------
Elimdeki dosyalara biraz daha göz gezdirdim. Benim onları tanımam için çocukluk fotoğraflarını bile koydurtmuştu şerefsiz.Mert Sezer
Merih Avcı
Bulut ErgeHepsinin aynı yaşta olduğu yazıyordu: 21
Fotoğraflarına göz gezdirdim. Oldukça yakışıklı olduklarını söyleyebilirim.Tek tek tüm bilgileri gözden geçirdim. Hepsinin aynı kadınla birer fotoğrafı da vardı. Kadını tanımıyorum muhtemelen benden bir kaç yaş büyük biriydi. Oldukça alımlı ve güzel bir kadındı.
Bir sigara daha yaktım. Onlara sormak istiyordum. Beni hatırladınız mı demek istiyordum. Neden beni de beklemediniz demek istiyordum. O kadar dayağı boşuna mı yedim. O kadar işkenceyi boşuna mı gördüm demek istiyordum.
Onları öldürmek istediğimden ise emin değildim. Onları öldürüp öldürmeyeceğim sorularımın cevaplarına bağlıydı.
Mertin dosyasını elime aldım. Yaralı olan gözünde göz bandı vardı. Bahsettiğim kadınla gülüşürken çekilen fotoğrafına baktım. En son ne zaman gerçekten güldüğümü hatırlamaya çalıştım.
Sigaradan bir duman daha çektim ve saate baktım. Bu göreve başlamak için muhtemelen bir kaç saatim vardı sonra kapılar açılacak ve benim cehennemim başlayacaktı.
Bulut ve merihin dosyasını aldım bu sefer bulut tüm fotoğraflarda bir maske takıyordu. Neden bunları taktıklarını bilmek biraz garip hissetmişti. Merihin ise yüzünde yara izi yoktu. Makyaj ile kapattığını öğrendiğimde hafifçe sırıttım.
Peki beni burda bırakıp gittikten sonra ne yapmışlar bir bakalım.
Hepsi ailesinin adını ve şirketlerini miras almış ve devam ettirmiş. Oldukça önemli isimler olmuşlar. Telefonumdan isimlerini araştırdım ve bir kaç gazete kupürü buldum.
"Yıllar sonra şirketleri devralan varisler el ele verip ortak olmaya karar verdiler"
"Sezer holdingin yeni sahibi Mert Sezer 'ailemin bıraktığı mirası devam ettirmekten gurur duyarım' diyerek şirketleri devraldığını açıkladı"
"Merih Avcı, Mert Sezer ve Bulut Erge dostlukların bir göstergesi olarak şirketlerinin beraber ilerleyeceğini gösteren bir anlaşma imzaladılar"
Vay be gerçektende hayatlarına oldukça iyi devam etmişler.
Boğazımda oluşan düğümü sigara çözecekmiş gibi bir tane daha yaktım.
Normalde bu kadar sigara içmem. Ama ellerimde can veren o insanları hatırladıkça içimde oluşan acıyı bir tek sigara geçirebildi. Benim bana ihanet edecek gücü olmayan tek arkadaşımdı sigara
Dosyaları bir kenara atıp beklemeye başladım. Adres saat durum her şey hazırdı. Gözlerimi dinlendirirken başlamam gerektiğini gösteren o sesi duydum ve yıllardır yaşadığım odadan çıkıp ilk olarak gitmem gereken yere gittim.
Odamın yaklaşık 2 kilometre ötesinde olan o yere gitmek için motoruma atladım.
Görev için ihtiyacım olan her şeyin bulunduğu o depoya vardığımda dışardaki adam deponun kapısı açtı ve içeri girmemi bekledi.
Kıyafetlerimi değiştirdim. Özel yapım oldukça hafif aynı zamanda kurşun geçirmez kıyafetlerimi giydim. Ve tamamen yüzümü kapatacak o maskeyi taktım. Normalde daha açık bir maske takarım ama aklımda bazı sorular vardı
-ya beni tanırlarsa?
-ya onları öldüremezsem? Yüzümü görmelerine izin veremem.Beni hatırlamalarını çaresizce istiyordum galiba. Acaba bana sarılırlar mıydı? Beni aradıklarını söylerler miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleklerin Serenatı
Mystère / ThrillerHayattan vazgeçmiş ve her şeyi göze almış bir kadın. Kendi iç dünyasında kendisini binlerce kez öldürmüş bir kadın. Katil ve aynı zamanda tutsak. Ve başına bela olan 4 adam "Üzerlerine basılmış çiçeklerin adı unutulur"