Bölüm 43 - Kavga

843 60 32
                                    

Ahmet masasında oturmuş kafayı yemek üzereydi.

Mayısın ortalarına gelmiş olmalarına rağmen Vural'dan hala bir cevap yoktu.

Ona bir şeyin olmaması için her gece dua ediyordu. Ne olur zaman bulamadığı için yazmıyor olsun diyordu.

Kafasını ellerinin arasına aldı. Gözlerini sıkıca yumdu. Ağlamak istemiyordu. Ağlayınca bir şey değişmeyecekti çünkü.

Telefonunu aldı eline. Gruba baktı.

Fırat: Vural'dan bugün de mı mektup yok?

Ahmet: yok.

Seda: üzülme, zaman bulamıyordur.

Ahmet: umarım.

Diğerleri teselli vermeye çalışırken Ahmet daha fazla konuşmak istemediği için telefonu kapattı. Genelde o çevrimdışı olunca herkes onun konuşmak istemediğini anladığı için bir şey demiyordu.

Odasına giren Volkan'a baktı.

"Abi bir şey istiyor musun?"

"Yok Volkan, sağol."

Volkan kafasını salladı ve oradan çıktı. Yalnız kalmak istediği için çok uğramıyordu.

Mutfağa geçti. Dersi bittiği için gelen sevgilisine baktı.

"Ahmet abi çok kötü. Hiç bir şey yemiyor, içmiyor."

"Korkuyor Volkan, onun da elinden bir şey gelmiyor. Üzülmekten başka yapabileceği bir şey var mı?"

"Yok. Ama çok bıraktı kendini. Mektuplaştıkları dönem daha mutluydu."

"Şu an mektup gelmiyor çünkü. Şehit olmuş olabilir. Mutsuz olması çok normal."

Volkan ofladı. Elindeki tepsiyi tezgaha bırakıp Vedat'ın yanına gitti ve ona sarıldı. Vedat onun beline geri sarılırken kafasını kaldırıp Volkan'ın suratına baktı.

"Ahmet abi süreli yalnız kalmak istiyor, onu öyle bende bırakmak istemiyorum. Ama yapabileceğimiz bir şey yok Volkan. Bu yüzden düşürme o güzel yüzünü."

Volkan hafifçe kafasını salladı. Saatin beşe geldiğini görünce ikisi de eşyalarını topladı. Ahmet'e görüşürüz diyerek Vedat'ın evine gitti.

Volkan ilk sınavlarını başarılı bir şekilde bitirmişti. Şimdi ikinci sınavlarını olacaktı. Onlar için çalışıyordu.

"Önce yemek yiyelim, sonra da derse başlayalım tamam mı?"

"Tamam." dedi Volkan. Vedat elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçti. Volkan'da yanına gitti.

"Ben Fırat abinin cheesecakeini özledim."

Vedat güldü ve "şerefsiz güzel yapıyor da ben çok sevmiyorum." dedi.

"Volkan..." dedi Vedat ve Volkan'a döndü. "Bir ay sonra okullar kapanacak. Ve ben İstanbul'a gitmek istiyorum ama seni nasıl bırakacağım bilmiyorum." dedi.

Volkan'ın zaten bozuk olan morali daha çok bozulmuştu. Ama sonuçta İstanbul'a gidip biraz dinlenmek onunda hakkıydı. Gitme diyemezdi.

"İstiyorsan git, sonuçta bir sonraki sene tekrar bu okulda olmayacak mısın?"

"Olacağım ama üç ay İstanbul'da seni çok özlerim."

"Ben de özlerim. Ama bir senedir burada çalışıyorsun. Dinlenmek, tatil yapmak senin de hakkın."

"Sen de gelsene İstanbul'a?" Vedat'ın heyecanla sorduğu soruya Volkan kafasını olumsuz şekilde sallayarak cevap verdi.

"Ben burada çalışıyorum, ayrıca annem ile Vildan'ı tek bırakamam."

Köy | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin