13.Bölüm

9 4 0
                                    

Adliyeye geldiğim an herkes kendi çapında bir dedikoduya başladı. İçeriye girdiğim de Elif yanıma gelip "amirim! Sonunda geldiniz!" dedi. Hafif bir tebessümle karşılık verdim. Üç aya yakın buraya hiç gelmemem insanları hayli şaşırtmıştı belli ki.

Elif yine konuşarak, "Efendim, siz gittikten sonra hiç birşey yolunda ilerlemiyor. Bu aralar eskisinden daha da sık cinayetler işlendi ve hapishane den Poyraz Ege Demirok kaçtı." Onu hepinizden önce öğrendim merak etmeyin. Bi dakika, daha sık cinayet mi? Ama benim yanımdayken ne ara cinayet işlemiş olabilir ler ki?

Daha sonrasında başını eğerek utangaç bir şekilde "Yanlış anlaşılmak istemem ama babanız da adaletten sapmak üzere." dediğinde  anlamaz gözlerle "ne demek bu?" dedim.

Utanç içinde "abiniz..." diyecekti ki  Batuhan sözünü kesip "elif! Şikayetin sırası değil-" bu sefer ben sözünü kestim ve yüksek sesle "Batuhan! Burda ben varken sana söz düşmez!"

Elif'e dönüp "devam et!" dediğimde benden destek aldığını düşünüp duruşunu dikleştirdi ve. "abiniz yengenizi geçtiğimiz gün bıçaklayarak öldürdü"

Duyduğum şeyleri bir an idrak edemedim. Ama Batuhan bunu bana neden demedi?

Batuhan döndüğümde derin bir nefes verip "bende bir kaç saat önce öğrendim. Tam olay yerine gidecektim ki sen aradın. Sonrasını biliyorsun zaten" diyerek açıklama yaptı.

Nefes bile alamadım. Abim nasıl böyle birşey yapabilir? Nasıl bu kadar vahşileşe bilir?! Damla ve Demir... Onlara ne olacak? Hem annesiz hem babasız nasıl yaşayacaklar? Onlara nasıl bakacağım?

"Y- yeğenlerim nerde?" dediğimde Batuhan birşey demediği için Elif cevap verdi. "O sırada herkes evdeydi amirim. Teyzeniz gördüğü şeylerden dolayı kalp krizi geçirdi. Şuan özel hastanede tedavi oluyor" duyduğum şeylerle hâlâ ayakta durmam bir mucize gibi gelmeye başlamıştı.

Elif elindeki dosyayı açtı ve bana okumaya başladı " Şengül Kaya, eşi Bahri Kaya tarafından kardeşinin evinde bıçaklanarak acımasız bir şekilde öldürüldü. Acımasız koca, çocuklarının önünde gözünü kırpmadan karısını öldürdü. Ve öldürdüğü an ağır alkolden dolayı suçsuz olarak görüldü. Şuan da çocuklarının annesinin katili olan adam elini kolunu sallayarak özgürce dışarda geziyor..."

Nefesim kesildi. Ayaklarım artık beni taşımıyordu. Tam yere düşeceğim an Batuhan belimi kavrayarak buna engel oldu. "Batuhan, beni eve götür" dediğimde Batuhan endişeyle "amirim bu çok tehlikeli, ayrıca şuan iyi değilsiniz"dedi.

Tek kelime edecek halim yoktu. Ve en sonunda gözlerimin önüne siyah bir perde indi...
                                 •••

Gözlerimi açtığımda başımda sadece bir hemşire vardı. Serumla ilgileniyordu. Gözlerimi diğer tarafa çevirdiğimde Batuhan'ın telefona konuşarak camdan dışarıyı izlediğini gördüm. Her kiminle konuşuyorsa baya sinirli bir konuşma yapıyordu.

Hemşire uyandığımı görünce gülümseyerek "aşırı stresten, açlıktan ve üzüntüden dolayı bünyeniz zayıf düşmüş. Stresten uzak olmanız ve aç kalmamanız gerek. Eğer böyle devam ederseniz böyle sık sık bayılmalar olabilir. Şimdilik biraz dinlenin, ben odanız yemek gönderirim" diyip çıktı. Hemşirenin dedikleriyle Batuhan telefonu kapatıp yanıma yaklaştı ve "nasılsın?" dedi.

Yerimde doğruldum ona dönüp "teyzem nasıl?" dediğimde derin bir nefes vererek "teyzen hala yoğun bakımda. Çocukları ise çocuk yetiştirme yurduna götürdüler" dedi.

Öylece yüzüne baka kaldım. "Çocukları oraya götürmelerine nasıl izin verebilirsin Batuhan!? Zaten çok kötü günler geçiriyorlar ve üstelik birde orada kendilerini çok yalnız hissedecekler! Onları buraya getir Batuhan"dediğimde sakinleştirmek için kolumu sıvazlayıp "sakin ol. Az önce Elif'i aradım. Çocukları aldı ve buraya geliyor merak etme. Hemşirenin dediğini duymadın mı? Artık daha sakin olman gerek"

çift kişilik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin