22.Bölüm: Yalanlar Zinciri

62 7 9
                                    

"YALANLAR ZİNCİRİ"

🌸🦋

Bölüm Şarkısı: Teoman - İki Yabancı ft. Şebnem Ferah

Hayatımızda olan insanları gerçekten tanıyor muyuz? Bize olan gülümsemeleri içlerindeki kötülüğü gizleyecek kadar sahici olabiliyor mu? Bu soruların kesin cevabını asla bilemeyeceğim ama bildiğim bir şey var ki o da şu anda karşımda duran adamın gerçek yüzünü görebildiğim. Artık o ilgili görünen maskesi yere düştü. Yere düşen maskesinin üzerinde sadece tepinmek ve ağlamak istiyorum.

Bana bunu söyleyebildiğine inanamıyorum. Onun için her şey bu kadar basit mi? Neşe evime geldi, geçmiş olsun dileklerini iletti ve ben ona "orospu" dedim. Bana karşı iyi niyet gösteren birine durduk yere küfür etmem için deli olmam gerekir. Ne yazık ki henüz delirmedim.

Yaşadığım onca berbat olayın üstüne hiç yetmiyormuş gibi Ekin'in resmen beni tehdit etmesini aklım almıyordu. Bu sefer ezik Masal halimi takınacak değildim. Eğer öyle bir Masal görmeyi umut ettiyse ona yanıldığını acı bir şekilde gösterecektim.

Kollarımı göğsümün altında hafifçe bağlayıp sırtımı dikleştirdim. "Bitti mi?" diye sormam üzerine Ekin, bir anlığına kaşlarını kaldırıp indirdi.

"Bitti." Oldukça sert cevabını aldığımda hafifçe öksürüp söze girdim.

"Yaşadıklarıma şahit olmanıza rağmen bana bu şekilde tehdit içerikli konuşma hakkını size neyin verdiğini anlamadım. Bahsettiğiniz olayı açıklayacağım. Bu açıklamayı hak ettiğiniz için değil, artık kendimi ezdirmek istemediğimden yapacağım. Neşe'yi, evime kadar gelip tecavüze uğramamı dilediği için polise şikayet ettim. Neden böyle bir dilekte bulunduğunu ve aramızda neler olduğunu merak ediyorsanız bunu yalanlar zincirini boynumuza dolayan Neşe'ye sormalısınız. Orospu dediğim için beni şikayet edebilirsiniz. Ben ona hakaret etmedim, olanı söyledim. Ona gerçekleri sorarken Onur ile sikişip sikişmediğini de sorun lütfen." Tüm bu konuşmayı yaparken kalbimin kulaklarımda atışını duymuştum. Heyecandan nefes almam bile zorlaşmıştı. Ekin'e tekrar 'siz' hitap şekliyle konuşmaya başlamıştım. Aramızdaki duvarları yıkabildiğimizi sanıyordum ama hiç yıkılmamışlardı. Bırakın yıkılmayı en sağlam şekliyle kalmaya devam ediyorlardı.

Boynuma dolanan yalan zincirine daha fazla katlanamıyordum. Canım yanıyordu. Onu çok sevmiştim, her şeyden çok.

Şimdi ise öpüşmemizin ertesi gününde adeta iki birer yabancı olmuştuk. Bana olan tavrı o kadar kötüydü ki Ekin'i kaybetme pahasına boynumdaki yalanlar zincirinin düğümünü açmıştım.

Eğer ben kaybedenlerden olacaksam ki çoktan kaybettiğimi görebiliyordum çünkü Ekin, Neşe'nin tek bir göz yaşı ile beni karşısına alabiliyordu. Tek kaybeden ben olmayacaktım.

Ekin'e beni karalayan Neşe'nin de yüzünün ak olmadığı ortaya çıkmalıydı.

Ekin dudaklarını aralamıştı, bir şeyler söylemek üzereydi. Onun bir şey söylemesine izin vermeden arkamı dönerek arabanın ön koltuğuna hızlıca yerleştim.

Annem motoru çalıştırırken "Bir sorun mu var?" diye sordu.

"Hayır," diyerek kafamı sağa sola salladım. Selma adımı söylediği sırada hiç kimseyle konuşmak istemediğimden elim arabanın radyosuna uzandı. Radyonun birkaç tuşuna bastıktan sonra arkama yaslandım.

Annemin arabayı harekete geçirmesini bekliyordum fakat öylece bekliyordu. İkisi de benden bir açıklama istiyor olmalıydı. Arabanın içini Teoman'ın eşsiz sesi doldururken İki Yabancı'yı söylediğini anlamam uzun sürmedi.

Kelebeğin RüyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin