Orta Karar II

2.14

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın ❤

"Nuray, kardeşim benim gördüğümü sen de görüyor musun?" Dişlerimi sıkıp tırnaklarımı avuçlarıma geçirirken sakince söylemiştim, yani sesim sakin onun dışında komple arızayım şu an.

"Gördüm güzelim, gördüm." Derin bir nefes aldım, verirken kasılmış bedenimi özgür bıraktım ve sahte gülümsememi yüzüme özenle yerleştirdim.

 "Ben gideyim de şu kızın boyunun ölçüsünü alayım, kısa olduğu için pek uzun sürmez."

"Dinime küfreden müslüman olsa." Kollarımı sıvadıktan sonra o tarafa hareket etmek üzereyken Nuray'ın ağzından dökülenlerle arkama döndüm ve kaşlarımı ciddi olamazsın dermişcesine çattım.

"Kimin tarafındasın sen?"

"Her zaman senin kanka." Duymam gerekeni duyduktan sonra hızlı adımlarla sevdiğim beyin yanına geldim ve o zillinin dokunduğu koluna iki elimle sarılıp göğsüme bastırdım.

"Emirhan, İngilizceni mi geliştirdin sen canım?" Ona olan hitap şeklimle Emirhan yavaşça kafasını bana çevirdi ve yapmacık gülümsememe karşılık o da acınası bir gülümseme takındı. Evet yavrum, sen şimdi naneyi yedin.

"Emirhan, is she your sister?" (Emirhan, o senin kız kardeşin mi?) Kız kardeş gibi mi sarılmışım ucube?

"No, I am his girlfriend. We are couple, forever love. Did you get it?" (Hayır, ben onun sevgilisiyim. Biz çiftiz, sonsuza kadar aşık. Çaktın mı?)

"Oh, can you speak English?" (İngilizce konuşabiliyor musun?")

"I can speak English very well güzelim." (Çok iyi İngilizce konuşabilirim.)

"Ben de biraz biliyorum Türkçe. Biz, Emirhan iyi anlaştık ama sevgilisi olduğunu bilmiyordum." Ay senin Türkçeni yerler, yürü git az ötede öt Türkçe.

"Ve öğrendin şimdi yol al da başka erkeklerin pazularını elle. Tacizci ucube." Kız şaşkınlıkla kaşlarını çattı ve elini göğsüne koydu. Bir de az biraz Türkçe biliyorum diyor, yalanını s... seveyim.

"You are so rude!" (Sen çok kabasın!) O Çinlinin çıkan çirkin sesiyle elimi ona indirmeyeceğimi bile bile kaldırım.

"Çarpacağım bir tane, göreceksin rudu mudu." Tabii ki de Emirhan tarafından o kalkan elim yavaşça aşağı indirildi. Sakin ol aslanım, yapılacak listemde üniversiteden yaka paça dışarı atılmak yok.

"Are you jealous?" Kıskanç mısın diyor ya? Milletin herifini elle sonra kısknaç mısın? 

"He anam, I am jealous, Çançinçona bak ya. Hatun ülkesindeki küçük pipili adamlardan sıkılmış benim adama yürüyor." Söylediğimle Emirhan'ın gırtlağından koca bir hırıltı çıkarken Nuray ağzından kahkaha çıkmaması adına dudaklarını birbirine bastırdı.

"You are so racist." (Sen çok ırkçısın.)

"Bana bak kız zilli. Aha Allah'ın adını verdim sen benimkine yaklaş seni yaptığına öyle pişman ederim ki o benim atalarımdan dolayı diktiğiniz Çin seddini Türkiye sınırına kadar tekrardan inşaa edersiniz." Kız sonunda bir Emirhan'a bir bana bakmayı kesip benim ateş dolu gözlerime odaklanmıştı. Hayırdır yavrum, Emirhan'ın seni kollayacağını mı düşünüyordun bir de? Kız geri bir adım atınca kafamı yukarı kaldırıp git artık demek istedim. 

"Hızlan artık made in China."

"Kankacağım biraz kaba olmadı mı?" 

"Hadi ama Nuray, bundan dolayı yeterince eleştiri alıyorum zaten. Karakterim bu deyip geçemez misiniz? Hem hamurum iyi, dövdüğüm kızı hastaneye bile götürmüşlüğüm var." 

"Küçük pipili iyiydi." 

"Öldün oğlum sen." Kızın yeterince uzaklaşmasını izlerken ciddi bir sesle tehdit ettim ve cümlem bittikten sonra sertçe kafamı Emir'e çevirdim. Başına geleceklerin farkındaydı, bir adım geriye atmak üzereyken onu yakasından yakaladım ve kendi hizama kadar çekip fakülteye sürüklemeye başladım. 

"Üst katta hemen sağdaki sınıf boştur."  Ben Ölü Kumralı hışımla çekerken Nuray benim koordinatları girmiş ve arkamızdan çantalarla bizi takip ediyordu.