Blood, Sweat And Tears

'13

Yine aynı uçurum, kayaların ilerisinden görünen masmavi deniz.

Bakınca bile insanın içini ürperten o yer, nereden bakılırsa 20-25 metre yüksekliğindeki o uçurum.

İnsanlar genelde deniz olmasına aldanır, risk alarak atlayıp hayatlarına istemeden son verirlerdi.

Az ceset görmemiştim kayalıklarda, hepsinin yüzlerini hala hatırlıyorum.

Şu an ise, istese canımı vereceğim adamla yüzleşecektim; belki tutuklayacaktım.

"Minho."

Ve şimdi de, ismimi ilk kez onun sesiyle duymuştum.

İsmimden nefret etmiştim, ismimin Minho olmasından ölümüne nefret ediyordum.

...

Karşısına dikilmişti, Jisung'un gözleri ilk kez bu kadar soluk ve boş bakıyordu.

"Öğrendin."

"Uzun süredir farkındaydım."

Gözlerinde puslu bir bakış yer etti,

"Ne?"

"Çok fazla açık veriyordun, ama ben görmezden gelmeye çalıştım Jisung."

Minho'nun sakin ses tonu git gide gürleşiyordu,

"O bıçak olayında, silahımı ortalıkta bıraktığımdaki hareketlerinde, banyoda hüngür hüngür ağladığında ya da sarhoşken bana söylediklerinde. Jisung ben hep direndim, hep."

"Minho-"

Gri gözlerinde koyu hareler belirdi, çenesi kasıldı.

"Ne geçiyordu aklından? İşin sonunda anlamayacak mıydım, cani bi' adam olduğunu hiç mi çözemeyecektim?"

Verecek bir cevabı yoktu Jisung'un, Minho sonuna kadar haklıydı.

Saçlarına ellerini geçirdi Minho, derin derin aldığı nefesler ciğerlerinde bir cam varmış hissi yaratıyordu.

"Ben nasıl güveneceğim sana bir daha Jisung, kalbimi emanet ettiğim adam-"

"Kalbini yanlış kişilere emanet etmemelisin Dennis."

Minho'nun gür ve sert sesini, bir başka duvar gibi ses bölmüştü.

Jisung, Minho'nun ardından gelen sarı saçlı bedene baktı, gözlerinden bile okunuyordu kazandığı zaferinin mutluluğu.

Ellerini cebine yerleştirdi, kalçasını kayalardan birine yasladı.

İnşallah götün o taşlara girer de, geberip gidersin.

Diye geçirdi Jisung içinden, gözleri tekrar dolu gözlerini etrafta gezdiren adama dikti.

"Minho bak-"

"Şu an canım ne kadar yanıyor biliyor musun? Keşke o cinayetleri işlemek yerine beni öldürseydin, hayatta kaldıkça acı çekmeye de devam edeceğim. Nasıl yapabilirsin ya, sinsi sinsi nasıl gezebilirsin?"

Afallamıştı Jisung,

"Sinsi sinsi mi? Onca kanıt ve işaret boşuna mı sanıyorsun Minho, anlamamış olamazsın."

"Ne, ne kanıtı ve ne işareti?"

Gülerek arkasındaki kayaya yaslandı, başını iki yana salladı.

"M harflerinin yerlerine hiç dikkat ettin mi? Hangi uzuvda kazılı olduğuna falan."

Bir süre düşündü kızıl saçlı oğlan, ardından tekrar donuk bir şekilde;