🌊3🐚

17 1 0
                                    

Yutkundum, pekala, eğer hiçbir şey farkettirmezsem aşık olduğumu anlamazlar değil mi?

Arkamı dönüp de gülümseyerek Özgür'e baktım.

"Aaa selam."

Özgür'de bana gülümseyerek yaklaştı.

"Naber nasılsın?"

"İyiyim senden naber? Seni buralarda görmeyi beklemiyordum."

Güldü.

"Bende beklemiyordum."

Daha 2 gün önce tanıştığım, sadece randevu almaya gelen bi adamla nasıl böylesine samimi oluvermiştim?????

"Bana eşlik etmek ister misin?"

Kafamdaki düşünce bulutu sesiyle beraber dağılırken ona baktım. Çok şık giyinmişti ve eminim yanına çok yakışırdım.

"E-elbette olur." derken yüzüm kızarmıştı, acaba kızlar hakkımda ne düşünüyordu...

Kızlara dönüp "ben gidiyorum" dercesine bi bakış atıp kaş göz işareti yaptığımda Maral başıyla onayladı.

Özgür'e döndüğümde kolunu uzatmıştı, yavaşça koluna girdim ve masasına doğru ilerlemeye başladık.

"Birden çok samimi olmadık mı?" dedi gülerek.

Bende ister istemez gülmüştüm, öyleydi cidden.

"Evet ama rahatsız değilim bu durumdan."

Yüzüme doğru baktı, gözlerine kısa bir süre bakabilmiştim, utanarak hızla başımı çevirdiğimde güldüğünü hayal edebiliyordum.

Utancımı yenerek tekrar ona bakmak istedim fakat çoktan masasına gelmiştik, nazikçe elimi tutarak beni diğer tarafa geçirdi. Gelen garsondan aldığı iki içecekten biri uzattı, aldığım şeyin ne olduğunu bilmediğim halde hızlıca büyük bir yudum aldım. Evet çok gergin ama mutluydum...

"Sen ne iş yapıyorsun?"

Parmaklarının arasına yeni sıkıştırdığı sigarayı yakmadan önce bana döndü; "Ne desem bilemedim, Fırat'la çalışıyorum."

Verdiği bu gizemli cevaba bir anlam verememiştim ki...
Yavaşça sigarasını tutuştururken gözlerim ona kilitlenmişti. İçimdeki duygu karmaşına isim bile veremiyordum, aşıktım ama... O bana ulaşılmaz geliyordu.. Belki de ulaşmamam lazımdı, ben aşk insanı deği-

Gözlerimiz aniden buluşunca tüm düşüncelerim tam tersine dönmüştü. İster istemez konuya girdim, konuşmazsak ölürdüm;

"Çok şık olmuşsun, geçen geldiğindeki deri ceketinde çok iyiydi. Sahi nereden aldın?"

Hafif bir gülümseme yüzünü kapladı.

"Şu Fırat benim arkadaşım, giyim mağazası var onun, oradan aldım. İstersen yarın beraber gidelim, belki hoşuna giden bir şeyler olur."

Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu, nasıl gizleyeceğimi bilmeyerek içeceğimden bir yudum aldım.

"Olur olur, saat kaç gibi uyar sana?"

"Sen ne zaman istersen müsaitim."

Yutkundum, iyiden iyiye heyecan tüm bedenimi sarıp kavramıştı.

"P-pekala 10'da buluşsak olur mu? Öncesinde kahve alırız."

Başını sallayarak; "Olur." dedi. Sigarasını içine çekerken bende onunla derin bir iç çektim. Benimki ise böyle bir aşkın içimdeki ateşinin dumanını üflemek içindi.

Yaz MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin