LEVLÂ #Texting

31

Ada'nın kapının önüne bıraktığı pembe terlikleri giyerek koştura koştura aşağıya Arden'in yanına indim. Hâlâ sinirli miydi bilmiyorum ama onu sinirlendirmek kıskandırmak hoşuma gitmişti tamam yani birazcık ona üzülmüş olabilirim ama eğlenmiştim. Hatta bı an kediyle aşağıya inesim gelmişti ama Arden'in sonki mesajından sonra vazgeçmiştim.

Apartmandan çıkarak Arden'in dediği siyah BMW'yi görüp hızlıca oraya ilerledim. Birkaç saat önce kendisi beni buraya bıraktığı için apartmanın tam önündeydi. Ön kapıyı açarak içine girdim.

"Arden." dememle hızlıca beni kendine çekip boynumu öperek konuşmaya başladı.

"Ayla sen beni deli mi edeceksin güzelim?" diye sitem edercesine kısık sesle konuşup boynunu öpmeye devam etti.

"Ne alaka sen dinlemeden afra tafra yaptın." deyip geri çekildim.

"Amk Karan diye kedi adı mı olur?" diye gözlerimi bakıp tekrardan konuştu.

"Karan değil Karam." dedim, şu an aşırı eğleniyordum.

"Her ne s*kimse."

"Böyle konuşmaya devam edeceksen gidecem."

"Tamam dur pardon yanlışlıkla oldu."

"Bir daha olmasın sen hani hayvanları çok severdin veteriner olmak istiyordun?"

"Güzelim bir saat öncesine kadar öyleydi senden sonra fikrim değişti iyikide okumamışım."

"Deme öyle ya çok tatlı bi kedi gidip getireyim mi?"

"Aylaaa."

"Ne ama yaa."

"Her kedi gördüğümde aklıma o fotoğraflar gelecek ve bu benim delirmeme sebep olacak."

"Abartmaaa."

"Empati kur." deyip saçlarını sinirle karıştırınca güldüm

"Yinede abartıyorsun hem bakayım sana sen hâlâ sinirli misin?" deyip ellerimi yanağına koyup tekrardan göz göze gelmemizi sağladım.

"Sence sinirli miyim?" diye sordu.

"Birazcık hem sen niye geldin?"

"Bilmiyorum ki bı anda kendimi burada buldum."

"Kimin arabası bu?"

"Barış diye bi arkadaşımın."

"Güzelmiş."

"Beğendiysen bende alabilirim."

"Senin kararın bana bağlı kalma." deyip bı elimi ensesini koyup diğer elimi omzuna doğru indirdim. Geniş omuzları çok güzeldi. Belimde olan ellerini sıkılaştırarak beni kucağına almasıyla şokla ona baktım.

"Birazcıkta o yüzünü yakından göreyim." deyip beni kendin çekmişti. Göğüsüm göğüsüne değiyor açık olan saçlarım ise onun kısa sakallarına karışmıştı.

"Ayla."

"Efendim?"

"Bir şey dicem ama yanlış anlama."

"Tamam söyle."

"Senin üstüne sütyen yok mu?" demesiyle şokla ona baktım tamam hissettiğini hissetmiştim ama söyleyeceğini tahmin etmemiştim.

"Yok."

"Yok amk ben net bugün sınanıyorum gündüz deniz gece o kedi üstüne bu halimiz delirip kalacam ortada." diye sitem etmesiyle keyiflice güldüm.

"Abartmaaa."

"Sen baya eğleniyorsun bu halim hoşuna gidiyor değil mi?" diye sorması üzerine ensesinde ki eliyle ensesindeki saçlarını okşadım.

"E yani." deyip başımı boynuna gömmemle küfür etmesi bir olmuştu.

"Hay ben şu işin amk senide s*keyim hass*ktir kızım ne yapıyorsun uslu dur yerinde!''

"Küfür etme!"

"Tamam amk ona da tamam dur yerinde sende aferin şimdi bak bana o güzel gözlerini özledim.." demesiyle başımı boynumdan kaldırıp dediği gibi gözlerine baktım.

"Ardeen."

"Söyle zalımın kızı söyle."

"İyiki varsın."

"Kafanı mı çarptın?"

"Hayır ne alaka?"

"İyisin?"

"İyiyim ne oldu ki?"

"Hiç yani bilincin yerindeyken mi bunu söyledin onu ölçmek istedim." demesiyle tekrardan güldüm.

"Aylaaa."

"Hm?"

"Sıkıca sarılsana bana." demesiyle sıkıca ona sarıldım. İlk boynuma daha sonrada saçlarıma art arda öpücükler kondurdu. Kaç dakika böyle kaldık bilmiyorum ama artık Ada'nın merak edeceğini düşünerek geri çekildim.

"Arden ben gideyim artık Ada merak eder."

"Birazcık daha." deyip beni yükselterek başını göğüsüme yasladı.

"Olmaz hadi gideyim ben. Bak sarılmışsın koala gibi. Hadiii!" dememle kollarını söylene söylene gevşetip çekti. Bende hızlıca yerime geçerek arabadan idim. Benim inmemle Arden de inmişti.

"Sen nereye?"

"Seni bırakacam."

"Arden zaten apartmanın önündeyiz."

"Seni eve kadar bırakacam şimdi apartmanda bir şey olur hiç riske atamam hadi gel." deyip elimi tutmasıyla göz devirdim.

"Abartma Arden."

"Yavrum saat on iki."

"Tamam ne olacak alt tarafı üç kat çıkacam."

"Ayla bak gecemiz güzel bitmiş bunu tartışmayalım yürü artık." demesiyle dikilmeyi bırakıp onunla yürüdüm. Birlikte apartmana girerek merdivenlere yöneldik. Üç katın sonunda artık gelmiştik elini bırakıp önüne geçerek kollarımı boynuna doladım. Kollarını sıkıca belime sarıp beni taşımasıyla bacaklarım sanki uzun zamandır bunu bekliyormuş gibi hızlıca beline sarılmıştı.

Arden "Yok amk irade mirade kalmadı bugün çok yaramazdın." deyip beni kapının yanındaki duvara yaslayarak kendi bastırıp boynumu emdi. Bir eli belimden yukarıya dahada tırmandıktan sonra önüme gelip sağ göğüsümü avuçlamıştı. Kendini bastırması boynumda dilini gezdirip emmesi göğüsümü sokması hepsi inlememe sebep olmuştu.

"Ahh Arden."

"Şttt yakalanmak istemezsin değil mi?"

"Hmhm."

"Sakin ol tamam mı?"

"Tamam."

"Aferin bebeğime." deyip boynuma dişlerini geçirmesiyle ses çıkarmamak için kendimi tutup ensesini tırmaladım.

"S*ktir Ayla bambaşka bir şeysin teprenme dahada arala."

"Arden."

"Sakinleşeyim bırakacam korkma." deyip tekrardan kendini bastırarak göğüsümü sıkmıştı. Birkaç kere daha kendini bastırdıktan sonra beni indirerek alnıma uzun bı öpücük bıraktı.

"Bir şey olursa ara beni dikkat et kendine tamam mı?" demesiy başımı sallayıp boynundan öptüm.

"Tamam sende dikkatli git varıncada yaz."

"Tamam güzelim merak etme o kediden de uzak dur gözünü seveyim."

"Tamaaaam hadi görüşürüz."

"Görüşürüz bebeğim." deyip merdivenlere yönelen Arden ile son kez ona gülerek kapıyı çaldım.