𐬺𐬼★𐬼𐬺
Yakınlarda bir göl var... Ama çocuklar ruhsuz bedenlerin üzerinde zıplıyorlar.
꧁✯꧂
John'un anlatımıyla...
Gözlerimi açtığımda, güneşi görmek yerine tekrardan geceye uyandım.
Yavaşça ayağa kalktım. Derin nefes aldım."Hadi Anna'yı bulalım"
Elime yerden bulduğum kısa ve kalın bir kütün aldım. Dün gördüğüm ışık halen oradaydı. Ve bunlardan bir kaç tane vardı. Elimde tutuğum kütünle destek alarak ışıklara doğru yürümeye başladım.
"Üşüdüğünü biliyorum John ama devam et" diye motive ettim kendimi.
"Devam et."
Kar azalmıştı. Ama halen ayak bileğimin üzerindeydi.
Işıklara yaklaşıyordum. Daha hızlı yürümeye başladım.Ve oraya yaklaştıkça bir şeyler duyuyordum. Gülüyorlardı. Çocuk sesleri geliyordu.
"Aklın seninle oyun oynuyor John. İnanma bunlara"
"Sakin ol"
Odaklandıkça gülme sesleri tamamen gitti. Derin derin nefes alıyordum. Çok gerginim.
Daha çok yaklaştığımda, pencereleri fark ettim.
Bu bir ev miydi?
Yoksa bir illüzyon muydu?
Daha hızlı ve direnerek yürüyordum."Oraya ulaşmalıyım"
Uzaktan sadece bir kısmını görüyordum. Pencereler... pencereleri vardı.
Daha hızlı yürüdüm.
Çok daha hızlı."Anna orada olabilir"
Çocuk sesleri gelmeye başladı tekrardan. Seslere doğru gittim. Işığın olduğu yerden geliyordu sesleri.
Yürümeye devam ettim. Nerdeyse oradaydım. Işık etrafa yayılmıştı ve nerdeyse çevresini aydınlatmıştı.
Karşımda kütünlerden yapılmış bir ev vardı. Derin nefes aldım ve evin kapısına doğru yürüdüm.☆彡
(Görünen kütün ev)
☆彡Yavaşça kütünden oluşan merdivenden yukarı çıktım.
Kapıyı çaldım ve seslendim."Kapıyı açar mısınız lütfen? Çok üşüyorum ve yaralıyım"dedim.
Ses gelmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Yıldızlar
Science FictionKaranlık bir efsanenin tekrar yaşanmaya başladığı bir hikaye. Ölülerin yeryüzünde olmadıkları ama karanlık bir yerde halen diri oldukları bir efsane. Kimse gölge tanrıçasının ellerine düşmek istemedi İnsanlar öldü, ölenler ise bedenleriyle birlikte...