Köy | bxb

Bölüm 46 - albüm

Volkan Ahmet'e amcaları ile olan sıkıntıları anlatmış Ahmet ise Volkan'ın gördüğü şiddet ve duyduğu tehditlerden dolayı iyi bir ceza almalarını ve birkaç polis dışında bu ilişkinin duyulmaması için uğraşmıştı.

Şimdi ise Volkan her şeyi geride bırakmış son sınavları için çalışıyordu.

"Vedat, şu soruya bakar mısın?" Vedat hemen Volkan'ın gösterdiği matematik sorusuna bakmak için eğilirken "bakayım sevgilim." dedi. Soruyu okuyup anlatarak çözdükten sonra Volkan diğer sorulara bakmaya devam etti.

"Biraz ara ver, çok çalıştın." dedi Vedat. Volkan da bunu bekliyormuş gibi anında kalemi bırakmıştı.

Vedat'ın omzuna kafasını koyarken Vedat'ın kolunu Volkan'ın omzuna koydu. Saçlarından birkaç kez öptü. "Seni çok seviyorum sevgilim." dedi öpücüklerinin arasından.

Volkan gülümseyerek gözlerini kapattı ve "bende çok seviyorum seni Vedat." dedi.

Volkan gözlerini açıp kafasını kaldırdı. Vedat'ın dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı ve öpüşmeye başladılar.

Volkan dudaklarını ayrımadan oturduğu yerde dikleşti ve Vedat'ın kucağına oturup Vedat'ın suratını elleri arasına aldı. Vedat ise ellerini Volkan'ın beline koydu ve öpüşmeye devam ettiler.

Nefessiz kalınca sesli bir şekilde ayrıldılar. Vedat direkt Volkan'ın boynuna yönelirken Volkan da Vedat rahat hareket etsin diye kafasını eğerek boynunu açığa çıkardı.

Vedat sert bir şekilde boynunu emip öperken Volkan gözlerini kapattı. Kollarını Vedat'ın boynuna sarıp kendi boynunu Vedat'a daha çok bastırdı.

Vedat bir süre sonra dudaklarını boynundan ayırdı ve tekrardan Volkan'ın dudaklarına bastırdı.

Diğerine göre kısa süren öpüşmeden sonra ayrıldılar ve Volkan kafasını Vedat'ın boynuna gömüp huzurla gözlerini kapadı. Vedat'ta kafasını hafifçe eğerek Volkan'ın kafasına dayadı.

Bir süre öyle durduktan sonra Vedat kenarda duran ders kitaplarını kapattı ve "bugünlük bu kadar yeter." dedi. Volkan kucağından indi ve salona geçtiler.

Vedat koltuğa otururken Volkan Venüs'ün mamasının bittiğini farketti. "Vedat, Venüs'ün maması nerede? Bitmiş, biraz koyayım."

"Şu dolapta." dedi televizyon sehpasının dolabını gösterirken.

Volkan kafasını sallayıp dolabı açtı ve içinden mamayı çıkarırken gördüğü şeyle Vedat'a döndü. "Fotoğraf albümün mü bu?" dedi eliyle gösterirken. Vedat kafasını sallarken Volkan heyecanla "bakabilir miyim?" diye sordu.

"Yavrum sormana gerek var mı?"

Volkan hemen mamayı doldurup paketi dolaba geri koydu ve albümü alıp Vedat'ın yanına oturdu. Kafasını Vedat'ın omzuna yaslayıp albümün ilk sayfasını açtı.

Beşikte yatan bir bebeğin ve yanında duran küçük bir kız çocuğunun fotoğrafıyla "bu sen misin?" diye sordu Volkan. "Evet benim. Yanımdaki kız da Müge. Ben doğduğumda o iki yaşındaydı."

Volkan diğer sayfayı açtı ve bir pastanın başında duran Vedat'ı görünce "kaç yaşındasın burada?" diye sordu.

"İlk doğum günüm, bir yaşındaydım. Bak beni kucağında tutan kişi benim babam."

Vedat bunu söylerken ailesini özlediğini hissetti. Sesinden bile belliydi özlemi. Volkan Vedat'a dönüp yanağından öptü. Vedat gülümsemesini büyütürken Volkan'a döndü ve elini Volkan'ın beline atıp kendine yaklaştırıp öptü. Kısa bir öpüşmeden sonra Volkan diğer fotoğrafa baktı. Bu sefer bir kadın tutuyordu Vedat'ı.

"Bu da annen mi?"

Vedat fotoğrafa baktı ve "hayır, Müge'nin annesi bu. Bak şuradaki annem." dedi Müge'nin annesinin arkasında gülen kadını gösterirken. "Annemin daha belli olduğu bir fotoğtafı göstereyim, çevir sayfayı."

Volkan bir sayfa daha çevirdi. "Bak bu annem." dedi yerde emekleyen Vedat'a oyuncak veren kadını gösterirken.

Volkan Vedat'ın annesi baktı ve "annene çok benziyorsun." dedi. "Herkes aynı şeyi söylüyor."

Volkan diğer fotoğraflara da baktı. Vedat her annesi ile babasını gördüğünde daha çok özlediğini hissediyordu.

"Onlar öldüğünden beri bakamadım fotoğraflarına. Beş senenin ardından ilk defa bakıyorum." dedi üzgün bir ifadeyle.

Volkan Vedat'a dönüp yüzünü avuçları içine aldı. "Keşke söyleseydin, üzüleceğini bilseydim bakmazdım."

"Olsun yavrum. Hem sen benden bir şey istersin de sana hayır diyebilir miyim ben?" Volkan gülümserken Vedat biraz düşündü ve "İstanbul'da ki evimde de var birkaç tane. Gittiğimizde onlara da bakarsın. Hatta bir tanesi sadece bana ve Müge'ye ait. Biz beraber büyüdük ya, her anımızın fotoğrafı var."

"Tamam, gidince bakarım." dedi ve elindeki albümü kenara koyup Vedat'ı kendine doğru çekti. Vedat kafasını Volkan'ın göğsüne yaslarken Volkan Vedat'ın saçlarını okşamaya başladı. Ara ara öpüp sonra tekrar okşuyordu saçlarını. Vedat ise huzurla gözlerini kapattı.

Volkan bir süre saçlarını öpüp okşadıktan sonra Vedat'ı dizlerine doğru yatması için yönlendirdi. Vedat sorgulamadan dizlerine yattı.

Vedat tekrardan gözlerini kapatırken Volkan gülümsedi ve sevgilisinin yüzünü izledi. Yüzünü avuçları içine alıp alnını alnına yasladı. Dudaklarını öptü ve yanaklarındaki ellerini sıkılaştırdı. Vedat ani hareketle gözlerini açarken Volkan güldü ve Vedat'ın yanaklarını daha çok sıkmaya başladı. Vedat bir yandan gülerken bir yandan da "Volkan, yavrum canım acıyor." diyordu.

Volkan onu dinlemeden yanaklarını sıka sıka sevmeye devam etti. Vedat gülerken Volkan'ın elinden kurtulmaya çalışıyordu.

Volkan en sonunda Vedat'ın yanaklarını bıraktı ve son kez hafif bir tokat atıp boynuna sarıldı. Vedat ona geri sarılırken Volkan gülüyordu.

Vedat Volkan'dan ayrılıp dizlerine geri yatarken kızarmış yanaklarını tuttu. Volkan ona bakıp gülerken "kendini tutamadın. Çok tatlı duruyordun." dedi.

Vedat güldü ve Volkan'ın karnına doğru dönüp sarıldı. Volkan tekrardan saçlarını okşamaya başladı.

~

Uzun süredir bölüm atmıyorum hemen açıklamamı yapıyorum.

Sınavdan sonra zaten bir bölüm attım ondan sonra biz tatile gidecektik onun için neredeyse her gün alışverişe çıktım daha sonra yolculık falan dün akşam geldik işte anca yazıp atabildim

Ayrıca ne yazacağımı bilemiyorum o yüzden kısa oldu biraz

Bir önceki bölüm 10 15 bölüm sonra final yaparım dedim ama sanırım daha kısa da olabilir bilemiyorum. Çünkü yazamıyorum of