13.

107 19 32
                                    

Başlamadan önce emeğimin karşılığı olarak oy verip
Bir . olsa yorum yaparmısınız
🙏🙏

Jeongin'den

"Efendim Prensimiz sizi arzu ediyor,hazırlanıp gelmeniz icab eder"

"Prensimiz?...beni?"

"Bunu Prensimiz sizin için özel olarak gönderdi,buyurun"

"Özel?...ben?...kıyafet?"

"Evet efendim özel,siz,kıyafet."

"P-peki teşekkür ederim"

Elimdeki kıyafetle geçip yatağın üzerine oturdum.
Zaten o son duyduğum şeyden sonra aklımdaki bulanık düşünceler beni hiç terk etmemişdi.
Ah neyse bu kadar düşünmek senlik değil unutma Jeongin
Senin hayat felsefen akışına bırakmak

Elimdeki kıyafeti üzerime geçirdim ve hemen karşımdaki ayandan kendimi bakdım.
Kenarda duran tarakla saçlarımı hafif şekillendirdim.
Makyaj mazemeleri yokdu sadece gülden hazırlanmış bir kaç parfüm ve ruj vardı.
Ruju dudaklarıma uyguladıkdan sonra allık olarak yanaklarıma da uygaldım. Son olarak parfümde sıktığımda artık tamamen hazırdım.

Kapının önünde bekleyen yardımcıyla birlikte saraydan çıktık.

"Prensimiz sizi orada bekliyor"

Saray kapısından bir az kenarda bekleyen faytonu gördüğümde sadece başımı onaylar bir şekilde sallamış ve faytona doğru irelilemişdim. Faytonun kenarında duran adam kapıyı açıp içeri girmemi beklemiş ardından kapıyı kapatıp faytonu sürmeye başlamışdı.

Sonunda gözlerimi yanımda oturan Hyunjine çevirdiğimde düm dikkatiyle beni izlediğini fark etdim.
Gerçekden büyüleyici duruyordu.
Giydiği koyu mavi tonlarındaki hanbokla o kadar asil duruyordu ki kilometrelerce uzaktan bakan bile rahatlıkla onun prens olduğunu söyleye bilirdi.

Dakikalarca bir birimizi izledikden sonra gözlerimiz bir birini bulmuşdu. Ani bakışmayla ikimizde derin bir şekilde yutkunmuşduk.
Sonra bu yaptığımıza büyük bir kahkaha patlatmışdık.
Onun gülüşü kulaklarımı doldurduğunda durup sadece ona bakmışdım. Bu manzarayı aylarca,yıllarca hatda bütün ömrüm boyunca izleye bilirdim.
Çok çok güzel gülüyordu.

"Çok güzel gülüyorsun."

Durup bana doğru bakmışdı.
Gözlerinin içi parlıyordu yaydığı fermonun kokusuda aşırı huzur vericiydi.

Sırıtarak"Öyle mi?"demişdi.

Söylediğim şeyin ne olduğunu  sonrada idrak etdiğim için  hemen inkar etmeye başladım.

"Öyle değil,hiç de öyle değil"

Elini saçlarıma doğru yaklaşdırıp bir tutamını eline aldı

"Hadi ama Jeongin utançtan sadece yüzün değil saçların da pembeleşmeye başladı"

Hemen onun elindeki saçımı aşağı çekip göz hizama getirip bakmaya çalışdım. Bunu yaparken onun elinden tutmuş oldum. Ben tamamen rezil bir insanım. Elimle yüzüme kapatıp dometese dönmüş yüzümü ondan saklamaya çalışdım.

"Nasıl bu kadar tatlı görüne biliyorsun?"

"Tatlı?"

"Hıhım şu an tam olarak tatlı şirin bir... dometese benziyorsun"

"Aişş benimle uğraşmasana kimin utanınca saçı kızarır ki saçmalık bu"

"Hmm yani utandığını kabul ediyorsun"

Royalty/HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin