9.

108 23 12
                                    

Oy ve yorum dilenmekden dilenci oldum beni kırmayında bir oy atın 🥲

Jeongin'den

"Hyung annen nasıl biriydi?"
Jisung hyungun bahçe işlerine yardımcı olurken bir yandan da sohbet ediyorduk.

J"İyi hemde çok iyi biriydi. Biliyor musun eskiden Omegalara bir köleden ya da zevk aletinden daha fazla değer verilmezdi. Ama o bunu değiştirdi. Bunu yapması hiç kolay olmadı hemde hiç. Ama asla vaz geçmedi sonda ö-ölse bile. Çoğu krallık en sonunda bu kararı kabullendi. Yang krallığı hariç. Onu öldürdüler Jeongin.Sırf eşitlik istediği için."

Jisung titrek sesiyle konuşurken ben elimdekileri yere bırakıp onu dinlemeye başladım ama o durmamış bir yandan konuşuyor bir yandan ağaçtaki meyveleri bir kutuya dolduruyordu.

J"Yang krallığı çok katı ve otoriter bir yer. Orada omegalar hiç deyer görmez. Yönetim alfa ve bazende betaların elindedir. Bu güne kadar belki yüzlerle omega oradan canını kurtarmak için bu krallığa sığındı. "

"Ne yani kraliçeyi öldürmelerine rağmen onlara yardım mı ediyorsunuz?"

J"Evet Jeongin. Eğer bu ülkenin Kraliçesi Yang krallığından bir omegaysa bunu yapmak zorundayız. Her ne kadar babası olacak kral tarafından öldürülse bile."

Ahh cidden neden bu kadar karmaşık bir tarihe sahib olmalılar ki.
En iyisi bunu düşünmek yerine meyve toplamaya devam edeyim.

Bir süre topaladıkdan sonra kucağımdaki o kadar büyük olmayan bu kutu dolmuşdu. Elimdeki kutuyu kenara koymak için ayağa kalkmışken
Göğüsüme saplana acıyla yere yığıldım. Acının dinmesini umarken nefeslerimi yitirmişdim.

"Jeongin! İyimisin?"
Bir kaç dakikanın ardından yerine gelen nefesimle yerimden doğruldum.
Göğüsümdeki acıda gitmişdi ama içimde sanki siyah bir duman dolanıyordu.

"Sanırım"

S"Majestleri,Veliaht Prens..."

J"Jeongin daha iyimisin?"

"E-evet"

J" Sunoo ona gelmesinde yardım et. Ben önden gidiyorum"

Jisung hyung koşarak saraya doğru giderken bizde onun arkasından gidiyorduk.Ardından saraya girdik. Velihat Prensin odasının önüne geldiğimizde Jisungu gören gözetciler hemen kapıyı açdı.

Oda büyük camlı, geniş, siyah tonlarında,altınlarla donatılımış tamda kral dairesi denilecek bir yerdi.

Gözlerim odanın içinde bir gezintiye çıkmışken. Kulağıma dolan acı bir inleme dikkatimi yatakda kıvranan Hyunjine çevirdi. Başında doktar olduğunu düşündüğüm bir kadın ve Jisung vardı. Çok fazla terliyordu. Bazen yerinde çırpınıyor sonra yoruluyormuş gibi sakinleşiyordu.

J"N-nesi var onun?"
Jisung bir yandan ağlarken bir yandan da doktorla konuşyordu.

D" Majestleri Prensimiz tam 8 gün önce kızgınlığa girdi. Ama o bir delta kızgınlık süreci beş gün, ayrıca her zaman oldukça sakin kızgınlık yaşayan Prensimiz çok zor bir durumda. Sürekli dönüşmek istiyor,çırpınıyor onu zor tutuyorum.
Kurdu endişeli gibi hiss ediyorum. Aynı zamanda seviniyor.Ruh eşini buluduğu için süreci uzatmak istediğini düşünüyorum."

J"Ruh eşi mi?"

D"Dışarıda konuşsak daha iyi olur."
Sunoo beni bıraktıkdan sonra odadan çıkmışdı o yüzden her ne söyleyecekse beni ilgilendirmediğini anladım.

Bu hali beni gerçekten çok üzüyordu. Onun gibi güçlü birini bu halde olması beni cidden üzüyordu.

Odanın içinde olan çürük kiraz kokusu Hyunjine yaklaşdıkca daha da çok artıyordu. Fermonun kiraz kokulu olduğunu biliyordum onu her gördüğümde bu kokuyu his ediyordum. Ama her zaman taze kokan bu koku şimdi... Bir dakika koku artık çürük değil eskisinden bile tazeydi.Hyunjin yanına oturmuş elini tutuyordum. Bunu istemsizce yapmışdım. Ona destek olmak istiyordum. Annemin bana hep yaptığı gibi ellerimi saçına çıkardım ve saçlarını okşamaya başladım. İpek gibi yumuşacık saçları vardı.

Ben onun saçlarını okşamaya devam ederken. O gözlerini açmış beni izliyordu.
Hızlı ellerimi geri çekdim. Şimdi hapı yutdum.

H"Senin ne işin var burada?"

"Şey yani ben-"

H"Bir kaç gündür iyi değilim burada olmaman gerek."
Buraya kadar oldukça ciddi konuşurken. Şimdi dudağının kenarları yukarıya kıvrılmış sırıtıyordu.Yüzünü bana doğru yaklaşdırdı.

H"Bilirsin kızgınlıktayım seni her an altıma ala bilirim"

Royalty/HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin