BAŞSAĞLIĞI

22 4 0
                                    


-Senin canın neden sıkkın, diye sordu arkadaşına. 

-Günlerdir sınav gününü bekliyordum ya hani. Profesörün kapısının önüne sınav zamanından tam bir saat önce gittim. Bekliyorum ne gelen var ne de giden. Biraz uyuz bir hoca olduğundan da asla okul postası dışında iletişim bilgilerinin öğrencilerle paylaşılmasına izin vermez. İşte ben de arayamadığımdan sınav zamanın üzerinde 45 dakika geçene kadar kapının önünde dikilmeye devam ettim. Koridor da bomboş tatil zamanı millet aklını mı yemiş o kasvetli koridorlarda gezinsin. Aradan 45 dakika geçince hocaya mail attım. 15 dakika bekledim geri dönüş yok. Sonra öğrenci işlerine gittiğimde birde ne öğreneyim profesörün kalp krizi geçiren kocası dün ölmüş. Benim de sınav süresiz ertelendi.

-Başı sağ olsun. Her şerde bir hayır vardır derler ama bu tek ders sınavı senin başına çok bela oldu. İnşallah sağ salim verir de kurtulursun.

-Sorma, aklıma her geldiğinde canım sıkılıyor. İşin acı tarafı da aklımdan hiç çıkmıyor. Benim derdimi boş verelim de sözde amcanın cenazesine gidecektik. Çadırı topladılar aradan onca zaman geçti biz hala baş sağlığına gidemedik. Hadi oraya gidelim.

-Atağan ve Şakir başsağlığına boş gitmemek için Atağan'ın getirdiği pişmaniyeyi de yanlarında götürdüler. Ev her zaman ki gibi sessizdi. Muhlis amcanın bekçi olan oğlunu karısı uyandırdı. Ne kadın ne de adam hiçte hüzünlü durmuyorlardı. Sanki geçen günlerde evden cenaze hiç çıkmamış, Muhlis amca hiç ölmemişti. Biraz oturup sohbet ettiklerinde bırakın Muhlis amcanın ölmesini sanki hiç var olmamıştı. Atağan ve Şakir bekçi adamın koyu sohbetine öyle bir sarmışlardı ki kalkarlarken niye geldiklerini dahi unutmuşlardı. Eve girince Atağan elindeki pişmaniyeyi fark edince donakaldı. Nasıl olurda baş sağlığa götürdükleri pişmaniyeyi vermeden dönerlerdi. Kendisini ve Şakir'i salak ve avanak olarak gördüğü zamanlardan birisini yaşıyorlardı. Şakir diye bağırdı pişmaniye dedi Şakir'den ses çıkmıyordu. Anlaşılan hep yaptığı gibi yatağa uzanıp müzik dinliyordu. Pişmaniyeyi poşetten çıkarmadan masanın üzerine tekrar koydu. 3 pişmaniye almış sadece birisini Mine'ye vermişti. Diğer ikisi ise masada kalmaya devam ediyordu.


23Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin