MUCİZE

21 4 0
                                    


-Bavo yurt dışına gidecek imza yetkisini sen mi alırsın ben mi alayım?

-Bavo kimi söylerse o alsın.

-İkiniz kendi aranızda çözün dedi.

-Sen al o zaman, sonuçtu onun kızı olan sensin.

-Sen de oğlu sayılırsın.

-Olmak ayrı şey sayılmak ayrı şey.

-Ben de Bavo'yla beraber gitmek istiyorum.

-Sen çocukları bırakıp uzaklaşmayı sevmezsin nereden çıktı bu yurtdışı seyahati?

-Biraz uzaklaşmaya ihtiyacım var.

-Umarım iyi gelir.

-Neyden diye sormayacak mısın?

-Hayır.

*

Neslişah 3 ay boyunca yurtdışında kalıp gelmemiş Halim ise Neslişahsızlığın ne kadar da zor olduğunu yokluğuyla öğrenmişti. Sanki vücudundan bir parça kesilmişte uzuvsuz kalmıştı. 3 ay boyunca görmediği yetmezmiş gibi, ne sesini duydu ne de bir haber aldı. Sabah uyandığında Neslişah'ı düşünüyor gece yatmadan önce o güzel yüzünü hayalinde canlandırıp uykuya dalıyordu. Artık ilk defa yaşadığı bu hissin aşk olduğunu biliyor aşkın acısının bile tatlı bir sarhoşluk yaşattığını deneyimliyordu. Onunla her şey güzelken onsuzlukta bile onu sürekli aramak apayrı güzeldi. Halim'i dışarıdan gören biri bu ruhsuz adamın beyninin içinin boş olduğunu yargısında bulunur makineden farksız olduğu yorumunu yapardı. Ama içini gören birisi her hücresinden Neslişah'ın varlığının dolaştığını, her saniyesinde Neslişah'ı düşündüğünü anlardı. 3 ayın sonunda çat kapı gelen Neslişah'ı görmemek için her seferinde ondan kaçmıştı. Kaçma işini o kadar abartmıştı ki Bavo, Neslişah ve kendisinin özel olarak yaptığı toplantılara bile bin bir türlü bahane uydurup katılmamıştı. Neslişah nereye gitse Halim tam tersi istikameti takip ediyordu. En büyük korkusu Neslişah'la karşılaşmak olan bu adam bu kaçma işini sadece bir ay sürdürebildi. Bir ayın ardından mecbur gitmek zorunda olduğu bir iş görüşmesinde Neslişah'ın da bulunduğundan bihaberdi. Neslişah'ı görmeyi beklemeyen bu sessiz adam oradan kaçarak ayrılmış, herkesin günlerce hakkında konuşmasına neden olmuştu. Kimse Halim'in bu tuhaf haline anlam verememiş, ince bir hastalığa düştüğünden endişelenmişlerdi. Girdiği her ortamda diken üstünde oturan bu adam taktığı kravatı, papyonu sanki onu boğuyormuş gibi sürekli çekiştirmeyi de adet edinmişti. Kendi ofisinde Neslişah'ı düşündüğü bir gün kapısı çat diye açılmış heybetiyle içeriye Neslişah girmişti. Halim'in bir şey demesini beklemeden koltuğa oturmuş dik bir oturuşla bacak bacak üstüne atıp

-Seni dinliyorum, demişti.

-Ho ho hoş geldin diye ayağı kalkan Halim'in eli ayağı titremiş eliyle masada bulunan objeleri devirmişti.

-Anlat.

-Neyi?

-Neden böyle tuhaf davrandığını?

-Be be ben mi tuhaf davranıyorum. Boynunda kravat veya papyon olmamasına rağmen heyecandan ve korkudan tişörtünü çekiştirdi.

-Neden benden kaçıyorsun Halim?

-Kaçtığım falan yok sadece denk gelmiyoruz.

-Yalan söylemeyi beceremediğini biliyorsun değil mi?

-Yalan söylemiyorum sadece ben

-Sadece sen ne?

-Ben senden kaçıyorum Neslişah.

Neslişah ayağa kalkıp Halim'in masasına doğru yürüdü.

-Ha şöyle sonunda ağzın açıldı. Ben de onu soruyorum benden neden kaçıyorsun?

-Senden korkuyorum, cevabını alan Neslişah şaşkınlığa uğramış, beklemediği bu cevap karşısından ne diyeceğini bilememişti. Halim'le konuşmaya gelmeden önce defalarca ne diyeceğinin, neler soracağının provasını yapmıştı. Aklında birkaç tane ondan kaçma sebebi de bulmuştu. Birincisi artık Neslişah'a karşı kardeş duyguları bile yok olmuş onu görmek istemiyor olabilirdi. İkincisi Bavo Neslişah'ın onu sevdiğini öğrenmiş kızından uzak durması için tehdit etmişti, üçüncüsü Akın ve Aslan Halim'in biricik ablalarına yan gözle baktığını düşünmüş Halim'in gözünü korkutmuşlardı, en son ve hiç duymak istemediği cevap ise hayatına birini aldığını söylemesi olurdu. İlk ve son cevap onu Halim'e karşı duygularını bastırmakta zorlayacak olsa da yine de onu sevmekten vazgeçirmeyecekti. Ondan kaçmasının sebebi ne olursa olsun çözüm yolu arayacak yine Halim'i kendisine yaklaştıracaktı. Ama Halim'in senden korkuyorum cevabı beklenmedikti. Başkasını sevse bile tekrardan kardeşi olmayı kabullenecek olan bu kadın nasıl olurdu da kendi âşık olduğu adamı korkuturdu.

-Benden neden korkuyorsun, bak sana takıntılı biri olarak görüyorsundur beni anlıyorum ama emin ol sana zarar vermem. Uzaktan severim seni, sevgilin olmazsam kardeşin olurum. Beni kardeşin olarak bile sevemeyeceksen seni uzaktan bir yabancı gibi severim.

-Sorun onlar değil.

-Sorun ne peki sorun benim varlığım mı? Hayatından tamamen çıkmamı istiyorsun? Beni görmek istemiyor musun gözüne gözükmem bile, yaşadığımı ruhun duymaz, çok rahatsız olursan başka ülkeye taşınırım Akın'la Aslan'da büyüdü zaten. Benden korkmaman için ne yapmamı istersen ona uyarım. Ama lütfen benden korkma, diyerek önünü duvara dönerek sessizliğe kapıldı.

-Senden korkmamın sebebi beni sevmen değil sevmemendi.

-Nasıl?

-Deliler gibi korktum gittiğinden beri her gün içim içimi yedi, ya beni unuttuysan ya başkasına âşık olduysan, en korkuncu ya benden vazgeçtiysen diye. Beni korkutan şey seni gördüğüm andan bana olan hislerini kaybeden Neslişah'la karşılaşmaktı. O yüzden kaçtım. Ben sandım ki senden ne kadar uzak durursam beni sevmediğin gerçeğinden kendimi koruyabilirdim, ben sandım ki seni görmeyerek beni sevmediğin düşüncesini zihnimden atabilirdim, ben hayalini kurdum eskisi gibi beni sevdiğinin. Ama gerçekte beni sevmediğin gerçeğiyle yaşayamazdım. Aylardır senden haber alamamak benim yüreğime özlem ateşi atsa da bir yandan da senin beni bıraktığın düşüncesinden habersiz yaşamamı sağladı.

Neslişah sırtı dönük Halim'i dinledikten sonra yüzünü Halim'e döndü akan gözyaşlarını ve burnunu elleriyle siliyor önüne gelen dağınık saçlarını geriye atıyordu.

-Seni sevmediğim kanısına nereden vardın.

-Çünkü senin gibi bir kadının beni sevmesi bir mucizeyken sevmeye devam etmesi imkânsız olurdu.

-Ben seni dün sevmedim ki bugün vazgeçeyim.

-Hala sevdiğini mi söylüyorsun?

-Hiç bırakmadım ki seni sevmeyi. Gözüme aşka senle açmışken nasıl başka birine bakar bu gözler.

Halim'de karşısında gözyaşı döken bu kadına hayranlıkla bakmış kendi gözyaşlarıyla eşlik etmişti. Hayatında kimseye kurmadığı, ağzından bir kere bile çıkmayan cümleyi utanarak ama kendinden emin şekilde söyledi.

Seni seviyorum Neslişah, sen gözünü ilk benle açtıysan ben de gözümü son seninle kapatacağım, diye yemin etti.  


Sonunda Halim ve Neslişah'ın ilişkisinin karşılıklı sevgiye dönüştüğü bölüme geldik.

 😢😭🤧

23Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin