bir yeri boyladığı kılıncımı yere atdım.

Arkama dönüp cam kapıyı açarken son bir şey duymuşdum.

Royalty/HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin