24

101 18 3
                                    


otel odasına kahkahalar içinde girmiştik. şu an zamanın durmasından hiç şikayetçi olmazdım.

yunho ile dediğim mekana gitmiş, tatlılardan yemiş ve sohbet etmiştik. başka bir arkadaş grubu da bize katılmıştı ve eğlenceli vakitler geçirmiştik otururken.

yatağa atarken kendimi derin bir nefes vermiştim. çok yorucu olmayan bir gündü.

"duşa girecek misin?"

"hayır, sonra girerim uyumayacağım hemen zaten."

"tamam."

yunho üstünü odada değiştirmişti. arkası dönük olduğu için fırsattan istifade biraz göz atmıştım ne yalan söyleyeyim.

"bu arada twitterda karşıma senin gönderin çıktı."

nefesimi tutmuştum.

lütfen çok kızma lütfen çok kızma. keşke silseydim.

arkasını döndüğünde göz göze gelmiştik. yüz ifadesinden ne düşündüğünü anlamıyordum.

"komikti. beğendim."

"cidden mi? kızmadın mı? atarken öylesine atmıştım, bu kadar viral olacağını düşünmemiştim bile. eğer rahatsız old-"

"sorun değil mingi, komikti dedim ya."

"peki..."

yatakta uzanıp telefonlara dalmıştık sonrasında. gün sonu her zamanki gibi çektiğim fotoğrafları inceliyordum. yanımda oturan yunho'dan şaşıran bir ses duyduğumda ona dönmüştüm.

"ne oldu?"

"bugün tanıştığımız adrian'ı hatırlıyor musun? o yazdı."

"ne yazdı?"

"yarın akşam bir şeyler yapmak ister misin diye sormuş."

göğsüm sıkışmıştı bir anda.

"arkadaş grubuyla mı?"

"hayır, sadece ikimiz."

bir şey diyememiştim. gerçekten gidecek miydi?

"gidecek misin?"

biraz düşünmüş ve omuz silkmişti.

"kafa çocuktu, yorgun olmazsam belki giderim."

"anladım."

dolan gözlerimi görmemesi için arkamı dönmüştüm. biraz telefona bakar gibi öylece gezinirken akan burnuma lanet ettim ama bir harekette de bulunmadım. çantamdaki vereceğim hediye aklıma gelince daha da kötü olmuştum.

"ben uyuyorum, iyi geceler."

zorla ağladığım belli olmasın diye konuşmaya çalışmıştım. telefonu bir kenara koymuş ve gözlerimi kapatmıştım. akan gözyaşlarım yüzünden yastık ıslanmıştı bile çoktan.

kalbim gerçekten çok ağrıyordu.

______

ertesi gün olduğunda yunho ısrar etse de kahvaltıya inmemiştim. biraz atışmıştık, bana çocuk muamelesi yapıyordu.

yunho: aşağı inecek misin yoksa gelip döveceğim seni

mingi: gel de döv aq

yunho: döverim zaten sana sormuyorum
kalk
çıkacağız birazdan

mingi: gelmeyeceğim yunho
siktir git sana patlarım bak

yunho: sen niye bu kadar yükseldin?
kendinde bu hakkı nerde görüyorsun ayrıca

mingi: neden benim duygularım yok mu

yunho: bilmem bana pek varmış gibi gelmemişti son üç aydır
anlarsın ya

mingi: ?
geldiğimizden beri bir şeyleri yoluna koymaya çalışan benim farkındaysan

yunho: o zaman biraz daha çalışman gerekiyor gibi duruyor

mingi: :D

yunho: gelmeyeceksen gideceğim mingi
takıl kafana göre

mingi: tamam
git

yunho: bay

_____


mingi: ağlıaywoum amk
ya vallw kafayı yicem ben burdw keşke hiç gelmeseydim

wooyoung: mangim noldu

mingi: dün
işte o arkadaş grubu vardı ya ordan adrian diye birisi
yazdı buna dün
bugün takılmak istiyormuş
baş başa :D
sordum gidecek misin
dedi ki kafa çocuktu giderim belki
aq
çocuk seni resmen yatağına çağırmış
dediği şeye bakar mısın amına koyayım
kendimi sikicem sinirden şimdi

wooyoung: şaka mı aq
kavga mı ettiniz sonra

mingi: ya sabah ben kahvaltıya inmeyeceğim canım istemiyor dedim diye kavga çıkardı çocuk musun diye laf atıp
şimdi de yazdı işte gelcen mi falan filan
dedim yok sen git
bana dedi kendinde böyle davranma hakkını buluyor musun cidden
????
bana duygularım yokmuş gibi davranıyor
çabalayan benim oysa
daha çok çalışman gerek diypr bir de
cidden çok kötüyüeom wooypung
elim ayağım titriyow napacağım
gitmek istiyorum
keşke hiç gelmswdyö
ben
sevilmeyi hak etmiyorum
çocuk gibiyim gerçwktwn
hemen ağlıyorum
mal gibi of

wooyoung: mangi lütfen sakin ol
elini yüzünü yıka bir önce, camları aç derin nefesler al ver
sen sevilmeyi en çok hak eden insanlardansın
çok düşüncelisin, tanıdığım hatta en düşünceli insansın
belki anlık sinirle söylemiştir
lütfen kendini yıpratma
o kadar zamanını ayırdın bak
yunho'yu en azından siktir et ve keyfine bak sen de
o keyfinin derdinde baksana
senin duygularını alt üst ediyor resmen dengesizliğiyle
iyi misin? aramamı ister misin koca bebek

mingi: iyi olacağım
duşa girsem daha iyi olur
sonra ararım seni olur mu
teşekkür ederim wooyo
iyi ki yanımdasın

wooyoung: ne demek mangim benim
dikkat et kendine lütfen bak
hadi gir duşa

mingi: tamam 😭😭

_____

😞😞

travel with me | yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin