2.BÖLÜM

161 12 9
                                    

Ruhu var eden duygulardır.

Duygular ruhu, ruh insanı yaratır. Ruhu olmayan bir insan,duygusu olmayan ruh yoktur.

Duygular yaşamı anlamlı hale getirir. Duygular sayesinde yaşanır. En basit umursanmayan bir anıyı dahi anlamlandırır duygular. Bunları tanımlamak ise oldukça zordur. Yaşayan hissettiği buruk şeyden, yaşayamayan o burukluğu bilmediğinden anlatamaz duygularını. Bu acı,korku,endişe ya da neşe içinde geçerlidir. Öyle zordur ki anlatmak ;kelimeler, heceler, harfler bile yetmez. Ne zaman ruhu oluşturan duygular dolup taşmaya başlar işte o zaman ruh isyan eder.

Ve o an gözler girer devreye. Konuşmaz insan, konuşacak gücü kendinde bulamaz. Öyle bir bakar ki her şeyi anlarsın. Gözler ruhun ayıdır.

Ancak anlatılması çok farklı bir duygu vardır. Acı. Yaratılmış her canlıyı yerden yere vuran, ölümü arzulayacak çaresizliğe düşüren o duygu; acı. Yaşamı unutturan bir duygudur bu.

Acı insanlığın varoluşu ve yok oluşudur. Adem ile Havva cennetten atıldığından, Kabil kardeşi Habil’i öldürdüğünden beri vardır acı.

Acı çektiğini bile anlayamaz insan bir süre. Kanser gibi yayılır tüm vücuda. Kanlara,hücrelere,organlara kadar yayılır ta ki ruh çürümeye başlayana kadar. Ağlamanın bile acıyı geçirmediği bir zaman vardır. İşte o zaman acı intikam isteğine dönüşür. Ne zaman acı intikama dönüştü, şeytan o zaman nefesini insanın ensesinden çekti.

Esta Wizard; acı sayesinde var olmuştu. Acı intikama dönüştüğü zaman düşmüştü annesinin rahmine. O yaratılmış küçük bir kuklaydı, balıkların kapması için atılan yemdi. Lakin kimse fark etmedi o küçük çocuğun ,yemi kendi parçalarından oluşturduğunu. Acı ile kavrulmuş bir çocuktu o.
Hayır sil.
Acı ile var olmuş bir felaketti o.
Şeytan nefesini çektiği an gelmişti o dünyaya.

                               🦔🦔🦔

1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,
19,20… 100.

Acıyor.

1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,
19,20,21… 100.

Nefes alamıyorum.

1,2,3,4,5,6,7…

Ölüyorum.

Kimse gelmiyor. Canım çok acıyor. Kan kokusu burnumu sızlatıyor. Ölüyorum. Nefes alamıyorum, ölüyorum. Kimse gelmiyor. Yaşayamıyorum. Gözlerim kapanmaya başlıyor, ses çıkarmaya çalışıyorum ama olmuyor. Kaburgalarım açıyor, boynum acıyor, kipriklerim gözlerime ağır geliyor. Acıyor demek istiyorum, yardım edin demek istiyorum, ölüyorum demek istiyorum ama olmuyor. İçimde ki şey bana karşı çıkıyor ve başka birşey diyor.

“Felaket.”

Gözlerim kapanıyor, ölüyorum sanıyorum ama yaşadığımı biliyorum.

                       

                      
                             🦔🦔🦔

Siren sesleri beynimin içini dolduruyor. Kıpırdayamıyorum, nefes alamıyorum, düşünemiyorum , kaburgalarım acıyor, canım acıyor, gözlerimi açamıyorum, nefes alamıyorum.

Ölüyor muyum?

İnsanlar bedenime bakıyor, vücuduma dokunuyor ve ben dehşetle inliyorum. Yardım etmelerini bekliyorum

Etmiyorlar.

İnsanlar yalnızca bakıyor.

Konuşmaya çalışıyorum, en azından ufacık bir şey söyleyebilmek istiyorum. Ben dudaklarımı bile aralayamıyorum.  Öyle çok acıyor ki canım ölsem bile hissettiğim şeyin hafifleyemeyeceğini düşünüyorum. Sol gözümden bir yaş süzülüyor, ufacık bir damla bile yüzümün her zerresinin acımasına yetiyor.

Son IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin