3.BÖLÜM - YENİLİKLERE AÇIĞIZ

3 1 0
                                    


Yeni güne merhaba diyerek uyandım. Dünki şeyleri kafamdan yok etmiştim. Bugün Nehirin yanına gidecektik o yüzden hazırlanmam lazımdı. Yataktan kalktım terliklerimi giydim ve lavaboya ilerledim. Lavabonun kapısını araladım ve içeri girdim. Çeşmeyi açtım ve elimi yüzümü yıkadım, diğer işlerimide halledip çıktım.

Komidinin üstündeki atıştırmalıkları alıp biraz atıştırdım.

Daha sonra dolaba yöneldim ve üstüme bir şeyler giydim.

Telefonumu elime alıp Oğuzu aradım.

*Alo,Günaydın oğuzBen arabaya iniyorum.Siz gelirsiniz.*

Telefonu kapatıp kapıya yöneldim. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Kapıyı kapatıp merdivene yöneldim. Aşağıya inerken bizimkilerle karşılaştım.

*Hoop, bugün ben kullanıyorum kemerleri bağlayın.*

*Sıkı tutunun gençler.*

Otelden çıktık ve otoparka gidip arabaya bindik. Daha sonra hastaneye yola koyulduk.

1Hastaneye gelip otoparka park ettik. Arabadan inip hastaneye girdik ve asansöre binip 3. kata çıktık.

Asansörden inip Nehirin kapısının önüne geldik nehir aralık olan camın kenarından göz ucuyla bize baktı ve yüzünde bir tebessüm oluştu. Ona bakıp gülümsedim ve el salladım. Bana karşılık göz kırptı. Bu sefer ilk Mert gircekti belki de dün yaşananları anlatır, umursamadım ama Mert hala en yakın arkadaşımdı. Mert odaya girdi ve tam 25 dakika boyunca konuştu ama biz görmedik tabi perde vardı.

Sıra bana gelmişti. Tüm pozitif enerijmle odaya girdim.

Kapıyı kapatıp Tabureye oturdum ve biraz sohbet ettim. Asıl konu benim Nehirden, Nehirinde benden bir şey saklamamasıydı o yüzden anlatacaktım.

*Nehir, Dün Mert bana çıkma teklifi etti ama ben reddettim. Mertle yapamaycağımı biliyorum.*

Nehirde göz kırparak yanıt veriyordu. Odadan çıktığımda doktor yanımıza gelip 'Doğuma az kaldı. Sezeryan olucak.'

Biz tabi mutlu olduk. Tabi sezeryan mutlu edici birşey değildi. Hepimiz en içten dualarımızla bebeğin sağ sağlim doğmasını istiyorduk. Doktor 6 ay geçtiği için bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu söyledi ve Nehirin odasına girdi bizde çok geçmeden otele döndük. Odama çıktım ve doğuma kalan süreyi hesapladım.

Hesaplayana kadar öğle olmuştu. Kapı çaldı ve öğle yemeyi geldi. Alıp kapıyı kapattım. Yemeği yiyip bizimkileri bana çağırdım.

*Kapıyı aç zaten karlşımızdasın.*

*Ooo hoş geldiniz beyefendiler, bende birsürü kutu oyunu var, sabaha kadar onları oynarız bişeyler içeriz bide.*

*Hadi size Uğur abiniz olarak bi yemek ısmarlıyim hıhı...*

*Oooh... Uğur abimiz bide yemekte ısmarlarmış.Adresi doğru gir bari hıhı.*

*Ben televizyonu hazırlıyım Mert sende balkonu hazırla, Oğuz sende buzdolabını yerleştir.*

*Ayda hanımın üzerine hemen yapıyoruz.*

*haha... Dalga geçmede yap hıhı...*

Biraz zaman geçtikten sonra her şey hazır olur ve yemekler gelir.

*Yemekler geldi ben şunu halledip geliyorum sizde film açın.*

*Aşk filmimi izleyeceğiz, ağlamak istemiyorum.*

*Ah, Mert... Sen aşk acısımı çekiyosun haha.*

*Ne alaka Ayda hıhı... Sen yemekleri getir.*

*İşte yemekler hadi açın filmide izleyelim.*

Curse Of The Skull - COTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin