24.Bölüm

11 3 0
                                    

Ensemde ki silah ile soğuk terler dökmeye başladım. Elimdeki telefonun varlığına şükredip teyzemi aramak yerine rastgele bir numaraya bastım. Abim öne doğru eğilince telaşla telefonu bacağımın altına sakladım. Telefonun açıldığını hissedince derin bir nefes verdim. Kimi aradığımı bile bilmiyordum!!

"A-abi?" dedim ama devamını getiremedim. Abimin nefesi içki kokuyordu ve bu da kafasının yerinde olmadığını gösteriyordu. Yani şuan canım, abimin elinde!! Bir yandan yola bakarken bir yandan abime bakıyordum. Araba sürdüğüm için silahı elinden alacak fırsatım yoktu. "Abi ya, abi. Şimdi abin oldum öyle mi? Ben abiyi göstereceğim sana. Sen sürmeye devam et"

Soğuk kanlılığımı korumaya çalışarak sürmeye devam ettim. Abim kafasını kafamın hizasına getirerek yola bakıyordu. Bense evden uzak bir yere sürmeye çalışıyordum. Bacağımı biraz kendime çekerek telefondan kimin aradığımı görmeye çalıştım. Bir şey dikkatimi çekti; aradığım kişi hiç konuşmamıştı. Konuşsaydı titreşimi hissederdim. Ama o konuşmadı..

Dizimi hafif çektiğimde gördüğüm isimle bir küfür savurdum.
Başkomiser...

Bu adamı aradığıma inanamıyorum! Cidden baba-oğul hayatımı mahfettiler ama bir salmadılar beni. Gerçi bu adamı niye suçluyorsam. Onu ben aramıştım! Ama neden sesini çıkarmıyor? Hayır! Düşündüğüm şeyi yapmayacak değil mi?! Yoksa oğlunun beni öldürmesine de mi sessiz kalacak?!

Sesimin titremesine engel olamayarak "sıra bende mi abi? Beni de mi öldüreceksin? Yetmedi mi insanlara çektirdiğin zulüm? Yetmedi mi senin yaptığın onca suç? 'Ne de olsa babam bunu da saklar' diyerek beni de mi öldüreceksin?"dediğimde keyifle kahkaha atıp "aynen öyle yapacağım sevgili kardeşim. Ben sana benim işime karışma dedim. Ama sen ne yaptın? Beni o pislik zindanlara atmaya çalıştın"dedi.

Onu oyalamaya çalışarak "çok istedim biliyormusun.. seninle diğer abi-kardeşler gibi olalım, çok istedim. Ama hiçbir zaman öyle olamadık. Sen hep bana düşman kaldın. Ben seni her suçuna rağmen severdim ama sen beni hiç sevmedin. Senin onca suçunu görmezden geldim ama sen hiç durmadın. Bana bir gün gelip pişman olduğunu söylesen, özür dilesen hayatımı sererdim önüne. Ama sen bunu asla yapmadın. Hep daha kötüsünü yaptın. Babam benim arkamda olsa daha da mı nefret edecektin benden?" dedim. Babamın bir şeyler söylemesini istiyordum.

Hiçbir şey söylemedi. Hiçbir ses gelmedi. Titrek bir nefes alış sesi bile gelmedi. Ben bir şey demesini beklerken. Gördüğüm görüntü ile abimin beni gerçekten öldürmesini istedim.
Çağrı sonlandırıldı...

Babam telefonu kapatmıştı.. ve bu bir evlat için en acı şeydi. Resmen buna da göz yummuştu. İki evladı vardı. Ve birinin diğerini öldürmesine izin veriyordu...

Gözyaşlarım akarken öylece telefona bakıyordum. Abim "Babamın senin arkanda olması, imkânsız. Ama öyle bir şey olsaydı şuan ikimizde burada değildik. Sen koca evinde bende hapishane de olurdum. Şimdi anlıyormusun aramızda ki farkı?" dediğinde buruk bir şekilde gülümsedim. "Babam seni baştan engelleseydi şuan böyle olmazdık yani öyle mi? Sen daha iyi olurdun. Belki daha iyi bir baba, belki daha iyi bir evlat, belki daha iyi bir abi..."

"Evet.. evet öyle olurdum. Ama babam beni hiç engelleme di. Ne yaptıysam arkamda oldu. Ve artık sırf uyuşturucu içmek için babamı bile öldürebilecek raddeye geldim"

"Kazanabilirsin.. değişebilirsin, evlatların için değişebilirsin. Kendin için değişebilirsin."

"Çok geç kardeşim. Artık her şey için çok geç. Bugünden sonra değişsem ne olur? Çocuklarım hâlâ benden korkmaya devam edecek. Sen ne kadar itiraz etsen de hâlâ benden şüpheleneceksin. Bence bu ölmekten daha iyi olamaz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

çift kişilik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin