Bölüm 47 - Yolculuk

635 53 18
                                    

Volkan ve Vildan son sınavlarını da başarıyla vermiş ve bugün ikisi de karnesini almıştı. Evde heyecanla Vedat'ı bekliyorlardı. Akşam olunca da hazırlanıp İstanbul'a gideceklerdi.

Vedat öğretmen olduğu için öğrencilerden daha sonra çıkıyordu.

Bir süre sonra eve geldi ve hemen Volkan ve Vildan'ın karnelerini inceleme başladı.

"İkinizde de coğrafya çok düşük. Ama matematik çok yüksek. Bu demek oluyor ki ben çok iyi bir öğretmenim." Vedat gururla söylerken Volkan ve Vildan güldü.

Vedat bir süre daha inceledikten sonra karnelerini geri verdi. "Seneye de böyle istiyorum." dedi ikisinin de saçlarını karıştırırken.

Vedat ayağa kalktı ve "ben eve geçeyim. Eşyalarımı hazırlayıp evi kapatayım. Biraz da dinlenir gelirim." dedi.

Vedat kapıya gidip ayakkabılarını giyerken Volkan yanına geldi ve "yardım edilecek bir şey varsa gelirim." dedi.

"Yok yavrum, yardım edilecek bir şey yok. Akşam sekiz dokuz gibi beni arayıp uyandırır mısın? Uyuyakalmayayım. Eşyaları yerleştirir çıkarız."

"Tamam aşkım." dedi ve arkasına bakıp kimsenin olmadığından emin olunca dönüp Vedat'ı öptü. Vedat gülümseyip Volkan'ın beline sarıldı ve "sende gelsene, sana sarılıp uyumak istiyorum." dedi.

"Bir saniye..." dedi Volkan ve annesinin yanına gitti. "Anne, bizim eşyalar hazır değil mi?"

"Hazır annem."

"Ben Vedat'ın eşyalarına yardım etmeye gideyim o zaman."

"Git oğlum. Çok geç kalmayın ama. Bir an önce çıkalım."

"Tamam anne."

Volkan geri Vedat'ın yanına gitti ve ayakkabıkarını giyip Vedat'ın evine doğru yürüdüler.

"Hayatımda ilk defa anneme yalan söyledim. Kötü hissediyorum kendimi."

Vedat Volkan'ın beline sarıldı ve kendine çekip "yalan değil, sadece eksik söyledin. Valizimi arabaya yerleştireceğiz sonuçta. Sadece uyuma kısmını söylemedik." dedi. Volkan güldü ve Vedat'tan uzaklaştı.

"Bak köy zaten bizden şüphelenmeye başladı amcalarım yüzünden. Çok yakınlaşma bana dışarıda."

"Haklısın." dedi oflayıp omuzlarını düşürürken.

Eve gelince Vedat anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdiler. İkisi de direkt Vedat'ın odadına yöneldi ve birbirlerine sarılıp uyudular.

~

Akşam olmuştu. Volkan'ın telefonunda kurduğu alarm çalınca Volkan uyanmıştı.  Hemen Vedat'a dönüp yanağından öptü ve "hadi sevgilin, uyan." dedi.

İstanbul'a gideceği için heyecanlıydı. Hayatı boyunca hep merak ettiği bir şehirdi. O küçük köyden ve şehir içinden başka bir yere gitmemişti. Sadece bir kere çok küçükken başka şehre gitmişti. Onun dışında hayatının büyük bir kısmı bu köyde geçmişti.

İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük yerleri merak ediyordu ve şimdi bunlardan birine gitme fırsatı ayağına kadar gelmişti. Bunun sevinciyle Vedat'ı uyandırmaya çalıştı.

"Vedat hadi kalk. Gitmek istiyorum artık. Hem İstanbul'u görmek hem de bir an önce ameliyatımı olup kurtulmak istiyorum. Ayrıca bizimkileri de özledim. Onları görmek isti..." derken Vedat'ın kendisini çekmesiyle yarım kalmıştı Volkan'ın sözü. Vedat Volkan'ın dudaklarını öperken Volkan güldü ama durduğu pozisyon belini ağrıttığı için hemen geri çekildi.

Köy | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin