Jeon Jungkook yaşadığı hayattan kurtulmak için tüm dans öğretmenlerini kaçırmaya çalışıyordu. Fakat yeni dans öğretmeni, Kim Taehyung sandığı kadar kolay biri değildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
★ ✰ ✯ ☆ ✩ ✵ ༆ ߷ 𖦹 ☢︎︎ ☼︎ ᯽ ✫
***
Dudaklarım yanıyordu.
Üstündeki yumuşak, bir o kadarda sert olan baskı gideli saatler olmuştu ama hala yanıyordu işte.
Beni öpmüştü. Susturmak için olsa bile dudaklarımı dudakları arasında misafir etmişti. Böyle yaparsa hiç susamazdım ki!
Bunu ilk kez deneyimlenmeme rağmen nasıl hiç yabancı hissettirmemişti?
Beklemediğim bu hamleyle aklımı dolduran her şeyi unutmuştum resmen. İçim dolu doluydu, sinirle. Bu yüzden ona bağırıp çağırmıştım fakat yaptığı şey hepsini unutturmuştu bana. Aklım uçup gitmişti sanki.
Bana acıyor olabileceği düşüncesini aklımdan silen yine o olmuştu. Hoş, şikayetçide değildim. Bu düşünce bana hiç olmadığı kadar acı vermişti çünkü.
O hayatı bilen bir adamdı, yaptığı anlamsız olsa bile bundan bir anlam çıkarmaya çalışmamalıydım. Ya da belki de sadece kalbime hiç ama hiç iyi gelmeyen bu öpücüğü unutmaya çalışıyordum.
Yağmurun huzur verici sesini duymak için gece boyunca kapatmamıştım penceremi. Uyuyamamıştım da. Gerçi uzun zamandır pek uyuduğum söylenemezdi, yalnızca onun evinde uyuyabiliyordum rahatça.
Yerimden doğrularak bugünü çok güzel geçirmeye karar vermiştim. Evet, bu kararı verdiğimi bilen iç sesim olaya oldukça şaşırmıştı. Öpücüğün etkisi olduğunu bilmiyordu sanki.
İşlerimi uzun zaman sonra yine hevesle yaparken bu sefer söylediğim şarkıların zihnimde çok güzel sahneler canlandırdığını farketmiştim. Bu benim için yeni ve bir o kadar da güzel bir histi.
Hafta sonu olmasının verdiği rahatlıkla aşağıya inerek bugün tamamiyle dans edeceğim için mutluydum. Tabi sadece dans etmek için olduğuna da pek emin olduğum söylenemezdi.
Aşağıya indiğimde normalin aksine kurulmuş bunaltıcı bir masa ve oturan iki sinirli insan görememiştim. Bu sıralar çok yoğun olmalıydılar ama birazcık merak etmedim de değil. Daha önce beni bu kadar uzun süre rahat bıraktıkları olduğunu hatırlamıyordum.
Keşke hep böyle olsaydı, diye geçirdim içimden. O zaman gerek kalmazdı tüm bunlara. Heyecanla dans hocamı beklerken bir de ailem için tedirgin olmazdı içim. Yine benim için kötü planları olduğunu düşünmeden sadece dans edip, Bay Kim'i sevmeye devam edebilirdim en azından.
Bir de her gün çikolata yerdim.
Tam evde olmadıkları için sevinip mutfağa yöneleceğim sırada kolum sıkı bir tutuşla kavranmıştı. Arkamdan gelen bedeni fark edemediğim için korkmuş, bu sıkı tutuşun bana çok tanıdık gelmesiyle olduğum yere sabitlenmiştim.
