Arden'in bağırıp "Aylaa hazır mısın?" diye sormasıyla yüzüme allık sürdükten sonra "Hazırım geldiiiiim." diye ona cevap vererek hızlıca girişe koştum.
"Yavaş olsana kızım şimdi düşeceksin." diye azarlamasıyla omuz silkip ayakkabılarımı giydim.
"Abartma Arden."
"Yavrum senin için diyorum." deyip elimi tutmasıyla yanağına öpücük kondurdum. Birlikte el ele evinden çıktık. Bugün Arden'le birlik gezecektik daha sonrada kendisi beni yurda bırakacaktı. Canım çocuğumla yaklaşık bir hafta görüşmeyecektik çünkü benim sınavlarım başlıyordu. Bu süreçte de Arden'in aklımı karıştırmasını istemiyor tamamen derslere odaklanmak istiyordum. Arden sınavları teorik olarak olduğu için o de genellikle hastanede olacaktı.
"Yavrum şu eteğini s*keyim şimdi nasıl oturacaksın motora?"
"Taksiyle gidelim."
"Ayla ne işimiz var taksinde?" deyip oflayarak telefonunu çıkarıp bir şeyler yaparak birini aradı.
"Alo kardeşim nerdesin? Tamam çok iyi araba lazım mı sana? Yok ya Ayla'yla biraz dolaşacaz motor sıkıntı ondan. Tamam ben alıyorum motorda otoparkta zaten bir şey olursa alırsın. Tamam tamam kardeşim eyvallah." deyip telefonumu kapatarak bana bakınca omuz silktim.
"Trip atma bir şey demedim." demesiyle cevap vermeyerek etrafa baktım.
"Arabada hallederiz gel bakalım." deyip tekrardan elimi tutarak bizi otoparkın sonuna doğru ilerletti cebinde anahtarı çıkarıp arabayı açmasıyla hızlıca elini bırakarak arabaya ilerleyip ön koltuğa yerleştim. Telefonumu çıkarak Instagram'a girip Ardenle balkonda çektiğimiz fotoğrafı paylaşarak gelen mesajlara cevap verdim.
"Ayla diyorum." diye Arden'in sert sesini duyunca basımı hızlıca kaldırıp telefonu çantama koydum.
"Efendim Arden?"
"İki keredir sana sesleniyorum."
"Duymamışım ne diye sinirleniyorsun?"
"Yavrum sinirlenmiyorum."
"Arden ses tonundan bile belli."
"Gel sakinleştir o zaman." demesiyle göz devirdim.
"Arden farkındaysan sana sinirli olması gereken benim."
"Yavrum bir şey demedim ki?"
"Üslubun yanlış bin kere aynı şeyden uyarıyorum seni." dedim sakince Arden ise bir şey demiyorum bana doğru eğilip ellerini koltuk altlarıma koyarak beni kucağına almıştı. Hayvan gücü vardı resmen.
"Tamam haklısın ama gerçekten kendimi törpülemeye çalışıyorum. Ağız alışkanlığı isteksizce çıkıyor ve ben farkında olmuyorum." dedi kulağımın altına öpücük kondurarak.
"Saçma sapan sinirlenip kıyafetime yorum yapıp küfür etme." dedim başımı ondan uzaklaştırıp ona bakarak.
"Aşkım valla bilinçli değil seni öyle motorda hayal edince bi an sinirlendim. Bu etek demeye bin şahit isteyen şeyler oturamazdın sende biliyorsun." deyip elini bacağının iç tarafına koyarak okşadı.
"Sinirlenmek yerini aşkım motorla gidemeyiz taksiyle veya arabayla gidelim diyebilirdin taksiyle gideriz diyorum ona bile sinirleniyorsun."
"Yavrum taksiyle ne diye perişan edeyim seni."
"Saçma sapan konuşma Arden otobüs değil neyine perişan olacam?"
"S*kerim otobüsününe bu şekilde binemezsin zaten o ş*refsiz yavşaklar sana deymek için her şeyi yaparlar amk gözleriyle yerler seni. Lan ne yemesi Ayla bak bana geliyorlar."
"Ay Arden bak valla ağlayıp bayılacam artık saçma sapan düşünmeye son ver. Ben zaten otobüs kullanmıyorum bakan olursa da bı güzel cezasını alır delirtme beni." dememle başını sallayıp tekrardan beni süzdü
"Sen niye bu eteği giydin?" diye sormasıyla başımı geriye doğru attım.
"Cidden bayıldım artık." dememle hafif güler gibi olup başımı düzeltti.
"Cevap ver?"
"Arden sen kafayı yemişsin başka açıklaması olamaz. Bak etek benim eteğim ve ben giymek istedim." dedim sinirle Arden ise elini çeneme koyarak yüzlerimizi aynı hizzaya getirerek bana baktı.
"Bakayım sana?"
"Uzatma Arden!"
"Bak yavrum seni çok seviyorum saçma kıskançlık ve o an ki sinirdi. Tabikide istediğini giyebilirsin karışmam bugünümüz bozulmasın tamam mı? Aramızdaki şu soğukluk gitsin birlikte güzelce vakit geçirelim." demesiyle başımı salladım.
"Tamam haklısın." deyip kollarımı boynuna sararak ona sıkıca sarıldım. Bacağımdaki diğer elinide çekip belime sararak yavaşça okşayıp boynuma öpücük kondurdu.
"Çok seviyorum seni hemde çok.." dedi derin derin nefesler alıp vererek. Kalp atışlarını bile hissedebiliyordum hızlı hızlı arıyorlardı.
"Arden." dedim sesim fısıltılı çıkmıştı.
"Bebeğim benim." deyip geri çekilerek yüzümü ellerinin arasına aldı. İlimizi gözleri birbirimizin dudaklarına kaymıştı. Bende daha fazla dayanamayarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Dudaklarımın altındaki dudakları iki yana kıvrılınca güldüğünü anladım. Dudaklarını emmem hoşuna gitmiş ellerini belime indirerek beni dahada kendine çekerek kendisi kontrolü eline aldı.
O kadar yoğun ve doyurucu bir öpüştü ki nasıl tarif edeceğimi bilmiyordum. Hırçın davranmıyor severek öpüyordu. Nefessiz kalmamızla dudaklarımızı ayırıp birbirimize baktık.
"Senin üzerinden gezip bir şeyler öğrenmeyi çok isterdim ama bugün şehri gezmeliyiz yavrum." demesiyle güldüm.
"Yani şehri bana tercih ediyorsun?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Hayır yavrum benim tek seçimim sensin. Dünkü isteğini yerine getiriyorum." demesiyle gülüp yanağından öperek yerime geçtim. Arden de sırıtıp elini bacağıma koyarak arabayı çalıştırmış artık yola çıkabilmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVLÂ #Texting
Genç Kız Edebiyatıİmkansız gibi gözüken🎶 Arden: Sadece görünce değil düşününce bile kalbinin ilk önce sıkışıp sonra delicesine atması. Arden: Başına bir şey gelecek diye korkman. Arden: Onu herkesten her şeyden korumak istemen. Arden: Tek bi tebessümü için herkesi h...