Volkan'ın serumu bittikten sonra hastaneden çıktılar. Vedat hala işe gitmemesi için direniyordu.
"Bak Volkan, zor yürüyorsun. Zorlama kendini."
"Ya Vedat bir şey olmaz. Babama gidip söylersem neler olacağını biliyorsun."
Vedat bunları düşünmek dahi istemiyordu. Daha fazla kendini yormadı.
Odunların kesildiği yere geldiklerinden Volkan hemen kendi odunlarının olduğu yere gitti.
"Volkan abi iyi misin?"
Daha 17 yaşlarında olan genç bir çocuk sormuştu bu soruyu.
"İyiyim abim, sağ ol."
Yanına birkaç kişi daha gelip nasıl olduğunu sordu. Volkan hepsine kısaca iyi olduğunu açıkladıktan sonra hepsi kendi işine döndü.
Büyük bir ağaç kütüğü üzerinde odun kırıyorlardı. Volkan eldivenlerini giydikten sonra yanındaki odunlardan bir tane alıp kütüğün üzerine koydu. Küçük olduğundan dolayı onu kırmak için baltayı seçti.
Vedat sessizce ne yaptığını izliyordu.
Volkan baltayı önce kıracağı yere hizaladı. Daha sonra baltayı hızla kaldırıp odunu tek hamlede ikiye böldü.
İkiye böldüğü odunları alıp yanındaki traktörün arkasına attı. Böyle birkaç odun kırdıktan sonra baltayı kenara attı. Alnındaki terleri koluyla silerken Vedat'a baktı.
"Ne oldu neden durdun?"
Volkan eliyle kalbini gösterdi.
"Ağrı girdi." dedi nefes nefese.
Vedat telaşla ayağa kalkıp yanına gitti. Cebinden çıkardığı peçeteyle alnını sildi.
"Volkan bu böyle olmaz. Vildan'la konuştum. Kalbine ağrı giriyormuş sürekli. Hastaneye gidelim. Yarın öbür gün başına bir şey açar bu ağrılar."
Volkan gözlerini devirdi.
"Vildan'la konuşma bu konuları. Ağrı girmesi de çalışmaktan. Odunları kırmak kolay mı zannediyorsun ?"
"Tabi ki kolay değil ama bu ağrılar da normal-"
Volkan sözünü kesti Vedat'ın.
"Vedat, lütfen üstüme gelme. Hadi işim çok. Sen evine git."
"Kovuyor musun beni?"
Volkan tekrar gözlerini devirip odunlara yöneldi. Bu sefer aldığı fazla büyüktü. Balta kesmezdi. Eline hızarı alırken Vedat buna engel oldu.
"Ne yapıyorsun?"
"Ben yapayım bunu bırak. Tekrar ayağını kesme."
"Ya saçmalama. Kesmem ayağımı ver şunu. Hem ayrıca sen hızar kullanmayı biliyor musun ?"
"Şehirden falan geldik ama biliyoruz az çok bir şeyler." dedi ters ters bakarak.
Volkan meydan okur gibi kaşlarını kaldırdı ve bir adım geri çekildi. Ellerini buyur der gibi tuttu ve "görelim bakalım marifetlerini." dedi.
Vedat elindeki hızarı çalıştırdı ve önündeki odunu ikiye böldü. Hızarı kenara bırakıp odunları alıp traktöre attı.
"Nasıl? Senin kadar olmasa da yapıyoruz işte."
Volkan gülerek Vedat'a baktı.
"Becerikliymişsin. Şaşırttın beni." dedi gülerek.
"Daha bu bedende ne marifetler var da senin haberin yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy | bxb
Teen FictionBabası tarafından zorla okuldan alınıp ağır işlerde çalıştırılan Volkan ile köye atanan öğretmen Vedat'ın hikayesi