9 - Son bakış

54 8 178
                                    

Son kez olur bazı şeyler

Kimse anlayamaz

Son defa 

Geçilir bir yoldan

Son defa

Görülür bir yüz

Son defa 

Duyulur bir ses

Son defa

Sevilir biri

Haechan

Suratıma çarpan kapı ile kurduğum tüm hayallerin parçalanarak yere düşmesi aynı anda olmuştu, bunun böyle bitmesine izin veremezdim, bunca ay bekledikten sonra hayatıma onsuz devam etmeyecektim, ne olursa olsun onu geri kazanmalıydım, düşüncelerim arasında boğulurken bir anlık etraf karardı ve geriye doğru boşluğa düştüm, koltuğa oturduğum anda geri gelen aydınlık bu baş dönmesinin anlık bir şey olduğunu göstermişti.

Jisung önüme oturarak bileğini elime koydu, sanırım tansiyonumu ölçüyordu ''iyiyim'' dedim sessizce bu sırada Karina ve Aeri mutfaktan gelmiş korku dolu gözlerle beni izliyorlardı, tekrar     '' iyiyim gerçekten su içmedim muhtemelen ondan olmuştur'' dedim ve ayaklandım, Ningning ve Chenle iki kolumdan bana destek verirken onlara teşekkür edip gerek olmadığını söyledim ve kapıya doğru ilerledim.

''Bize biraz izin verir misiniz'' dediğimde hepsinin kafalarını sessizce salladığını gördüm, Jisung ''Lütfen ayakta kalma ve otur olur mu'' dediğinde ona kafamı sallayarak ilerledim.

Kapıyı açtığımda az ileride gördüğüm beden içimde sarılma isteği uyandırıyordu, Yanına doğru ilerledim ve tam yanında durdum, Sigara içiyordu, en son ne zaman sigara içtiğini hatırlamıyordum, belki lisede? Bir anlık gelen cesaretle elimi kaldırıp, sigarayı alıp yere attım, kafasını gökyüzüne kaldırdı yaklaşık 20 Saniye kadar gökyüzüne bakarken özlediğim yüzünü inceleme fırsatı bulmuştum ve bu özlemimi çok büyük bir şekilde tetiklemişti.

Ben yüzünü incelemeye dalmışken anında kafasını benim olduğum yöne doğru çevirdi ve gözlerimin içine kitlendi, bir süre öyle kaldıktan sonra ilk kimin konuşması gerektiğini bilmediğimden napacağımı bilmiyordum. sonunda Mark kafasını önüne dönerek dümdüz bir sesle ''Nasılsın'' dedi.

''Neden gittin'' dedim. 

''Yüzüne bakmaya utanıyorum'' 

Şaşırmıştım, ben beni affetmediğini düşünürken o kendini mi suçluyordu? şaşırmış bir ifade ile kafamı onun olduğu tarafa çevirdim o ise karşıdaki ağaçları izlemeye devam ediyordu.

''Saçmalama Mark lütfen,Ben aylardır bu an için gün sayıyorken bana bunu yapamazsın''

Bir anda tüm bedenini benim tarafıma çevirdi gözleri dolu doluydu ve bu bende kendimi bıçaklama isteği uyandırıyordu.

''Biliyor musun'' dedi, '' Yokluğunda senden vazgeçmek değil de sana yüklediğim anlamdan vazgeçmek çok zordu''

Her şey bitti dedim içimden vazgeçmişti.

''Ama Vazgeçemedim'' dedi.

''Mark'' dediğimde sözümü kesti.

''Bak Haechan'' dedi, Adımı onun ağzından duymak tanrı tarafından bir armağan gibiydi.

''Sen o hastane yatağında yatarken...defalarca seni ziyarete geldim, sen görmedin, bilmedin haberin bile yoktu, ama her geldiğimde acı çekerken yanında olamamış olmak canımı yaktı, bununla savaşamıyorum Haechan, ben hem kendimi hem de seni affedemiyorum.

RivaliteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin