KEHANET

9 0 0
                                    


BÖLÜM 6: KEHANET


Başım dönüyor, bedenimdeki değişimlerin etkisi altında zorlanıyordum. Jackson ve Steven arasındaki çatışmanın ortasında kalmıştım. İçimde hissettiğim güç, korkuyla karışıyordu. Kendimi toparlamaya çalışırken, odanın karanlığı birden aydınlandı. Yaşlı bir adam, elinde parlayan bir asa ile belirdi.

"Yeter!" diye gürledi yaşlı bilge. Elindeki asa, odayı aydınlatan bir ışık saçıyordu. Jackson ve Steven aniden duraksadılar. Bilge, ağır adımlarla ileriye doğru yürüdü, gözleri her ikisinin de üzerine dikilmişti. "Bu çatışma, kehanetin başlangıcını tetikleyecek."

Steven'ın Gözünden:

Bilge adamın varlığı, hareket etmemi zorlaştırıyordu, çok güçlüydü şüphesiz. Kehanet aklımı kurcalıyordu ve bunun üzerine gelen kahin, şüphelerimi doğruluyor gibiydi. Evanna'nın Mezarlık Prensesi olduğu düşüncesi beni korkutuyordu. Bilgenin kehaneti açıklamasını beklerken, Jackson'ın gözleri öfkeyle parlıyordu.

Bilge, asasını yere vurarak konuşmaya başladı. "Mezarlıktan gelen yenidoğan, kasabanın yerle bir olmasına sebep olacak, sürgündekini geri döndürecek, vampir klanlarını çatıştıracak. Soylar yok olacak. Yenidoğan gerçekten doğduğunda şafağa kadar karar verilecek. Gözler mi görecek, herkes mi karanlığa gömülecek?"

Jackson, bilgenin sözleriyle daha da sinirlendi. "Bu kehanet, Evanna'nın kanı benim olmalı demek!" diye bağırdı ve hızla Evanna'ya doğru ilerledi. Ancak, bilge adam asasını kaldırarak Jackson'ı durdurdu.

"Evanna'nın kanı, bu kehanetin kilit noktasıdır. Onu kendi çıkarın için kullanamazsın," dedi bilge kararlılıkla.

Jackson, bilgenin engellemesine rağmen vazgeçmedi. Evanna'yı hızla yakalayarak onu kollarına aldı ve malikanenin karanlık koridorlarına doğru kaçtı. Steven, Jackson'ın peşinden gitmek için harekete geçti, ancak bilge adam onu durdurdu.

"Onu tek başına kurtaramazsın. Bu kehanetin gerçekleşmesini engellemek için birlikte hareket etmeliyiz," dedi.

Steven, bilge adamın sözlerini düşündü. Evanna'yı kurtarmak için her şeyi göze almıştı. "Tamam, birlikte çalışacağız. Evanna'yı Jackson'ın elinden almalıyız."

Bilge, asasını yere vurarak bir portal açtı. "Bu portal seni Jackson'ın olduğu yere götürecek. Ancak dikkatli ol, Jackson çok güçlü ve tehlikeli."


JACKSON'UN SIĞINAĞI

Jackson, Evanna'yı karanlık bir mağaraya getirdi. Mağaranın içinde, eski vampir ritüellerine ait semboller ve kanla dolu bir havuz vardı. Evanna'yı havuzun kenarına bırakarak, onun kanını emmek için hazırlandı. Ancak, Evanna'nın gözlerinde bir parıltı belirdi. İçindeki güç, ona direnme yeteneği veriyordu.

Jackson, Evanna'yı kan dolu havuzun kenarına bırakırken dudaklarında şeytani bir gülümseme belirdi. "Evanna, senin kanının tadını almayı öyle çok istiyorum ki," dedi fısıldayarak. "Her damlası, beni sonsuz bir güçle dolduracak. Seninle birleşmek, tüm arzularımı gerçekleştirecek."

Evanna, Jackson'ın gözlerindeki açgözlülüğü ve şehveti fark edince irkildi. "Beni bırak, Jackson," dedi zayıf bir sesle. "Bu kehanet gerçekleşmemeli."

Jackson, Evanna'nın yüzüne yaklaştı ve parmaklarıyla onun çenesini tutarak başını kaldırdı. "Ah, tatlı Evanna," diye mırıldandı. "Kaderimizi birlikte yazacağız. Senin kanınla, ikimiz de yeni bir dünya yaratacağız." Dudakları neredeyse Evanna'nın boynuna değiyordu. "Bu anı, sonsuza dek hatırlayacaksın."

Jackson, yavaşça Evanna'nın boynuna eğildi ve dişlerini geçirdi. Evanna acıyla inledi, ancak Jackson'ın dudaklarından dökülen sözcükler onu daha da ürkütüyordu. "Kanının her damlası, benim için bir haz kaynağı," diye fısıldadı Jackson, kanını emerken. "Seninle olmak, tüm arzularımı doyuracak."

Evanna, içinde bir karışıklık ve korku hissetti. Jackson'ın her bir hareketi, onu daha da derin bir çaresizliğe sürüklüyordu. Jackson, kanını emerken, onun bedenindeki her titreşimi hissetmekten zevk alıyordu.

Steven portalın içinden geçerek mağaraya vardı, uzun, dar ve karanlık mağaranın içinden gelen sesleri duydu: Jackson'ın Evanna'nın kanını emerken söylediklerini duyunca içindeki öfke ve kıskançlık doruğa çıktı. Gözleri parlayarak vücudu yerden yükselmeye başladı ve ten rengi iyice soluklaşarak beyaz ışıklar saçmaya başladı. İnanılmaz bir hızla Evanna'nın bulunduğu yere ulaştı. Jackson'a doğru tıslayarak, "Asla Evanna'ya sahip olamayacaksın!" diye bağırdı.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jackson, Steven'ın bu ani dönüşümünü görünce irkildi, ancak gözlerindeki açgözlülük hâlâ sönmemişti. Steven'ın yükselen bedenini ve parlayan gözlerini izlerken, Evanna'nın kanının kokusu Steven'ın da başını döndürmeye başladı. İçindeki yoğun bir şehvet dalgası, düşüncelerini ele geçirdi.

Steven, havada süzülürken Evanna'nın havuzun başında kana bulanmış beyaz elbisesini fark etti. Elbisenin her kıvrımı, kanın kırmızı lekeleriyle belirginleşmişti. Beyaz kumaş, kanın ıslaklığıyla vücuduna yapışmış, onun hatlarını ortaya çıkarmıştı. Elbisenin ince askıları omuzlarından düşmüş, göğüsleri hafifçe açığa çıkmıştı. Kan, elbisenin eteklerinden sızarak yere damlıyordu.

Steven, bu görüntü karşısında nefes almakta zorlandı. Evanna'nın kanla kaplı bedeninin kokusu, ona daha önce hiç hissetmediği bir arzu dalgası getirdi. Beyninde yankılanan tek düşünce, Evanna'nın kanını tatmak, onunla birleşmekti. Onun kanının tadı, zihnini ve bedenini ele geçirmişti.

Evanna'nın gözleri yarı kapalıydı, dudakları titriyordu. Steven, onun bu savunmasız hali karşısında genç kızı daha da arzuladı. Elbisesinin beyazlığı, kanın kırmızısıyla zıt bir güzellik oluşturuyordu. Steven, bu anı sonsuza dek zihnine kazımak istiyordu. İçinde yükselen şehvet dalgası, onu kontrolsüzce Evanna'ya doğru çekiyordu.

Steven, havada süzülmeye devam ederken, Evanna'nın beyaz elbisesinin her bir detayı gözlerinin önünde canlanıyordu. Elbisenin dantel işlemeleri, kanın ıslaklığıyla daha da belirginleşmişti. Kumaşın inceliği, onun teninin altındaki damarları bile gösterecek kadar şeffaftı. Elbisenin etekleri, yerdeki kan göletine karışmış, kırmızı bir denizin üzerinde yüzen beyaz bir ada gibi görünüyordu.

Jackson, bu anı bozmak istemiyormuş gibi, sadece Steven'ın gözlerindeki öfkeyi izliyordu. Ancak, Steven'ın içindeki arzu dalgası, onu daha da güçlü kılıyordu. İçindeki şehvet, onu kontrolsüzce Evanna'ya doğru çekiyordu. Onun kanının tadı, zihnini ve bedenini ele geçirmişti.

Devam Edecek...

Mezarlık Prensesi: YenidoğanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin