18

94 13 17
                                    


1 ay sonra
(2 ay)💀

wooyoung ile son dersten çıktıktan sonra kampüsteki kafeye yürümeye başlamıştık.

yani, psikolojimi gayet yerinde tutmaya çalışmıştım. ki gayet iyi ilerliyordum. çünkü inadı inat olan birisi olarak yunho ile kapışırdım. o konuşmuyorsa ben hiç konuşmayacaktım. beni görmezden gelmesini bu kadar beklemiyordum ayrıca. seviyorum diyip duruyordu ama hiç konuşmak için çabalamamıştı bile. iki gün önce yolda karşılaşmıştık, wooyoung'a selam verirken benim yanımdan öylece geçip gitmişti.

"ben bu hocaları bir gün çok ciddi sikeceğim mangi. yani yaşlı başlı adam ama ağzı hiç susmuyor ya. anlattıkları da işime yarasa keşke. banane abi senin ormanda gezerken etek giymiş erkek görmenden ya."

dediği şeye gülmüş ve etrafı incelemiştim. havalar artık tamamen sıcakladığından insanlar çimlerde oturmuş arkadaşlarıyla, sevgilileriyle vakit geçiriyordu.

keşke yunho da burda olsaydı.

"mingi, yunho geliyor."

dediği şeyle kafamı çevirmiş ve yunho'yu aramıştı gözlerim. direkt olarak göz göze gelmiştik zaten, nasıl özlediğimi bir bilse diye düşündüm ama hayır, öyle bir şey olmayacaktı.

san ile beraber karşımızda dikilirken wooyoung sevgilisine sarılmış ve sohbete dalmıştı. yunho ile ben etrafı izliyorduk öyle mal gibi.

"nasıl gidiyor? mutlu musun ayrıldığımıza?"

sakin bir ses tonuyla sorduğunda ilk başta anlamamıştım. kafama dank ettiğinde kaşlarımı çatmıştım.

"gördüğüme göre sen mutlusun galiba."

söylediğim şeyle "pfft" diyip kafasını çevirmişti.

"dalga mı geçiyorsun sen ya?"

"nasıl anlıyorsan anla."

"benimle uğraşma yunho."

"uğraşmıyorum zaten? kendi kendine triplere giriyorsun farkındaysan."

"hayır triplere girmiyorum? laf sokmak için mi geldin?"

"sana ne laf sokacağım ya? çocuk muyuz biz?"

"değiliz."

"o zaman boşu kes de yoluna bak."

konuşma ilerlememişti zaten çünkü wooyoung kolumdan tutup kafeye çekiştirmişti sevgilisine veda edip. arkalarından bakmıştım sadece bir süre. sonra da içeri girmiştik zaten.

_____

yunho: mingi

gelen bildirimle kalp atışlarım hızlanmıştı.

mingi: ne var

yunho: bir hafta sonra
ayarladığımız avrupa tatilinin tarihi
iadesizdi o yüzden gitmek istersen haber edeyim dedim
ben gitmeyeceğim zaten
rahat olabilirsin

mingi: ne
doğru... tatil
mal mısın yunho
para verdik o kadar ne demek gitmeyeceğim
gidiyoruz
triplenme
her şeyden önce arkadaşız biz
iki aydır konuşmasak bile
bana laf sokup dursan bile :d

yunho: istemiyorum
hak ediyor olabilir misin acaba :d

mingi: neden
rahatsız mı oluyorsun benden
ayrıca hak ediyorsam da laf atmak yerine gelip benimle konuş düzgünce derdin neyse

travel with me | yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin