4 Gün Sonra
Erkekler fazlasıyla meşgul halde mektup üzerinde düşünüp tartışmaktaydılar elbette babası yazmalarına engel oluyordu ki bu onun en önemli özelliğiydi. Bir konuyu çok uzun bir süre masaya yatırır günlerini gecelerini her detayı düşünmeye harcardı. Daisy de bu süreçte elbisesi ile meşguldü. Esasen nefes almaya vakti yokmuş gibiydi. Nasıl bir elbise giymek istediğini uzunca düşünmüş hatta bunun için birkaç kağıdı karalamak zorunda kalmıştı. Renkleri yan yana koymakta iyi olduğunu biliyordu fakat çizgi çizebildiğini yeni öğrenmişti. Fakat Alec'in kağıtlarını ziyan ettiğinden ve görünene bakılırsa kalanı da Max ve Bee harcadığından mektubun son hali için ellerinde kalmamıştı bunun içinde Ryan Max ile birlikte kasabaya gitmişti. Alec hala babası ile karaladıkları kağıtlar üzerine konuşmaktaydı. Daisy Isobel'i geri alacakları için mutluydu Duası Alec'e de bir zarar gelmemesiydi. Genç kız arka odadan parmağı azında iğnenin acıttığı yeri dişleyerek çıkarken Miller'ın masa başında oturmuş kağıtların boş yerlerine karaladığı kelimeler ile uğraşına baktı. Onunla didişmek kolaydı lakin teşekkür etmek onu bir parça utandıracaktı. Violet çoktan yapmıştı. Öylece... Daisy ise söze nasıl başlayacağını bilmiyordu.
Bee etrafında volta atan kızı fark ettiğinde dudaklarını birbirine sürterek elindeki diviti bıraktı. "İşiniz bitti mi Leydim."
"Hayır. peki sizinki?" Genç kız ellerini önünde sıkarak masa başına ilerledi ve kağıda baktı. Harfler fazla eğri ve anlaşılmaz derecede süslüydü. Genç kız yazılan kelimeleri çözmekte güçlük çekiyordu.
"Okuyabiliyor musunuz?" Bee başını yukarı kaldırarak dikkatle kağıda bakan Daisye gülümsedi.
"Bu harf a mı o mu çözemedim."
"o" Bee diviti alarak boşluğa kızın adını yazdı. "Bu d, bu a, bu i, bu s ve son olarak y"
"Daisy..." Genç kız kibar olmaya yazısından başlaması gerektiğini düşündü. "Çok güzel bir yazınız varmış gibi... Okunmasa da."
"A bu özel el yazısı..." Bee kafa salladı.
"Evet... Görünen o ki çalışmam gereken yeni birşey var." Genç kız toka kayıp kağıdın üzerine düştüğünde yüksek sesle yutkunarak elini uzattı ve Miller da aynını yaptığında adam ile göz göze geldi.
"Tokanız düştü leydim."
"Evet o... O çok güzel." Daisy buz kesen elleri üzerinde Beenin sıcak parmaklarını iyiden iyiye hissettiğinde sırtından aşağı inen ılık his ile ürperdi.
"Bayan Rose oldukça zevkli." Genç adam parmaklarını toka ve kızınkinin üzerinde gezdirirken fazlaca heyecanlanmıştı.
"Ben bu toka için. Bu güzel toka için kime teşekkür etmem gerektiğini sanırım biliyorum."
"A, bayan Rose'a aramızda kalması gerektiğini söylemiştim"
"Kalmadı... Teşekkür ederim Lord Miller."
"Bu hiçbirşey."
"Ç-çok fazla şey..." Genç kız güçlükle yutkundu. "Benim için."
"Emin misiniz leydim bu yalnızca demir bir toka." Genç adam iç geçirdi.
Daisy elini çekerek tokayı alıp hızla saçına taktı. Onun için kıymeti her daim başka olacaktı. Bunu farketmek ise kalbini acıtıyordu. Daisy tehlikeli bir seçimin eşiğine gelmiş gibiydi. "Teşekkür ederim bu demir için." diye geveledi genç kız.
"Rica ederim. Layıkınız değil."
"Ne duyduğuma inanamayacaksınız!"
Bee gözlerini Daisyden çekip dışarıda heyecan içinde bağıran Ryana çevirdi. "Neler oluyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEL BENİMLE
Ficção HistóricaBitti dediğin yerden başlar hayat... Yeter ki sen yaşamak iste. Kapanan kapılara ağlamak yerine yepyeni başlangıçlara adım attığını hissettiğin an düştüğünü sandığın yerden kalkacak çok daha güçleneceksin...