3 Gün olmuştu...
Jenoyu uçurumda görmemin ve bana yalan söyleyişinin üzerinden üç gün geçmişti, yeni hafta başlamış ve ben 3.Sınıfın finallerine girmeye hazırlanırken arkadaşlarım mezun olmak için belki de eğitim hayatlarının son sınavlarına girmeye başlamıştı.
3 gündür finalleri bahane ederek kimse ile görüşmemiş, Sadece Karina ile mesajlaşarak Jenonun söylediği yemek olayının doğruluğunu kontrol etmiştim, Karinanın anlattığına göre Jeno bir anda gitmesi gerektiğini söylemiş ve Karinayı orada bırakarak gitmişti.
Orada ne işi vardı, neden o kadar sinirliydi ve neden asla yapmayacağı tek şeyi yaparak Karinayı apar topar bırakarak masadan kalkmıştı, ne öğrenmişti ya da görmüştü? bir çok soru vardı ve bunların cevabını alabileceğim tek kişi vardı.
Jenonun aramalarını açmıyor ders çalıştığım bahanesi ile onu geçiştiriyordum okulda ise ondan tabiri caiz ise köşe bucak kaçıyordum, bi süre onu görmeyip kendime düşünmem için zaman vermem ve ne yapacağımı kafamda belirlemem gerekiyordu.
Adeta gömülü olduğum ama düşünmekten 7 kere aynı satırını okuduğum kitaptan kafamı kaldırdım geriye doğru esneyerek kollarımı yukarı kaldırdığım sırada yatağımın üzerindeki telefonun çaldığını hissettim, oturduğum yerden kalkarak telefonumu elime aldım arayan kişinin hala aramasına alışamamış olmak beni garip hissettirmişti.
'' Aeri selam, rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bugün bi ara uğrayabilir misin, sana anlatmam gereken şeyler var''
Haechanın sesi iyi geliyordu, hemen gelebileceğimi söyleyerek telefonu kapadım, çabucak altıma bir kot çektikten sonra tişörtümü değiştirmeden saçıma elimle şekil verdim ve çantamı alarak evden çıktım.
Arabama bindiğimde telefonumun tanıdık melodisi ile elimi çantama attım ve hissetmiş gibi Mark olduğunu gördüm, açmamaya karar vermiştim çünkü açıkçası şu an ona bile söyleyebilecek bir şeyim yoktu.
Hastaneye vardığımda içeri girer girmez burnuma gelen tanıdık hastane kokusu ile yüzümü buruşturdum hızlıca asansöre yöneldim ve Haechanın odasının bulunduğu kata bastım, odanın önüne geldiğimde kapı açıktı içeri doğru adımladığımda Haechanı kot ile görmeyi beklemediğimden ''Bu ne hal'' diyerek cırladım.
'' Doktor artık ilaç tedavisine geçebileceğimi ve takviyelerle bunu desteklersem çok daha hızlı iyileşeceğimi söyledi, artık burada kalmama gerek yok eve gidebilirim''
Mutlu olmuştum, arkadaşımı görmeyeli uzun zaman olmuştu ve uzun bir zaman üzerine onu gördüğüm hali ile şimdiki hali bambaşkaydı, ''Bu gerçekten harika bi haber'' tam ona sarılmak için ona yaklaşacağım sırada ''hala eskisi gibi sümüklü ve yılışıksın iki dakika sarılmadan duramıyor musun gerçekten'' dedi ama gülüyordu, kendince eğleniyordu.
''Çok komik inan gülmekten mimiklerim bozuldu'' dediğimde kollarını açmış beni bekliyordu, ona doğru ilerledim sarılacağımı sandığı sırada tam arkasındaki sandalyeye oturarak ayak ayak üstüne attım ve tripli bir sesle '' e beni neden çağırdın peki '' dedim.
Haechan ellerini aşağıya indirerek küçük bir kıkırdama sesi çıkardı, bana dönerek karşımdaki sandalyeye oturdu, ''Açıkçası bizimkilerin karşısında çıkmak istiyorum, ama bunun nasıl olacağı ve nasıl ilerleyeceği konusunda hiç bir fikrim yok ve Mark...'' duraksaması beklediğimden uzun sürünce kafamı sağ tarafa indirerek '' Ve Mark?'' dedim.
'' Onu çok özledim, ama o benim burada olduğumu bildiği halde gelmedi, muhtemelen karşısına çıktığımda her şey çok kötü olacak ama artık dayanamıyorum Aeri'' yutkundu. Bitecekse bitsin ama artık belirsizlik canımı sıkmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rivalite
Fiksi PenggemarBir ilkbahar gecesi, on bir yakın arkadaş, her zamanki yerlerinde toplanır. Geçmiş anıları canlandırır, gelecek hayallerini paylaşır ve birlikte gülmekten gözyaşı dökerler. Ancak o gece, beklenmedik bir olay yaşanır ve arkadaşlıkları sonsuza kadar...