50

10 2 0
                                    

"Ten kokun daha güzel bence parfüm kullanma." diyen Arden ile saçlarında dolanan elim durmuştu. Bugün Arden'nin evine gelmiştim kendisi beni kahvaltıya davet etmişti. Birlikte güzelce kahvaltı yapıp sohbet ettikten sonra Arden yorgun olduğunu kabul etmesede benim ısrarım üzerine kabul etmişti. Son birkaç haftadır sürekli stajdaydı bu yüzden de oldukça yoruluyor dinlenemiyordu.

Birlikte mutfağı topladıktan sonra benim ısrarlarım sonucu Arden ile birlikte yatak odasına geçmiştik dinlensin diye. Ben ne kadar yurda geçeceğimi desemde kabul etmemiş yanında olmamı istemişti. Şimdi ise birlikte yatağa uzanmıştık. Arden başını göğüsüme koymuş belime sıkıca sarılmıştı. Bende bir elimi omzuna diğerini ise saçına koymuş saçlarını okşuyordum.

Şu an o kadar huzurlu ve mutluyudum ki anlatamam artık kendimi ona tamamen kaptırmış gibiydim. Tabi bunu onun yokluğunda daha çok anlamıştım.

"Ten ve parfüm kokumu ayırmış olmazsın." dedim az önceki konuşmasına ithafen.

"Yanılıyorsun, daha neleri ayırıyorum bir bilebilsen." deyip başını kaldırarak gözlerime baktı.

"Şu an bana hiç güven vermiyorsun." dememle yorgun bakan gözlerine inat keyifle gülmüştü.

"Normalde güveniyorsun yani?"

"Yanında olduğuma göre?" dememle tekrardan gülmüştü. Onun yanında olmaktan keyif alıyordum, hemde çoook...

"Sen bambaşka bir şeysin. Hayatım boyunca tatmadığım hissetmediğim duyguları bana tattırdın öyle bir şeysin ki benliğim bile değişiyor. Ben böyle biri değildim hiç değildim." deyip bir elini saçlarıma koymuştu. Üstüme eğildiği için yüzlerimiz birbirine çok çok yakındı. İkimizinde gözleri bı dudaklarımızda birde gözlerimizde mekik dokuyordu. Hiç bir şey yapmıyordu benim tepkimi kestirmeye çalışıyordu.

"Levlâ'm benim." deyip başını dahada yaklaştırmıştı. Ben dudaklarımdan öpeceğini düşünürken öyle bir şey yapmamış başını boynuma gömerek boynumu öpüp derince bi iç çekmişti. Kalp atışlarını hissediyordum ve bu beni daha çok heycanlandırıp gözlerimi kapatmamı sağlıyordu.

Ellerimi omuzlarına daha sıkı sarıp kendime çekmiştim istemsizce Arden'in hoşuna gitmiş olacak ki üstüme tamamen yerleşip uzanmıştı.

"Çok pis yakıyorsun beni." diye boğuk çıkan sesiyle konuşup boynumu tekrardan art arda öpmüştü.

"Memnun değil misin?" diye sordum, kapana kısılmama rağmen asla geri adım atmıyor üstüne gidiyordum.

"Sen benim yanımdaysan ben her şeyden memnunum. Senden ellerinden gözlerinden dudaklarından hissettirdiklerinden ve daha birçok şeyden.." deyip gözlerime bakmıştı. Alt dudağını emmesiyle gözlerimi gözlerinden çekmiştim dikkatim dağılmış gözlerim dudaklarını bulmuştu. Dudakları çok güzeldi hafif kırmızı ve kalındı tam öpülesi cinstendi ahh ne diyorum ben böyle...

"İyi." dedim kısık çıkan sesimle.

"Çok iyi değil mi?" deyip dudağıma bakmasıyla başımı salladım.

"Hmhm."

"Ayla." demesiyle kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı.

"Efendim?" dedim o kadar heyecanlıydım ki her an bayılabilirdim.

"Bir kere öpebilir miyim?" diye sordu. Şu ana kadar ilk defa böyle bir şey istiyordu.

"Bir kere tek ama tamam mı?" dedim gözlerimi dudaklarından çekmeyerek çünkü tüm odak noktam dudakları olmuştu.

"Tamam." demesiyle her şey bambaşka bir hâl almıştı.

Sanki ilk defa öpüşüyor gibi hissediyordum deli gibi kalbim atıyor ne yapacağımı bilmiyordum. Bana bambaşkaydı duygular hissettiriyordu. Kalın dudakları dudaklarıma kapanmıştı öpüşü o kadar yoğundu ki verdiği zevkle doygunlukla gözlerim kapanmış tamamen anın büyüsüne kapılmıştım.

Dudaklarımı emiyor nefesimiz bitince geri çekilip 'sadece bir kere' diye fısıldadıktan sonra tekrardan dudaklarımızı buluşturuyordu.

Geri çekilmesiyle "Sadece bir kere." diye bu seferde ben nefes nefese konuşup ensesine baskı uygulayarak dudaklarımızı birleştirdim. İkimizde kendimizden geçmiş gibiydik. Sadece bir öpücükle kendimizi kaybetmiştik. Alt dudağımı emiyor acıtmayarak dişlerini geçiriyordu bende aynı şeyi üst dudağına yapıyordum. Dillerimizi birbirine dolamasıyla öpüşmemiz çok başka bi hâl almıştı. İkimizinde elleri aynı anda birbirimizin tişörtlerini bulmuştu. Dudaklarımızı ayırıp gözlerime bakmasıyla başımı salladım.

Arden akıllı biriydi tek bir bakışımla ne istediğimi anlayan biriydi. Ona güveniyordum ve ileriye gitmeyeceğini biliyordum. Üstlerimizi çıkarmış tekrardan öpüşmeye başlamıştık. Arden'in dudakları artık sadece dudaklarımda değil her yerde dolanıyor her yere öpücük konduruyordu. Ben ise sıkı sıkı omzuna tutunuyor omzunu ve boynunu öpüyordum.

Hangi ara ona bu kadar bağlanmıştım alışmıştım veya bir şeyler hissetmiştim bilmiyorum ama Arden bana iyi geliyordu hepte iyi gelmişti. Ama onu bu denli arzulamam beni bile şaşırtmıştı. Yaptığı baskıyla inleyip o anki hisle uzun tırnaklarımı omzuna bastırdım.

"Şttt tamam tamam bir şey yok bana güven tamam mı hiç bir şey yok." deyip saçlarımı okşayarak tekrardan kendini bastırarak hafifçe sürtmüştü.

"Sadece bir kere." diye konuşup onu kendime çekerek dudaklarımızı tekrardan birleştirdim. Alt dudağımı dudaklarına hapsedip sertçe emmişti.

"Rüya gibisin." diye fısıltıyla konuşup dudaklarını göğsüme bastırdı.

"Bambaşka bir şeysin." diyerek devam etti.

"Arden." deyip inlememle sırtımdaki parmakları daha çok baskısını arttırmıştı. Çok daha sıkı sarıp baskısını artırarak boynumu öpüyordu.

"Ayla dur de lütfen dur de. Yoksa sende boğulacam." dedi kesik kesik. Bir eli eteğimin içine gitmiş kalçamı sıkarak boynumu ısırıyordu.

"Arden."

"Ayla'm dur de."

"Tamam dur. Arden ahhh yavaş dur dur." dememle üstümde git gel yapmayı bırakmıştı.

"Durmalıyız." dedi kendi kendini ikna etmeye çalışarak.

"Durmalıyız." dememle başını kaldırıp bana bakarak yüzümü inceledi.

"Çok, çok kızarmışsın." dedi elini eteğimin içinden çıkarıp boynuma koyup baş parmağıyla yanağımı okşayarak.

"Utandın mı sen?" diye tekrardan konuşup hafifçe güldü.

"Dalga geçme giderim!" dedim onu itmeye çalışarak.

"Bundan sonra gitmek yok Ayla. Sen bana bir kere geldin artık gidemezsin. Bugün bizim ilkimiz. İlk öpüşmemiz ve bana gerçekten bir şeyler hissettiğini beni isteyip bana güvendiğin gün." dedi boynumu öperek.

"Arden utandırma!" dedim sertçe.

"Utandırmak istesem emin ol bu şekilde utandırmam." demesiyle omzuna sertçe vurdum.

"Çekil yaa gidecem ben."

"Gitmek yok şimdi birlikte güzelce uyuyup dinlenecez." değip üstümden kalkarak beni kollarının arasına aldı.

"Üstümüzü giyinmeyecek miyiz?" diye sordum çıplak göğüsüne başımı koyup sıkıca ona sarılarak.

"Bence gerek yok sence?" diye sorarak parmaklarını saçlarımda gezdirmeye başladı.

"Bencede." dememle gülüp daha sıkı sarılmıştı.

"İyi uykular meleğim."

"İyi uykular Ardencim." deyip gülümsememle saçlarımdan öpüp derin bi nefes almıştı.

İkimizde huzurluyduk, hemde çooook.

LEVLÂ #TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin