LEVLÂ #Texting

8

Arden'in Anlatımıyla;

Bı anda olmuştu her şey. İlk görüşte etkilenmiştim ondan, Levla'mdan... Bilerek onun beğendi saati almaya kalkmıştım maksat konuşmak olsun diye. O kadar hevesle sert duruşuyla saati benimsemiştiki özel olduğunu anlamıştım çünkü bir hafta sonra sevgililer günüydü.

Bir hafta geçti sevgililer gününde hastanede nöbetçiyken beyaz çiçekli elbisesiyle berbat bi halde gelmişti. O görüntüsü aklımdan çıkmıyordu evet yine güzeldi ama bitik durumdaydı. Ona serumu takarken çantasından hediye paketini çıkarıp bana uzatmıştı.

"Gerek kalmadı sana daha çok yakışacağına eminim." deyip saati kastederek bana vermişti. O an anlamıştım zaten sevgilisinden ayrıldığını. Zaten yonra onu üniversitede sürekli görmem ise hislerimi dahada arttırmıştı.

Çanakkale'ye gideceğim zaman uçakta yanyana olan koltuklara denk gelmiştik. Hayatta işaretlere veya mucizelere inanmam ama bu mucize gibi bir şeydi çünkü gittikçe ona daha yakın oluyordum, tanıyordum. Çanakkale'de okuyan yakın arkadaşının yanına gelmişti. O gün iletişimimiz bir şekilde devam etmişti hatta numaralaşmıştık. Arkadaşımın derste olduğu zamanlar Ayla'yı ben gezdirmiştim. Son gezmemizde moodu aşırı düşük olduğu için onu iskeleye götürmüştüm. Birlikte saatlerce konuşmadan oturmuştuk bı andan başını omzuma yaslamasıyla bende kayışlar kopmuştu. Heyecanlanmıştım kalp atışımı bile duyuyordum ve bu normal değildi. Her şey bi anda olmuştu.. Aradan bir hafta geçmiş İstanbul'a dönerken onu sevdiğimi söylemiştim. Öyle böyle derken şu an motorda arkamda oturarak bana sıkıca sarılıyordu.

Elimden geldiğince dikkatli kullanmaya çalıştırıyordum ama bana sarılan Ayla ile çok kolay dikkatim dağılabiliyordu. Yeşil ışığın son saniyelerinde gaza dahada yüklenmiş kırmızıda durmak istememiştim e hâl böyle olunca da Ayla bana daha sıkı sarılmıştı. Her an bayılabilirdim zalımın kızı üstümde öyle bi etki bırakıyordu ki ben bile çözemiyordum. Heleki dakikalar önce ağlaması bana sıkıca sarılması bambaşkaydı bir şeydi... Onu ağlatanı, ağlata ağlata dövmek istememiştim gidip o masayı g*tlerine s*kmak istemiştim ama engel olmuştu işte... Daha sonra bana sarılmasıyla zaten dengemi alt üst etmişti.

İstediğim yere gelince hızımı yavaşlatıp güzelce park ettim. Ayla ile birlikte motordan inerek ona baktım.

Ona kask almalıydım.

Kaskı kafasından çıkararak gülümseyen ona baktım. Kendini her konuda hayran bıraktırabiliyordu...

"Sen çok pislik birisin!" deyip göğüsüme vurmasıyla daha çok güldüm. Elini tutup avuç içine öpücük kondurdum.

"Nedenmiş o?" diye sordum, tabikide sebebini biliyordum.

"Bilerek ışıklarda hız yaptın değil mi, ya düşseydik‽"

"Sen benim yanımdayken asla sana zarar gelmez riske atmam ayrıca çok hız yapmadık normaldi."

"Konuşma benle sana güvenende hata bir daha binmeyecem bu motora."

"Onu sonra hallederiz. Sen şimdi otur burada ben bir şeyler alıp geleyim sonrada güzelce konuşalım tamam mı?" dememle masumca başını sallamıştı.

"Tamam ama çabuk gel." demesiyle gülüp masumca başını sallamıştı. Dayanamayıp kızarık olan burnunu baş parmağım ve işaret parmağımla sıkarak yanından ayrıldım.

Bu kızı iyileştirecek onu aşka inandıracaktım.