İnsan bazı şeyleri kabullenemiyor, ya da kabullenmek istemiyor.
Gerek en yakını, gerek kendisi olsa da; bazı şeyler fazlasıyla ağır bir yük olarak biniyor insanın omuzlarına.
Düşünsenize, sevdiğiniz adam azılı bir seri katil. Üstüne kayıtlı yüzlerce cinayet var, kan kokuyor adeta, insanları gözünü kırpmadan öldürebiliyor.
Zor, zor değil mi?
Bu sefer aklımı nasıl rahatlatacağımı bilmiyordum, onu zihnimde nasıl suçsuz bulacaktım bilmiyorum. Suçsuzluğunu karşıma çıksın ve kanıtlasın istiyorum, düşündüğüm gibi biri çıkmasın istiyordum.
Saatlerdir aklım izlediğim videodaydı, nasıl olabilirdi ya?
Aklım çıkacaktı yerinden, ciddi anlamda delirecektim. Yapamazdı, bunu yapmamalıydı.
Saat sabaha karşı 04.56 ve o hala yok. Derken kapının açılma sesini işittim, ardından onun o yorgun nefes alışverişlerini.
Kapıya ilerledim, onda bir tuhaflık vardı ama; sarhoş muydu o?
Yanına ulaştığımda, ayakta zor durduğunu gördüm. Düşünmeye bile gerek yoktu, kör kütük sarhoştu.
Ayakkabılarını çıkarıp kendini koltuğa bıraktı, derin derin nefesler alması beni korkutuyordu. Yanına oturdum, dağılmış saçlarını geriye attım.
"Ji, iyi misin?"
Parıldayan gözlerini bana dikti, yüzünde çarpık bir gülüş oluştu.
"Değilim Kızıl, canım yanıyor; o kadar çok yanıyor ki."
Endişeyle yanına daha çok yanaştım, anlına elimi bastırdım. Yanıldığımı belirtircesine kafa salladı,
"Kalbim ağrıyor Kızıl, o kadar ağrıyor ki şuraya ölebilirim."
Dirsekleri üstünde doğruldu, elimi tutup kalbine yasladı.
"Sen benim tek zaafımsın, hep de öylesin. Lanet olsun ki bunu değiştiremiyorum."
Aniden duygusallaşmasını beklemiyordum, yanıma yaklaştı ve kafasını dizlerime yaslayıp sırt üstü uzandı, gözlerini gözlerime dikti.
"Sen benim tek güvenli limanımsın Kızıl, ben kimseye güvenemiyorum ama sen..."
Titreyen sesi bile yüreğimi sızlatıyordu, saçlarını geriye ittirdim.
"Jisung, bir şey mi oldu sevgilim, ben yanlış bir şey mi yaptım-"
Aniden işaret parmağını dudaklarıma götürdü ve yüzünü buruşturdu,
"Shh shh hayır, sen hiçbir şeyi yanlış yapmadın. Ama ben, ben..."
Gözleri dolmuştu, n'oluyordu bu çocuğa?
"Tanrı beni asla affetmeyecek, kendi cehennemimi kendim hazırladım Kızıl. Bu sonu ben istedim, sahi bu kadar kötü biri olmayı ben istemedim."
Gözlerinden hafifçe süzülen yaşları sildim,
"Beni sen de affetmeyeceksin ve bu gerçek beni deli ediyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood, Sweat And Tears
Fiksi Penggemar"İki seçenek var kızıl, ya ölüm ya kodes. Razı mısın benim için kendini ateşe atmaya, buna değer miyim?"