Okul için uyanmıştım üstelik ilk iki saatimiz ÖMER HOCA , o nedenle daha da güzel olmam gerekiyordu...
***
Okula geldiğimde geçtim sırama oturdum.Hocanın gelmesine 10 dakika vardı.
Şükürler olsun ya Rab nida hanım teşvik etti."Nerde kalsın sen kanka burda ölecektim."
"Kanka ya bi işim vardı." Dedi biraz tedirgin bi ifade ile yüzüme bakıyordu.Yanıma oturunca bana sarıldı ve Bende ona sarıldım.
Nida sarılmayı çok seviyordu daha doğrusu teması çok seviyordu ama sevdiklerine karşı ve hep birbirimizi görünce sarılırdık ve ayrılınca da aynı şekilde.
"O işini neden bana anlatmıyorsun, Nida.Bak Nida diyorum dikkat edersen." Diyip gözlerimi diktim ve ona baktım.
"Kanka birazcık utanıyorum ben." Dedi ellerine bakarken.Belliydi ki çok utaniyordu.Ne olmuş olabilirdi ki...
"Bugün size gidelim anlatırım olur mu balım hem bana darılma.İlk defa birine söyleyeceğim.Zaten kimsem yok senden başka." Buruk bir gülümseme ile bana baktı.
"Gel böyle eşşek tamam bize gelirsin anlat.Kendini nasıl rahat hissediyorsan." Dedim ve ona sımsıkı sarıldım.
Tam sarılırken içeriye Ömer hoca girmişti.Üzerinde ki dar polo yaka onun kaslarını belli ediyordu.Siyah bir pantolon ile Üzerinde ki mavi polo yaka adeta ben burdayım diyordu.
Kokusu içeriye girer girmez sınıfa yayılmıştı bu koku...Eşsiz,bucaksız ve tarif bile edilmeyecek kadar seksi...
Sert bir şekilde sınıfa gözlerini gezdirdi.Gözü beni görünce durdu ve herkes ayakta hocayı selamlak için bakıyorken ben oturmuş onu süzüyordum, Sanki yemek gibi...
"Bakıyorum da hala bazılarınız uyanamamış." İma ederek gözümün içine baktı.Direk ayağa kalktım.
(Salak mısın cemile?)
(Evet.)Dersi o kadar derin anlatıyordu ki gözümü onun aletinden alamamıştım.Acaba şu an dokunsam,kucağında olsam,aletine küçük öpücükler bıraksam...
Gözleri gözlerimi buldu.
Aklıma direkt şu şiir geldi:
gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardımne vakit maçka’dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardımakşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım..."Evet arkadaşlar ders bitti , diğer saatimiz de test getireceğim ve test çözeceğiz şimdi ise serbestsiniz.Herkes ikinci saat için hazırlıklı olsun." Dedi ve yavaş adımlar ile masaya geldi ve oturdu.
Tabi öğretmen masasının en önünde ben ve nida oturuyorduk.Onu hala süzüyordum.Herkes sessiz bir şekilde konuşup gülümsemeye başlamışlardı bile.Nida ise tuvalete gitmişti.
"Küçük, yemek değilim ben kendini kontrol etmelisin." Dedi eğilerek daha yakın ve sessiz bir şekilde söyledi.
"Henüz yemeğin tadını bilmiyorum." Dedim arsız bir şekilde.
"Tadını alınca vazgeçemezsin..." iç çekerek söyledi.
"Vazgeçmek isteyen yok , babacıkk." Son kelimeyi bastırarak söyledim ve kaşlarını havaya kaldırdı.Şok olmuştu bunu burada söylememi beklemiyordu.
Geri geçin elimi saçlarımın arasına aldım ve ellerimde saçlarımı arasına giderken , yeşil gözlerimi dikmiş onun ela gözlerine bakıyordum.
Arsız bir şekilde elimle göğsümü düzeltmiş gibi yaptım ve dik dik göğüslerime baktı.
"Rahat durmalısın küçük." Eğilerek küçük harflerle bastırarak söyledi.
"Hocam iç çamaşırım birazcık dar da zorluk çekiyorum.Şu an çıkartmak istiyorum." Dedim onun suratına bakarken .
"Yapma şu an bak zor durumdayım.Koskoca adamı ne hale getirdin." Eli ile yavaşça pantolonunu düzeltti ve ayağa hızlı bir şekilde kalktı.
"Evet arkadaşlar zil çalınca çıkarsınız.2-3 dakika var.Didem odama gel." Dedi ve ayağa kalkıp hızlı adımlarla dışarıya çıktı ve arkasından Hemencecik çıktım.
İnsanların dikkatini bile çekmemişti bu arada.
Kapıyı çalıp , olumlu bir cevap alınca direkt içeriye girdim ve dibimde Ömeri gördüm.Kapıyı kapattı ve iki kolu arasına beni aldı.
"Ne yapmaya çalışıyorsun . Küçük bebeğim." Dedi dudaklarıma yönelmiş bir şekilde.
"Ne yapıyorum ki babacık." Dedim.
"Ceza almak istemiyorsan,akıllı dur güzel kızım.Bak beni ne hale getiriyorsun.Utanmıyor musun sen öğretmenini bu hale getirmeye.
Elimi onun kalkmış sikine koydum ve sıkmaya başladım.Kafasını arkaya attı ve zevk içinde kıvranmaya başladı.
Daha sonra yavaş bir şekilde pantolonunun fermuarından aletini çıkardım.Önünde diz çöktüm ve sikine küçük öpücükler koymaya başladım.Onun yavaş inlemeleri beni daha da çok azdırıyordu.Dar amcığımın sulandığını hissediyordum bile.Sert bir şekilde yavaş yavaş yalamaya başladım sikini.Siktir!
SİKTİRRRR!O KADAR BÜYÜKTÜ Kİ.HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK SİKTİ.
GÖBEK DELIĞINE DEĞİYORDU.
Yüzüme çarpmıştı ve onu yalamaktan zevk alıyordum.
Daha sonra ayağa kalkıp fermuarını kapattim ve anlamaz bir şekilde bana baktı."Babacık şimdi ödeştik , senden öğrenmiştim yarım bırakmayı." Dedim elimle dudağımı silerken.
"Ahh ben seni yarım bırakmadım.Devam et." Dedi sert bir şekilde.
"Etmiyorum ödeştik babacık."
"Hoşuna gitmedi mi koca adamın bu siki." Dedi bana yaklaşarak.
Oysa çok hoşuma gitmişti onu gerçekten içimde hissetmek istiyordum."Çok hoşuma gitti babacık." Dedim ve onu boynundan öptüm.Dudağımda kırmız rujlarım onun boynunu doldurmuştu oda yavaşça dudaklarımı emdi ve göğsümü sıkmaya başladı.
Zil çalmıştı hemen odadan çıktım.Son saatimizdi Ömer hocaya.***
İçeri girer girmez.Sınıfın hepsi kendi arasında gülmeye başladı.
Ah salak didem.Adama söylesene boynu full kırmızı ruj."Kesin sesinizi , çıt çıkarana haddini bildirmesini iyi bilirim." Dedi ve herkes susmuştu.
Testleri dağıtırken,bizim sıraya geldi ve kağıdı verirken ona elimle işaret ettim ama anlamadı nida kapı kenarında oturuyordu sıramızda Bende pencere kısmında.
Eğilerek hocam dedi çok kısık sesizde.Hoca eğildi ve nidayi dinlemeye başladı ama gözleri full benim üzerimdeydi."Hocam boynunuz şeey , ruj izi var hocam özür dilerim ama sinif buna güldü ben sizi uyarmak istedim." Dedi hafif bir tebessümle.
Hoca gülümseyerek onu onaylamıştı ve elini boynuna atıp ruju silmeye başladı ama bana o kadar sert bakıyordu ki ...
Gülmemek için kendimi zor tutuyorum eni sonu güldüm ve oda pic bir şekilde sırıtarak bana baktı sanki bunun cezasını ben çok güzel bilirim sekildeydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MATEMATİK (+18)
Storie d'amoreNe yani kendinizi ne zannediyorsunuz? İstemiyorum gerekiyorsa hem dersten bırakın , hem okuldan atın... Bu kadar asabi olunmaz didem , o çok konuşan ağzını kapatırlar! Ee nasıl kapatılır anlatsana biraz hoca