Bu yazarınız sizi çok bekletdi ama sonunda geri döndü.
Bomba gibi devam edeceğizz
(Unutuldum muhtamelen ama olsun)Jeongin'den
Adımlarımı ola bildiğince hızlı atıyor ve karşılaşdığım insanları umursamıyordum.
Son karşılaşdığım kişi Jisung hyungdu. Beni gördüğü anda durdurup ne olduğunu sormaya çalışdı. Bense hızla ondan kurtulup uzaklaşdım. Kolidordan dönerken Hyunjin ve Lee krallığının prenslerinin de arkadan geldiğin fark etdim. Benim Minho hyungum da ordaydı. Ah pardon Prens Minho.Yıllarca bana destek olmuş o kişi şimdi bana tamamen yabancıydı. Her şeyden kaçıp ona sığınırdım. Beni her şeyden,her kesden korurdu hiç korkmadan. O yanımdayken hiç bir şeyden korkmuyordum. O gitdikden sonraysa tam bir korkak olmuşdum. Geceleri onun geri dönmesi için dua ederdim. Ama şimdi o bir anda karşıma çıkıyor. Bam başka biri olarak. Tamemen değişmiş biri gibi çıkıyor. Şimdi asıl korkum olmuş şekilde karşımda duruyor. Korkup ona sığınırken şimdi onun gözlerine bakmakdan korkan bir haldeyim.Daha fazla orada durup onları izlemedim ve kendimi saraydan dışarıya atdım. Her yerde olduğu gibi buranın da etrafı oramandı. Bende bu saçma yere geldiğimden beri yaptığım şeyi yapıp. Düşüncelerinden kurtulmak için kendimi ormana atdım.
Burası beni kendi hayatımdan soyutlamışdı. Jisung hyungla tanışmışdım. Dünyanın en harika insanlarından biri. Ah tabi burada omegaydı. Birde Prens Hyunjin var. Kabul oldukca kibirli ve egolu ama özünde çok iyi biri olduğunu biliyorum. Beni hep tehdid etsede asla dediklerini yapmayacağını da biliyorum.
En azından benimle konuşurkenki hareketleri bana güven veriyor. Beni kurtardığı günü de unutmuyorum. Hiç tanımadığı birine-bana- yardım etmiş Beni o alfaların elinden kurtarmışdı.Fakat bu saydıklarım benim kafamı daha çok karışdırıyordu. Buraya bir anda gelmişdim. Burada hiç yaşamadım. Burada var olmadım. Ama neden burası bana daha çok güven veriyordu? İşte bu düşenceler beni deli ediyor.
İri gövdeli bir ağacın altına geçip yere çökdüm. Minho hyung'u özledim. Peki'ya o beni özledi mi?
"Offf"
Offlayıp başımı dizlerime gömdüm.
Çok geçmeden arkamda birinin konuşma sesini duymuşdum.
"Hmm sanki bu koku bana birini hatırlatıyor... Omega senmişsin"
Arkamda ki kişilerin o alfalar olduğunu görünce bütün bedenimin titrediğini hiss etdim.
*Buradan sonra alfa,omega vb. Türlerin hepsinin güçleri olacak.(Eğer güçlülerse.) Bir şeyi idare ede biliyor olacaklar. Sihir gibi dura bilir yani.Buda Tamemen benim hayal gücüme göre gelişmişdir*
"Geçen seferin bedelini ödeme zamanı sence de gelmedi mi?!"
Ben geriye doğru adımlarken karşımda ki bir anda kırmızı parıltıyı üzerime doğru fırlatdı. O an şok olmuş bir şekilde tamemen hareketsizdim. Beni harekete getirense vücuduma çarpan şeyin beni yere sermesi oldu. Geniş bir ağacın köklerinin üzerine düşmüşken kollarım kanamaya başlamışdı. Ben daha yerimden kalkamadan bir çift el boğazımı sarmışdı bile. Pençelerini boynuma geçiriyordu. Nefesim tükeniyor,kan boynumdan aşağıya doğru süzülüyordu. Onu üzerimden itmeye çalışıyordum ama hiç bir işe yaramıyordu.
"B-bırak be-eni"
Elleri daha fazla sıkılaşdı. Beni öldürmeden bırakmayacağını anladığım da artık kendimi salmışdım. Onu kendimden uzaklaşdırmak için elleriyle boynumun arasınada yerleşdirdiğim ellerimi yere bırakdım. Gözlerimi kapayıp bir daha ölmeyi bekledim.
Bekledim ama o ölüm asla beni bulamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Royalty/Hyunin
FantasyJeongin bir gün intihar eder ve kendisini bambaşka bir evrende bulur. Eski bir krallık ve omegavers evreninde geçen bu hikayede Hwang krallığının varisi Hyunjin ile karşılaşır. Daha doğrusu deltasıyla. *Omegavers *Warning Kitap İntihar,kan,bazı tet...