15.

80 19 20
                                    

Başlamadan önce Emeğimin karşılığı olarak Oy verirmisiniz

Verdiyseniz başlayalım

Jeongin'den
Gözlerimi açdığımda gördüyüm manzara kesinlikle gördüğüm en güzel manzaraydı.
Hyunjin'in kusursuz yüzü,gözünün altındaki minik siyah beni,keskin çene hatdı,pürüssüz cildi,uyurken etrafa yaydığı huzur verici fermonlarıyla o kadar güzel duruyordu ki. Uyandığımdan beri araklıksız kendisini izliyordum ve bunu hiç bıkmadan devam etdire bilirdim. Fakat Hyunjin gözlerini açmasıyla bu aktivitemi başka bir zaman ertelemeye kararı verdim.

"Günaydın minik şeytan"

"Sana da Günaydın büyük şeytan"

"Uynamasam beni gözlerinile yiyecekdin heralde"

"Hayır ısırarak yiyecekdim"
Diyip Hyunjin yanağını ısırdığımda Hyunjin beni itmek yerini daha çok kendine çekerek sarılmışdı.
Bir süre hatda uzun bir süre öyle kaldıkdan sonra Hyunjin yerinden doğrulup konuşmuşdu.

"Hadi kalkalım bir azdan bizi almaya gelicekler"

Yatakdan zıplayarak onu onaylamak adına başımı aşağı yukarı salladım ve bu yapdıklarıma anında pişman oldum.
Aynı anda hem kalçama hem de boynuma giren ağrıyla çığlık atıp yerime çökdüm.

"Ah Jeongin bir az dikkat etsene,çok mu acıdı?"

"Hıhmm ama öpsen geçer"
Elimi mühürlediği yere götürüp konuşmuşdum.

"Seni Fırsatcı"
Diyip mühür üzerine birden fazla minik öpücükler kondurmuşdu.

"Bu gün bir az acıyacak ama bir kaç güne tamemen düzeleckdir."

Başımı yine aşağı yukarı sallamışdım ama bu defa daha yavaş bir şekilde.

Hyunjin kalkıp dolapdan bizim için iki ayrı yeni kıyafet çıkardı.

"Saraydan uzaklaşmak için sık sık buraya geliyorum"

Kıyafetleri üzerimize geçirdiğimizde aynanın karşısına geçdim kendime kısaca göz atdım.Kıyafetin yakasından dolayı çok az görünen mühür dikkatimi çekdi.

"Hyunjin,bunu söyleyecekmiyiz?"
Mühürden bahs etdiğimi anlamışdı. Yanıma gelip kıyafetine yakasını düzelterek mühür görünen yerini kapatmışdı.

"Söyleyeceğiz tabi ki ama her kese değil. Bu senin için çok tehlikeli olur. Halk arasında ve ya sarayda dolaşırken dikkatli ol"

"Tamam"

Parmak uçlarıma yükselip Hyunjin dudağına minik öpücük kondurup elinden tutarak onu mutfağa sürükledim.
ikimiz birlikte kahvaltı için basit bir şeyler hazırladık.
Koskoca prensi dünden beri çalışdırıyorum ya helal olsun bana diyerek içimden büyük bir kahkaha atdım dışa yansıtdığımsa minik sırıtış olmuşdu.
Hyunjin bunu anında fark etmişdi tabi ki.

"Neye sırıtıyorsun bakayım minik şeytan"

"Senin gibi koskoca bir Prensi dünden beri çalışdırdığım için kendimle gurur duyuyordum"

"Hmm öyle mi"
Beni tezgahala arasına alarak yüzünü yüzüme yaklaşdırdı.
Nefesimi tutmuş bir sonra ki hamlesini beklerken.
Arkadan bir şey alıp uzaklaşmışdı.
"Sadece tuzu alıyordum."
Elindeki tuzu sallayarak konuşmuşdu.

Gözlerimi kısrak ona yaklaşdım ve bir daha parmak uçlarıma kalkıp dudaklarından öpdüm.

"Bende sadece senden bir öpücük alıyordum."

Yaptığım şeye büyük bir kahkaha atmışdı. Bir süre sonra bende onun bu gülüşüne bakıp gülmeye başlamışdım.

İkimizde sakinleşdikden sonra oturub kahvaltımızı yapdık.
Ardından çıkan bulaşıkları yıkayıp evden ayrıldık.

Dün geldiğimiz yere doğru gitdiğimizde evden tam zamanında çıktığımız anladık çünki biz vardığımızda dün bizi
buraya getiren faytonda varmışdı.
Fayton şoförü inip bizim için kapıyı açdı.
Hyunjinin önünde saygıyla eğilip
"Günaydın Majesteleri" dedi.
Hyunjinse onu başıyla selamladı.

Açık olan kapıdan geçmem için Hyunjin benim için öncelik tanıdı sonraysa kendisi geçip yanıma oturdu. Ardından şoför kapıyı kapatıp faytonu sürmeye başladı.

"Bu gün her zamanki ne göre fazla ciddisin Jay"
Hyunjin isminin Jay olduğunu düşündüğüm şoföre doğru konuşdu.

"Misafirimiz varya Prensim"
Arada cam olduğu için sesini bir az yükselterek konuşmuşdu.

"Rahat olmamızın senin için bir sakıncası varmı?"
Hyunjin bana ithafen konuşduğunda anında onu inkar etdim.
"Hayır,yok"

"O zaman ikiniz de tanışın çünki Jay benim değerli arkadaşlarımdan biridir."

"Bu mevkiden onur duydum Prensim"

Jay bu defa bana doğru dönüp konuşdu.

"Ben Jay"

"Bende Jeongin, tanışdığıma memnun ol-"
Lafım kırılan cam yüzünden yarıda kalmışdı.
Hyunjin anında kollarını başıma sararak beni korudu.
Taşla kırılmış olan Camdan bu defa da bir ok içeriye atılmışdı.
Ok faytonun iç kapısına saplanmışdı.

Jay faytonu ola bildiğince hızlandırıp ayrılmışdı buradan.

Oradan yetri kadar uzaklaşdığımızda Hyunjin kollarını başımdan ayırmış bu defa da elleriyle yüzümü sarmışdı.

"Jeongin iyimisin?"

"İyiyim"

Jay yüksek bir sesle konuşmuşdu.

"Prensim,Jeongin İyimisiniz?"

"Biz iyiyiz asıl sen iyimisin"

"Evet,hala tek parçayım"

"Bunu her yapan her kimse
onu..."

Hyunjin lafının gerisini devamm etdirmemiş derin bir nefes alarak kendini sakinleşdirmişdi.

Ardından kapıya saplanmış olan oku çıkardı. Öyle bir çekmişdi ki ok elinden parçalara ayrılmışdı.
Bunu umursamadan okun üzerinde ki Notu açıp okumaya başladı.

"Benim olanı almakla büyük bir hata yaptın Prens Hyunjin.
Seni buna pişman edeceğim.

Yang krallığının kralı olarak
Size-Hwang krallığına-
savaş açıyorum.
                     -Kral Yang "


Hala oy vermeyenler varsa hemencecik oy vere bilir mi?

Jeongin'in kıyafet

Hyunjin'in kıyafet

Bu bölümü de burada bitirdiğimize göre bir sonraki bölümde görüşürüzz😚💖

Royalty/HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin