Son Işık

13.BÖLÜM

1 Hafta Sonra

Yüzüme savrulan kılıçtan kaçmak için bedenimi kavislendirerek arkaya yatırdım. Kılıç kafamın üzerinden geçti ve geri çekildi. Elimde ki kılıcı rakibimin kılıcının kabzasına sertçe geçirdim. Kılıç yere düştüğü zaman gülümsedim. Cedric kılıcını almak için harekete geçeceği zaman kılıcımı ona fırlattım. Kılıç süzülerek onun ayaklarının dibine saplandı. Belimden uzun ince siyah olan hançerimi çıkardım ve yukarı fırlatıp tuttum, elimde bir tür çevirdim. Cedric bu yaptığımla keyifle gülümsedi ve o da kemerinden kendi hançerini çıkardı. Onun hançeri uzun ince ve kırmızıydı, üzerinde altın kaplamalar olan hançerde kabzasının üzerine iliştirilmiş ateş sembolü vardı.

"15 dakika oldu." diye bağırdı Darell. Bakışlarım hızla ona dönünce Elina'nın arkasına saklandı. Bakışlarım tekrar Cedric'e döndü. Saldırı pozisyonunu aldık.

Hamle yapacağımız sırada ikimizde koştuk. O takla atarak üzerimden zıpladığında gülümsedim ve hızla arkaya çevirdim bendenimi. Dengesini kurmasına izin vermeden göğsüne sert bir tekme attım. Bedeni yere yapıştığı sırada elimi hançeri ona fırlatmak için havaya kaldırdım ama şuan elimde ona fırlatacağım bir hançer yoktu. Bakışlarım hızla ona döndü. Elinde ki benim hançerimi ileri geri savuruyor ve sinir bozucu bir şekilde kahkaha atıyordu. Hızlı adımlarla yanına gittim ve kolunu yere bastırdım, elindeki hançeri aldım. Yüzünü acı ile buruşturdu ve diğer elinde ki hançeri bana doğru savurdu. Onun bu hamlesinden yana savrularak kaçtım. Hızla tepeme çıktı ve hançeri yüzüme yaklaştırdı. Ellerini tutarak yüzümden geride tutmaya çalıştım.

"Pes et artık be kadın!" dedi nefes nefese

"Rüyanda." dedim ve bacaklarının arasına sert bir tekme geçirdim.

Acı ile bir çığlık kaçırdı dudaklarından. Benim hançerim şuan yerde ulaşamayacağım bir yerdeydi. Kolunu tutup bükerek elinden hançeri aldım ve boynuna dayadım. Yüzünde ki ifadeye gülmemek için kendimi sıktım.

"Ben kazandım." dedim eğlenen bir ifade ile. Ağlamaklı bir ses çıkararak bedenini yana attı.

Ayağa kalktığım zaman alkış sesleri yankılandı her bir yandan. Çocuklar şuan sadece bizi izliyordu ve ben kazanan olmuştum. Her zamanki gibi. Gülümseyerek elimi yerde yatmış bana sinirle bakan Cedric'e uzattım. Elimi tuttu ve bedenini yukarı çekti. Günlerdir benimle çalışıyordu ama bir kez olsun kazanamamıştı.

Darell, Elina ve Carter'ın yanına gittiğimiz zaman kollarını çocuk gibi önünde bağladı. Darell onun bu haline dakikalarca usanmadan güldü. O kadar çok gülmüştü ki artık eli karnındaydı. Kahkahaları arasından konuşmaya çalıştı.

"Her seferinde bıkmadan usanmadan nasıl yeniliyorsun anlamıyorum." Cedric kafasına yavaşça vurdu.

"Ne bileyim ben. Tam şimdi kazandım diyorum, bir bakıyorum boğazıma ya hançer dayamış ya kılıç. Hayır o kadar hançeri neresinden çıkarıyor onu da anlamıyorum."

"Dövüşemiyorum demiyorda."

"Eira ile ben dövüşsem bende kazanırım. Sen şu manyağın karşısında iki dakika durabilir misin acaba?"

"Dayanırım tabii. Niye dayanamayacak mışım?!"

"Geç lan süre tutucam geç!" diye hunharca bağırdı Cedric.

İkisi de şuan gaza gelmişti. Elina ile bakışlarımız birbirine değdiği an gülmemek için nefesimi tuttum, Elina ise dudaklarını birbirine bastırıyordu. Artık ikimizde alışmıştık. Onları durdurmaya çalışmaktan bıkmıştık. Carter garip bir ifade ile bize baktı daha sonra ise Darell'in saçlarından tutmuş kafasını ağaca vurmakla tehdit eden Cedric'e, en son Adell ile oyuncak oynayan Eira'ya. Garip bir ortamdaydık.