LEVLÂ #Texting

11

Birkaç gün sonra;

Hızlıca kitabımı ve kalemlerimi çantama koyarak sınıftan ayrıldım. Hele şükür son derste bitmişti ama bende bitmiştim yani. Hızlıca hızlı kampüsten ayrılarak Arden'nin kampüsüne doğru ilerliyordum.

"Ayla." diye adımın seslenilmesiyle adımlarım durmuş arkamı döndüm. Egemen hızlı adımlarla bana doğru geliyordu.

"Efendim?" dedim yanıma varmasıyla.

"Şey bugün bizimkilerle biraz gezecez gelmiyor musun grubada cevap yazmadın?" demesiyle derin bi nefes aldım.

Yeni başlangıçlara🥂

"Çünkü gruptan çıktım." dedim evet çıkmıştım pişmanda değildim. Keşke çok önceden çıksaydım.

"Çıkardılar mı?" diye sormasıyla başımı iki yana salladım.

"Hayır kendim çıktım."

"Ne alaka Ayla nereden çıktı bu? Ben grupta varım diye mi?"

"Hayır ben artık ne seni nede diğerlerini hayatımda istemiyorum o yüzden çıktım."

"Birden bire nereden çıktı bu? Biz her şeyi halledebiliriz onlar seni arkadaşların biz biz ise her şeye sıfırdan başlayabiliriz."

Tam cevap verecektim ki belimde hissettiğim kolla arkama baktım Arden çatık bakışlarını Egemen'den çekerek bana sarılmıştı.

"Kampüsüme gelmek bu kadar zor olmamalıydı." demesiyle gülesim gelmişti çünkü kendisi beni ısrarla kendi kampüsüne çağırmıştı.

"Trafiğe kaldım." dememle dudakları hafifçe kıvrılmıştı.

"O zaman yolları daha fazla itler doldurmadan gidelim." demesiyle varlığını unuttuğum Egemen aklıma gelince hızlıca ona doğru döndüm.

Egemen "Egemen bu son konuşmamız olsun az önce dediklerimin arkasındayım lütfen bir daha hiçbirinizle aramda bi diyalog geçmesin." dememi takmayarak Arden'i süzüp söylediklerimden bağımsız konuştu.

"Sevgilin mi?" demesiyle Arden'e baktım. Eli belimde dik dik Egemen'e bakıyordu.

"Bence artık hayatıma dair bir şey bilmene gerek yok, iyi günler." deyip yanından geçip yürümemle Arden'de yürümüştü. Oradan uzaklaşmamızla belimde olan elini çekmişti. Elini çekmesiyle ona baktım, neden çekmişti ki?

"Bakma öyle rahatsız olursun diye çektim." demesiyle gülüp başımı iki yana salladım.

Kıskançtı.

"Az önce keyfine göre belimi tutup sarıldın yalnız." dememle sol elini ensesine koyup kaşıyarak hafif kızaran yüzüyle bana bakmıştı, çok mu tatlıydı ne¿

"Öyle mi oldu?" demesiyle gülüp başımı salladım.

"Öyle oldu."

"Kusura bakma o zaman o iti yanında görünce biraz sinirlendim o yüzden." diye açıklamada bulununca başımı 'sorun yok' anlamında salladım.

Arden başka bi konu açınca ortamdaki azıcık olan gerginlik tamamen dağılmış birlikte güzel bi sohbet eşliğinde üniversiteden ayrılmıştık. Ardenle birlikte motorun yanına gelince bı ona bi de motora baktım.

"Bakma öyle daha önce bir şey olmadı, yine olmaz ben varım yanında."

"Yinede hem sen kask takmazsan binmem." dememle gülmüştü. İki tane kaskı çıkarıp bana baktı.

"Sana aldım nasıl?" demesiyle elindekini alıp siyah ve gri renkte olan kaskı inceledim.

"Teşekkürler güzelmiş ne zaman aldın ki?"

"O gün sen kötü olduğunda sana alacağımı söylemiştim. Ertesi gün sabahı hemen aldım." demesiyle güldüm.

"Hep böyle düşünceli misindir?"

"Konu sensen evet."

"Şapşiksin."

"Neyim neyim?"

"Tatlı." dememle sesli bir şekilde gülmüştü.

"Artık yakışıklı karizmatik gibi kelimelere geçmeliyiz." deyip elini saçlarından geçirdikten sonra benden kaskı alıp başıma takmıştı.

"Yakıştı bak." demesiyle gülüp benden onun kaskını alarak ona taktım.

"Sanada yakışıyor." dememle gülmüştü.

Arden çok karizmatik gülüyordu!