Zehirli Bir Aşk [ Gay ]

2.Part

Haiii. Nasılsınız bakim?

Ne Zaman okumaya başladığınız tarihî de buraya alalım. 👈

O zaman başlayabilirsiniz...✔️🤎

İyi okumalar dilerim,ballı beteklerim. 💚

Üstümü giyinip, aynada ki yansımama baktığım da, tek gördüğüm yıkılmışlık hissi. Ne iyi gizliyordum kendimi, bu durumda olduğumu çok mu belli ediyordum acaba? . Yada yok, zaten kimse yüzüme dikkat etmediği sürece içimde kopan fırtınları bilemezdi... Son kez aynada ki yansımama bakıp, yerde duran hazırladığım valizi hemen elime alıp odadan çıktım.

O korkunç rüyadan sonra kendime gelmek amaçlı Lavoboya girip yüzüme su çarpmıştım bir kaç defa, pek fayda etmesede biraz sonra, Kendimi iyi hissedince lavobodan çıkmıştım.

Şuan iyiydim. Sorunum yoktu. Olsa ne farkederdi ki. Hiç birşey. Beni umursayan ailem varmış gibi. Kısık bir şekilde kendi kendime gülüp aşağa indim.

Aşağıdan gelen konuşma sesleri ile burun kırıştırıp, salona giriş yaptım. Gözüme çarpan ilk kişi ise büyükbabam Max' ile elimde ki bir valizimi bırakıp hızla Koşarak boynuna sımsıkı sarıldım.

Büyükbabam da kollarını bana sarıl başıma şefkatli bir öpücük verip, sırtımı okşadı. O kadar sevinmiştim ki. Uzun zaman olmuştu. Gerçi o zaman küçük olduğum için fazla hatırlamamam doğaldı.

Biraz daha hasret giderip, geri çekildim. Şakayla karışık," eee beni çok özlemişe benziyorsun evlat. " Diyerek saçımı dağıttı. Bu yaptığı ile " evet, izledim. Uzun zaman oldu. Hiç yaşlanma belirtisi bile yok yüzünde. Hala yakışıklısın büyükbaba. " Dedim.

Büyükbabam, gülümseyip" sağol evlat. Bakıyorum kendime. Sende çok büyümüş ve tatlı bir çocuk olmuşsun. " Dedi.

Dedikleri ile sırıttım. Elimle saçıma şekil verip, dudak büktüm. Tabikide tatlı ve yanında yakışıklıydımda. Tam cevap verecekken, annem araya girdi.

" Ben, bırakta Büyükbaban dinlensin. " Diyerek elimde ki bıraktığım bavuluma döndü bakışları. " Hazırsın demek " dedi. Sesinde ki tını neden bu kadar hissizdi ? Bu kadar mı sevilmedim ben.?

Anneme, hiç cevap vermeden, " Büyük baba hemen gitsek olmuyor mu ? " Diye soru sordum. " Gideriz tabikide, Benjamin... " Deyip eliyle eğmiş olduğum kafamı, çenemden hafifçe tutarak kaldırdı. " ... Birşey mi oldu. Neden hemen gitmek istiyorsun ? " Dedi sonunu getirerek.

İlk defa benim düşünceme önem veren, Birşey oldumu diye soran canım, Büyük babamdı... Boğazıma gelen tükürüğü zorla yutkundum. Kalbimin hızlı atmasını boşverip, " Birşey yok, sadece..." Devam edemeden, babam araya girdi.

" Ben, bu kadar yeter, bırakta babam dinlensin. Sonra gidersiniz. Ne bu acele, bizden bu kadar çabuk mu Kurtulmak istiyorsum evlat ? " Dedi gülerek. Sesindeki alay o kadar belliydi ki. Kırılan kalbimin sesi kulaklarıma geldiğinde, zorla gülüp

" Evet, sizden hemen Kurtulmak istiyorum. Siz beni sevmiyor sunuz bile. Yanınızda olsam bile, beni hiç görmediniz, yok saydınız. Sevgi nedir bilmiyorum. Ama... Büyük babam ise bana tüm kalbiyle sevgisini verip, değer veriyor. Ama siz, oysaki ben sizin tek evladınızım..." Diyerek göz yaşlarımı sildim.

Konuşurken, ağlamaya başlamıştım, ne fark eder ki ? Konuşmamla beraber babam, yanıma gelip elini kaldırdığında, gözümü kapattım. Gelecek Tokatı beklerken, hiç birşey olmamıştı, gözlerimi açıp baktığım da Büyük babam, babamın elini tutmuş sıkıyordu. Babamı gözlerinin içine baktığım da öfke, kırgınlık, üzüntü vardı. Peki benim kalbim, o ne olacaktı peki...