19.Bölüm

5 4 0
                                    

Merdivenden çıkan Pusat ile göz göze gelmem tüylerimin diken diken olmasına neden oldu.

"Ne işiniz var burda?!" dedi ve kolundan tutup beni odanın kapısından uzaklaştırdı.

Yutkunarak "seninle bir şey konuşmaya geldim" dediğimde sertçe "benimle konuşacaksan bana geleceksin, odama değil!" dedi.

Derin bir nefes verip sakinleşmeye çalıştım. Tamam, en azından odaya girdiğimi anlamamıştı! Girdiğimi düşünme fikri bile o nu bu kadar sinirlendiriyorsa girdiğimi asla öğrenmemesi gerek.

"Neden bu kadar sinirlendin? İçeride benden gizlediğin bir ceset var da haberim mi yok?" diyerek ağzından laf almaya çalıştım.

"Eğer bu odaya girersen canlı çıkamazsın. Seni uyarıyorum. Biraz beynini kullan ve söylediklerimi dinle" Kes raconu Pusat efendi! Bakın kanlı canlı karşınızda duruyorum!

Konuyu uzatmak istemediğim için salona doğru yürüdüm, tabii hepsi peşimden geldi ve benim konuşmamı beklediler. Ben koltuğa oturduğumda Elif'de yanıma oturdu. Belli etmemeye çalışıyordu ama korkudan elleri titriyordu.

Sakinlikle konuşmaya başladım "bugün bir şeye kesinlikle emin oldum. Siz benim baş düşmanım olabilirsiniz ama benim peşimde bir düşman daha var ve bu benim çevremden biri" dediğimde Emre çatık kaşlarla "nasıl yani?" dediğinde Poyraz'da merakla "ne demek bu?" dediğinde sırıttım. Neden şaşırdılar ki? Sonuçta benim burnum boktan çıkmıyor.

Pusat beni şaşırtarak "bugün yine bayıldın. Ve neden olduğunu öğrenip bize söylemeye geldin. Çabuk anlat, hepimiz oturup seni dinleyemeyiz" dediğinde Elif ve ben şaşkınlıkla baka kaldık. Benim bayıldığımı nereden biliyor? Özellikle, yine olduğunu nereden biliyor?

Acelem olduğu için sorularımı içime gömdüm ve anlatmaya başladım. "Biri var. Çevremde ve bana çok yakın çünkü yiyeceklerimin içine düzenli bir şekilde uyuşturucu koyuyor" Söylediklerimle hepsinin kaşları çatıldı. "Bu koyan kişi ise son zamanlarda koymuyor belli ki çünkü bünyem maddeye alıştığı için onsuz beynim patlayacak mış gibi hissediyorum. Tâki bunu bana hissettirenin bir madde olduğunu anlayana kadar. Hâlâ halsiz hissediyorum ama önemli değil. Şuan tek derdim bunu bana yapanın kim olduğunu bulmak."dediğimde herkes düşünceli bir şekilde bakmaya başladı.

Atlas merakla "nasıl yani? Sen şuan bir uyuşturucu bağımlısı mısın?" dediğinde sıkıntıyla derin bir nefes verip "sayılır. Ama ben istemiyorum, sadece bünyem o maddeyi alamadığı için güçsüz düşüyor. Yoksa tabii ki o şeyi asla kullanmam"

Pusat düşünceyle "bunu neden bize anlatma gibi bir karar aldın? Sonuçta bir de seni sevmiyoruz. O uyuşturucuları bizim koymadığımız dan nasıl bu kadar emin sin?" dediğinde "sizin koyacağınızı düşünmeme nedenim; en başından beri bir kere bile beni öldürmeye çalışmadığınız. Biliyorum saçma gelicek ama iç güdülerim bunu sizin yapamayacağınızı söylüyor. Ayrıca bunları anlattığımda ki yüz ifadelerinizden de iç güdüleri mi gayet net bir şekilde destekliyor" dedim munzurca gülerek.

"Şüpheli biri var mı etrafında?" dedi Poyraz. Başımı hayır dercesine salladım.

Sıkıntıyla bir nefes verdi. Poyraz'ın aklında biri varmış gibiydi anlaşılan. Ve bu aklına gelen her kimse canını fazla sıkıyor olmalıydı. Kafasını kaldırıp Pusat'a gizliden baktığında bu bakışın, o kişiyle Pusat arasında bir mevzu olduğunu da anladım. Evet, bazen insan sarrafına dönüşebiliyorum.

"Aklında ki kim Poyraz?" dediğimde Poyraz korkuyla bir bana bir de Pusat'a baktı. O nu daha önce hiç bu kadar çaresiz görmemiştim. Neyden korkuyordu bu kadar?

çift kişilik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin