'10

5 3 7
                                    

Hiç yıllarca kandırıldığınızı öğrendiniz mi?

Yıllardan kastım, 19 yıl falan. Az buz bir şey de değil, nasıl hissederdiniz?

Anne dediğiniz insana bir daha anne diyememek, baba dediğiniz hatta belki rol model almanız gereken birinden nefret etmek.

Ev bile artık ev gibi hissettirmiyordur, sıcacıktır ama siz donacak gibi hissedersiniz.

O evi ısıtan şey eksiktir çünkü, sevgi ve şefkat yoktur o evde ki buz keser her taraf.

Kurtulmak istersiniz, ama geride bırakamayacaklarınız vardır.

Hiç bir kan bağın olmayan birine yıllarca 'anne' demek, düşününce fazla büyük bir yıkım.

Hyunjin kafasındaki sesler sussun istiyordu, o kadar bıkmıştı ki şu an kendini belindeki silahla öldürebilirdi.

"Evet Hwang, yine neden çağırdın beni?"

Dediğini sallamamıştı, yine zırvaladığını düşünmüştü.

Hyunjin arkasını döndü, Jisung'un tam karşısına geçti. Jisung karşısındaki adamı şaşkınlıkla izliyordu, bu uysal ve dağılmış hallerine alışık değildi.

"Bilmen gereken gerçekler var Jisung."

"Ne gibi Hwang? Ne zırvalayacaksın yine?"

"Maalesef ki abimsin."

Mavi saçlı çocuk fazlasıyla afallamıştı, ne demekti bu?

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Gerçekler bunlar, haberin var sanıyordum."

"Ne sikim oluyorsa anlat Hwang, tüm detaylarıyla."

Hyunjin kalçasını bankın sırt kısmına yaslamış, derin bir nefes almıştı.

"Asıl olay ben doğmadan aylar önce, yani annem-"

"Benim annem Hwang, düzelt cümleni."

"Annen bana hamileyken yaşanıyor."

Sahi, Hyunjin tüm bunları sakin bir şekilde nasıl anlatacaktı?

8 temmuz 2000

"Nerede o ahlaksız!"

Bay Kim, kızının yaptığına fazlasıyla öfkeliydi. Yıllar sonra adının lekelenmesine izin veremezdi, uğruna en yakınlarını kendine düşman edecek bile olsa.

"Kızma kıza, sevmediği biriyle evlendirdin zaten. Şimdi çocuk sahibi olacak ve aldırmak istiyor diye mi bu nefretin!"

"Önceden düşünecekti, bu yaptığı şerefsizlik benim itibarıma nasıl etki eder biliyor musun sen?"

Cho-hee odada sadece ağlıyordu, her şeyden nefret ediyordu. Taşıdığı bu çocuktan nefret diyordu, onu zorlayan adamdan nefret ediyordu.

Babası saatlerce bağırmış çağırmıştı.

"Beni buna sen mecbur ettin baba! Sevmediğim biriyle 4 aydır aynı evde yaşatıyorsun beni, ben isteyerek ilişkide bulunmadım! O adam zorla dokundu bana, ben istemedim ve istemiyorum!"

Babasından yediği tokat, her şeyin dolum noktasıydı.

Çantasını alıp çıkmıştı, kime gidebilirdi ki?

Doğru, eşine gidecekti.

Yolunu ezberlediği sokakların ardından kapıyı çaldı, bekledi ve bekledi...

Blood, Sweat And Tears Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin