Haechanın da gidişi ile Karina ve diğerleri ile birlikte koltuklara oturmuş, dışardaki iki bedenin ne konuştuğunu düşünüyorduk, düzelmeleri zordu çünkü ikisinin de affedemeyeceği şeyler vardı, düzelmeleri zordu çünkü Haechan ne olursa olsun Markın güvenin sarsmıştı ve bu hayatları boyunca onların peşini bırakmayacaktı.
''Sahi, Minjeong ve Renjunin yaptığı neydi öyle, tamam hepimiz için kabul etmesi zor bir durumdu ama verilen tepki çok abartı değil miydi?, anlamıyorum Markın Haechanın durumundan bahsedip yanından geldiğini söylediği gün burada hepimizin yanında ağlayan kişi Minjeong değil miydi? Çözemiyorum çok garip.''
Chenle cümlelerini bitirdiğinde hepimizin bunu düşündüğünü az çok anlamıştı, gerçekten sebebi neydi? neden bunları söyleyerek kulübeden çıkıp gitmişlerdi? bilmediğimiz şey neydi? bunu ilk fırsatta Renjuna soracaktım.
''Ben hiç bir şey anlamadım zaten döndüğümden beri kimseden hiç bir şey anlamıyorum'' Dedi Karina Jenoya atıfta bulunmuştu.
''Bu arada'' dedi Jisung Karinaya dönerek, ''Jeno nerede hepimizi buraya topladığına göre ona da haber vermişsindir mutlaka neden gelmedi''
''Cehennemin dibindedir umarım'' dedi somurtkan bir ifade ile, ona dönerek ''Mutfaktaki mevzuyu konuşacağız o konu henüz kapanmadı'' dedim.
Karina konuyu geçiştirir gibi ''Her neyse benim gitmem gerekiyor saat 5 olmak üzere ve benim artık kütüphaneye gidip pineklemem lazım''
Karina gitmek için ayaklandığı sırada Chenle de onunla giderek ders çalışmaya karar verdi, Jisung da nöbete gideceğini söyleyerek onlarla birlikte kulübeden çıktı.
Merakıma yenik düşerek Ningninge bize birer kahve yapmasını söyledim ve onu mutfağa postaladım, ardından koşarak kulübe kapısının önüne çıktım, fakat ılık rüzgarın estirdiği ağaç yaprakları sesi dışında ses yoktu, biraz daha sağa sola bakınmak için dışarı adımladığımda patika yolun başında sadece Ning ve Benim arabam olduğunu gördüm, sanırım konuşma iyi geçmişti çünkü Mark ve Haechan ikilisi hiç birimize bir şey söylemeden gitmişti.
İçerden Ningningin sesini duymamla kahvelerin hazır olduğunu anladım ve minik adımlarla içeri girdim, Ning çoktan masanın kenarına oturmuş tek eliyle iki örgülü saçlarının tek tarafı ile uğraşıyor diğer eliyle kahvesini yudumluyordu.
''Napıyorlar'' dedi o heyecanlı bebeksi sesiyle.
''Bilmiyorum, yoklar, sanırım bu koca arazide sadece ikimiziz'' dedim ve kıkırdadım.
Daha sonra karşısına geçerek sandalyeyi çekip oturdum, biraz havadan sudan bahsettikten sonra özellikle Ningningin, Minjeong konusunu açmadığına dikkat ettim, çünkü her ne kadar Minjeong için Ningning nasıl değerliyse, Ningning için de Minjeong öyleydi ama bugun yapılanın doğru olmadığını ikimizde biliyorduk.
Oturup sınavlar hakkında konuşurken Ningningin telefonun melodisi yükseldi, Ning elindeki kahve bardağını bırakarak telefonunu eline aldı, kulağına götürüp bir kaç onaylayan ses çıkardıktan sonra görüşürüz diyerek kapadı.
''Aeri gitmem gerek klinik yoğunlaşmış ve desteğe ihtiyaçları varmış'' dedi ve masadan kalktı, yanıma gelerek yanağıma minik bir öpücük konurdu, '' seni seviyorum dikkat et'' sesi yumuşacıktı, sonrasında vestiyerden çantasını alarak kulübeden çıktı.
Ningning ailesinin güçlü referansları sayesinde korenin en büyük Veteriner kliniğinde staj görüyordu, o yüzden yoğun olmasını doğal karşılamıştım
Burada tek kalmaktan nefret ediyordum çünkü tek kaldığımda Jaeminle buradaki anılarımızı düşünüyor ve kendime acı çektiriyordum, kafamdan bu düşüncenin bile geçmesi nefesimi daraltmışken derin bir nefes aldım ve masanın sağ tarafındaki Telefon ve anahtarlığı alarak, bardakları öylece bırakıp kulübeden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rivalite
Hayran KurguBir ilkbahar gecesi, on bir yakın arkadaş, her zamanki yerlerinde toplanır. Geçmiş anıları canlandırır, gelecek hayallerini paylaşır ve birlikte gülmekten gözyaşı dökerler. Ancak o gece, beklenmedik bir olay yaşanır ve arkadaşlıkları sonsuza kadar...