LEVLÂ #Texting

86

Arden hastaneden çıktığına dair mesaj atınca hızlıca hazırlanıp aşağıya indim çünkü kendisini bekletmek istemiyordum. Onu seviyordum ona değer veriyordum evet yaptığım yanlıştı ama işte ama... Arden açısından düşünememiştim ve de haklıydı da... Arden'in arabayla geldiğini görünce gergince tırnaklarımı avuçlarıma bastırdım. Arabayı park etmesiyle inmesine izin vermeyerek hızlıca ön koltuğa ilerleyip kapıyı açacak içine binip kapıyı kapattım.

Bana bakmayıp konuşmasıyla titrek bı nefes verdim.

Sinirliydi.

"Zamanın var mı ya da gitmek istediğin bir yer?" demesiyle kemerimi takıp ona baktım.

"Bana bakmayacak mısın?" diye sordum arabaya bindiğimden beri suratıma bakmıyordu.

"Soru sordum Ayla zaman kaybetme diye." bı açıklama yapmasıyla tam konuşacaktım ki daha sert bı sesle sözümü kesti.

"Ard-"

"Bir yere mi gidelim burada mı konuşalım‽"

"Sahile doğru sür." dedim çaresizce. İkimizden de çıt çıkmıyordu o direkt yola odaklanmış ben ise ara ara ona bakıyordum. Dişlerini sıktığı için çene kası daha belirgindi saçları ise dağnıktı ama buna rağmen çok iyi duruyordu her zamanki gibi göz alıcı.. Duran arabayla kemerimi çıkarıp ona doğrudan döndüm.

"Arden bı bakar mısın artık." dedim elimi çenesine koyup başını bana doğru çevirerek.

"Sen o çocukla aynı masaya oturdun hiç mi rahatsız olmadın ya amk o çocuk sana yavşadı, sen görmedim mi zannediyorsun? O s*ktiğimin  partisinde sen tepkini verdin olay büyümesin korkma diye hiç bir şey yapmadım. Ama sen sanki hiç bir bok olmamış gibi onunla aynı masadaydın. Hayırdır yine elini tuttu mu ya da belini ne bileyim yüzünü yaklaştırdı mı-"

"Arden yeter! Bak tamam anlıyorum sonuna kadar haklısın sana hak veriyorum ama toplu bı masaydı onunla tek değildim."

"Bunun için teşekkür mü edeyim Ayla? Amk ben o s*ktiğimin seminerinde bile sana sürekli fotoğraf video attım kimle oturduğuma dair sırf bana güven diye sırf farkına var diye. Barış ya Barış bile sana fotoğraf atıyordu sen isteyip beni soruyormuşsun. Ben sana güvenirken seni ilişkimizi düşünürken senin beni düşündüğün falan yokmuş bana güvenin bile yok. Amk o kadar mı serseriyim gözünde, o kadar mı ş*refsiz güvenilmez herifin tekiyim. Sırf bana güven diye tüm hesaplarımı sana verdim her şeyim sende amk evin anahtarı da sende. Ve ben senden tek bir hesap şifreni istemedim çünkü sana güvendim. Sadece o s*ktiğimin sevgisini istedim o saygıyı istedim empatiyi istedim ve sen bunları bana çok gördün." dedi gözlerimin içine bakmayı bırakıp dışarıya bakarak.

"Özür dilerim." dedim yaptıklarım çok kötüydü haklıydıda her zaman çabalayan taraf o olmuştu. Dediği gibidi her şey ama pişmandım Gerçekten onu bu şekilde üzdüğüm için pişmandım.

"Ayla eğer içinde en ufak bi kuşku ne bileyim ya da başka bir şey varsa bu ilişkiyi şu an bitir. Ben seni sıkamam zorla bir ilişkinin içinde de bırakamam kendimide daha fazla yüzsüz gurursuz bı duruma düşürmek istemiyorum.." dedi çatallaşmış sesiyle. Yüzüme bakmıyor önüne bakıyordu ama buna rağmen gözlerinin dolduğunu çok net görüyordum. Sıkıyordu kendisini o göz yaşının akmaması için kendini sıkıyordu. Ben ben ise Arden'i kaybetmek istemiyordum, hep yanımda olsun hatta birlikte yaşayalım istiyordum ona değer veriyordum onu seviyordum ve en önemlisi ona güveniyordum.

Ona doğru dönerek kollarımı sıkıca boynuna doladım.

"Birbirimizi bırakmak yok demiştik." dedim kulağına doğru fısıldayarak. Belime sarılmaması ise sinirlerimi bozuyordu.

"Arada saygı ve güven yoksa bırakmak var Ayla."

"Özür dilerim haklısın gerçekten güveniyorum sana. Ardeen hadi ama pişmanım lütfen." dedim bir kez daha.

"Ayl-"

"Arden lütfen sarılır mısın hadii!" dedim ısrar ederek. Kollarını yavaşça belimi bulmuş başını boynuna yerleştirerek derince iç çekip sıkıca sarılmıştı, istediğim gibi.

"Mahvediyorsun beni." dedi boğuk çıkan sesiyle. Eli tişörtümden içeriye girmiş ince belimi sıkıca sarıp sarmalamıştı.

"Arden beni bırakmayacaksın değil mi?" dedim geri çekilip kucağında yan bir şekilde oturarak.

Onu elleri hâlâ belimdeydi bende ellerimi yüzüne yerleştirdim. Alnına düşmüş uçları kıvırcık olan saçlarını geriye doğru iterek gözlerine baktım.

"Asla ben seni asla bırakmayacam sende sakın buna sebebiyet verme." dedi tane tane gözleri benimki gibi kızarıktı.

"Söz, söz veriyorum bir daha öyle bir şey olmayacak. Girdiğim ortamlara dikkat edecem senin üstüne gelmeyecem istersen tüm şifrelerini de değiştirebilirsin."

"Ayla eğer isteseydim en başında sana şifrelerimi vermeye kalkmazdım ben kendi isteğimle sana verdim sen istemedin ki konu şifre değil. Girdiğin ortamlara dikkat ettiğin, bana saygı duyduğun surece hiç bir sıkıntı yok zaten."

"Tamam şimdi iyiyiz ama değil mi?" dememle gülümseyerek saçlarımı öptü.

"İyiyiz aşkım iyiyiz. Söyle bakalım zamanın var mı ne yapalım bugünkü sınavın nasıl geçti?"

"Sınavım güzeldi iki tane tek kaldı zaten onlarıda halledersem oh mis."

"Afferim benim yavruma." demesiyle sesli en güldüm.

"Arden yaa babaanneme benzedin."

"İnsan sevgilisiyle dalga geçer mi?" demesiyle ellerimi kısa sakallarına yerleştirerek dudaklarına öpücük kondurdum.

"Ben geçerim." dedim geri çekilmeyerek.

"Bak." dedi dilini dudaklarında gezdirerek sonra devam etti "İlk sen başlatıyorsun sonra temas bağımlısı zevkine düşkün olan ben oluyorum."

"Son zamanlarda çok uslusun ondan."

"Sınavlarının bitmesini bekliyorum." demesiyle seslice güldüm. Burnunu burnuma sürterek dudaklarını dudaklarıma değiştirerek geri çekildi.

"Öpeyim mi?" demesiyle gülümseyerek başımı salladım. Dudakları anında dudaklarını örtmüş emmeye başlamıştı. Açlıkla özlemle öptüğü o kadar belliydi kalbi hızlı hızlı atıyor ara ara soluklanırken bile geri çekilmiyordu.

"Ayla, Ayla, Ayla." dedi aynı zamanda art arda dudaklarımı öperek. Dudakları boynuma kaymış boynumu öperken gözlerim zevkten ve huzurdan kapanmıştı.

"İyi varsın." diye fısıldadım, iyiki vardı ve iyiki hayatıma girmişti.